beyaz komur

yapmış olduğu müziklerle insanı büyüleyen kanun virtüözü.

ilk başlarda 04:00 ile 13:00 arasına kayan ve bu kaymayı engellemediğim için en sonunda 08:00 ile 16:00 arasına kadar sarkan zaman dilimi.

(bkz: bu işin sonu pek de iyi görünmüyor)

bunun pek çok anlamı olabilir.

birincisi: elmasla kömür hemen hemen aynı maddelerdir, yani beyaz kömürü elmas olarak düşünebilir.

ikincisi: tüm kömürler siyahtır hal böyle olunca beyaz komur en farklı kömür olurak düşünebilir.

üçüncüsü: az da olsa adımı çağrıştırmaktadır.

vücuttaki tüm organlar müdür olmak için kavga etmektedirler. beyin vücuttaki en önemli organ benim müdür ben olmalıyım der. ardından kalp olur mu öyle şey en önemli organ benim ben kan pompalamazsam sen bir şey yapamazsın der. bu şekil tüm organlardan bir ses yükselmektedir. bu esnada got de bir köşede sessizce durmaktadır. diğer organlar gotu farkederler ve hayırdır sen niye hiç konuşmuyorsun diye sorarlar. got, aslında müdür ben olmalıyım, ben kendimi 2 gün sıksam hepiniz çatlarsınız der. bunu duyan organlar gotle alay ederler ve önemsemezler. got de söylemiş olduğu eyleme başlar ve kendini sıkar. 2. günün sonunda tüm organlar acı çekmektedir ve sonunda dayanamazlar ve "tamam tamam bütün gotler müdür olsun, yeter" diye bağırırlar.

singapur merkezli gıda üreticisi food empire’ın üretmiş olduğu bir kahve. bu kahvenin türkiye’de maccoffee strong, irish cream, fındık, colombian, 2si 1 arada ve signature blends olmak üzere 5 farklı çeşidi bulunuyor.

bmw m5 reklamı...
büyük bir çölde jet motorlu bir araç görülür . bu araç arkasında tozlar çıkartarak gitmektedir. sonra kamera değişir ve bu aracın yakınına gelinir. araç çok hızlı gitmektedir ve aracın sesi muazzamdır. bu araç gitgide hızlanır. kamerayı biraz geçer ve bir telsiz sesi duyulur. bu sesin ardından kamera yavaşça öne geçer ve sonra jet motorlu araç paraşüt açarak yavaşlar. aynı anda kamera da yavaşlar ve ikisi birden durur. bir kapı kapatma sesi duyulur, ardından yarış tulumu giymiş biri kameranın sol arkasından koşarak kameraya gelir. adam kaskını ve içindeki maskeyi çıkartır ve tam bu sırada kamera tekrar değişir. az önce kaskını çıkartan adam ve onu çeken kamera görülür. tabi asıl önemli olan kamera değil onun nerde olduğudur. bu kamera, siyah renkli bir bmw m5’e bağlıdır.

edit: en sonda yazan the bmw m5 fastest saloon car on the planet yazısını da unutmamak gerek.

roger penrose tarafından yazılan, 1990 yılında yayınlanan ve aynı yıl bilimsel kitap ödülü’nü kazanan kitap. türkiye’de tübitak tarafından yayınlanan bu kitabı türkçe’ye, tekin dereli çevirmiştir.

modern fizik, evren bilimi, matematik ve felsefe üzerine bugüne kadar yazılmış en ilginç yapıtlardan birisi olan bu kitap; yapay zekayı, usu ve bilinci tartışmaktadır. üç cilt olan bu kitabın birincisi, bilgisayar ve zeka; ikincisi, fiziğin gizemi ve üçüncüsü de us nerede’dir.

ingiliz matematikçi olan turing tarafından geliştirilen; yapay zekanın, insan zekasına ulaşıp ulaşmadığını anlamamıza yarayan test.

bu test; bir insanın, bir yapay zeka ve gerçek insana aynı soruları sorması ile yapılır. amaç soru soran kişinin yapay zekayı tahmin edip edemeyeceğini anlamaktır. burada önemli olan bilgisayara veya insana avantaj sağlayacak durumları ortadan kaldırmaktır. bunun için soru soran kişi tamamen yalıtılmış bir odada tek başına olmalı ve soruların cevaplarını bir monitör üstünden yazılı olarak almalıdır.

dev harflerle: başımız sağolsun.
alt başlık: atatürk’ü, dirildiği günün akşamına kalp krizinden kaybettik.
ayrıntılar: gazi mustafa kemal atatürk, bugün sabah saatlerinde dirilmişti ve tekrar kaldığı yerden devam etmek için gittiği başbakanlıkta, rte’yi görünce fenalaştı. acilen hastaneye götürülen ulu önder, kurtarılamadı. ulu önder’in son nefesi, gözyaşları ile söylediği son sözünü tamamlamasına yetmedi:
"ben bu ülkeyi türk gençliğine emanet etmiştim..."

gençlik birliği derneği tüzüğü


madde 1. derneğin adı, merkezi ve şube açma ve üst birliklere katılma durumu

a)derneğin adı;tüm gençlik birliği derneği’dir. kısa adı tgb’dir.

b)merkezi ankara’dır.

c)il ve ilçelerde şubeler açabilir.

d)aynı amaçla kurulmuş derneklerle federasyonlar kurabilir ve federasyonun katılacağı konfederasyonlarda temsil edilir.

e)yurt dışında kurulmuş benzer amaçlar taşıyan derneklerle birlikler kurabilir ve kurulmuş birliklere katılabilir.


madde 2. derneğin amacı

türk milletinin bağımsız yaşama iradesiyle başlattığı kurtuluş mücadelesi ve emperyalizme karşı zaferle kurulan cumhuriyeti, türk gençliğinin arkasındaki en büyük tarihsel miras kabul eden gençlik birliği derneği’nin amacı;

atatürk’ün bu mirası türk gençliğine emanet ederken, bağımsızlığı ve cumhuriyeti yok etmek isteyecek düşmanlar olacağını, “istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır” diyerek ifade ettiğini unutmaksızın;

20. yüzyılın başında emperyalizme karşı verdiğimiz kurtuluş savaşı ile kurduğumuz bağımsız cumhuriyetimize günümüzde yönelen tehditlere karşı türkiye gençliğini, atatürk’ün gençliğe hitabesinde verdiği görev doğrultusunda bir araya getirmek, bağımsızlık mücadelesinde birleştirmektir.


madde 3. derneğin yapacağı çalışmalar

dernek, amacına ulaşabilmek için;

a)görüşlerini duyurmak ve benimsetmeye yönelik her türlü bilimsel toplantı, sanat ve spor etkinlikleri, gösteri yürüyüşleri, yarışmalar düzenler ve düzenletir. bu çalışmalarını, başka kuruluşlar ve uzman kişilerle birlikte ortak etkinlikler biçiminde de sürdürebilir. bu doğrultuda, yazılı ve görsel basın-yayın kuruluşları, bilim ve eğitim kurumları ve uygun kişi ve kuruluşlarla ilişki kurar, dayanışarak çalışmalar gerçekleştirir.

b)eğitsel, öğretisel, kültürel, bilimsel ve tüm toplumsal çalışmalar için gerekli yönetsel olurları alarak; kitaplık, okuma odaları, kültür ve sanat evleri açar ya da açtırır. sanat, kültür, spor ve diğer alanlarda toplumsal çalışmalar yapar ve bu konularla ilgili dil öğretimi, el becerileri, folklor, tiyatro, müzik ve benzeri dallarda kurslar düzenler. bu konularda ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak başarılı olanlara belgeler, yaraşır olanlara ödüller verir.

c)sergiler, spor, kültür, sanat ve eğlence etkinleri, toplantılar, iç ve dış geziler, yemek, kermes ve panayırlar düzenler. üyelerinin yararlanması için kamplar ve tesisler açıp işletir (üye olmayanlar ile küçük yaştakilerin spor ve sanat etkinlikleri, eğitim, öğretim ve benzeri çalışmalardan yararlanmaları velilerin oluru ve genel yönetim kurulu ya da ilgili şube yönetim kurulunun kararına bağlıdır).

d)üyelerinin yararlanması için lokaller açabilir.

e)amacına ulaşmasında yararlı olabilecek vakıflar kurabilir ya da kurulmuş vakıflara katılabilir.

f)çalışmalarını duyurmak ve amacına ulaşabilmek için kitap, gazete, dergi ve bildiriler yayınlar, çalışma ve bilgilendirme bültenleri çıkarır.

g)amacı doğrultusunda çalışan öbür dernek, vakıf ve benzeri demokratik kitle kuruluşları ile ortak platformlar oluşturabilir.

h)başka dernek, vakıf ve benzeri kuruluşlarla dayanışma sağlayarak uluslararası etkinliklerde bulunur.

i)işlerinin yürütümü için genel merkez ve şubeler bünyesinde genel yönetim kurulu ve ilgili şube yönetim kurulunun kararıyla ücretli kadro çalıştırabilir.

j)gelir sağlamak amacıyla piyango, çekiliş ve gelir getirici başka etkinlikler düzenler.

k)taşınır ve taşınmaz mallar edinebilir.

(bkz: türkiye gençlik birliği)

ab rh+ ankara

"windows, btw için yükleyici yükleyemedi."

(bkz: windows daki mantık hataları)

bir çok oyuncu ile aynı anda oynayabildiğiniz, ücretsiz rpg ve strateji karışımı bir online savaş ve liderlik oyunu.
www.palantis.com

büyük ihtimalle çok uyuşuk olduğu için hareket etmeye bile üşenen kişi.

rte ve birkaç bakan amerika’ya giderler. amerikalılar övünmek için bizde teknoloji çok ilerledi, artık ölüleri bile diriltebiliyoruz der. bunun altında kalmak istemeyen rte, "bizde de spor çok ilerledi artık sporcularımız 100 metreyi 1.5 saniyede koşuyor" der. rte’nin amerika gezisi biter ve dönerken amerika başkanı, bu 100 metreyi 1.5 saniyede koşan sporcuları çok merak ettiğini, bunu görmek için türkiye’ye geleceğini bildirir. bunu duyunca rte tutuşur tabiki. türkiye’ye gelir gelmez bütün danışmanlarını toplar ve bu olaydan nasıl kurtulacaklarını sorar. ancak danışmanlar bir şey bulamazlar. kurtulmak için son çare olarak cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer’e sorma kararı alırlar. cumhurbaşkanlığı konutuna gidilir ve durum cumhurbaşkanına anlatlır. ahmet necdet sezer birkaç saniye duraklar ve planı anlatmaya başlar:
"amerikalılar geldiğinde onları alıp anıtkabir’e götürün ve amerikalılardan atatürk’ü diriltmelerini isteyin. diriltemezlerse zaten koşucu bulmanıza gerek kalmaz, eğer diriltirlerse s.ke s.ke 100 metreyi 1.5 saniyede koşacaksınız."

çok iyi olduğu için herkese önerdiğim, ancak benim yazdığım programları da engellediği için başıma bela olan program.

sanırım ufak bir döngü hatası yüzünden sadece 1 tane olması yeterli iken, tüm mesajların üstünde bulunan tuş.

farsça’da kadın demek.
(bkz: zendost)

ilk kez hüdai aksu’dan dinlediğim, ancak safiye soyman, mustafa keser ve vahdet vural’ın da söylediği şarkı.

bir sokak çeşmesi oldu gençliğim
uzanan her tasa doldu gençliği
çerçevesiz kalmış bir resim gibi
eğrildi kırıldı soldu gençliğim

onsekiz yaş ile otuz arası
dile destan oldu her macerası
aynaya bakınca yıllar sonrası
ağaran saçımı yoldu gençliğim

yaş kırkta testimiz doldu dolacak
arzular hayaller toprak olacak
bir ömür boyunca ne yazık ancak
felekten birkaç gün çaldı gençliğim.