ayigidiklayansincap

lanetlemek denince aklıma yüzüklerin efendisi lanetli hayalet ordu geliyor. yani lanetlendikleri için huzur bulamayan bir topluluk. yani lanetlenmek ya da lanetlemek gibi bir eylem varsa bunun sonucunda bir icra olmalı eli yüzü kaymalı nebileyim hiçbir işi yolunda gitmemeli, ütopik şeyler yani. lanetliyorum yahut lanet olsun dediğinizde hiç lanetlenen bir şey gördünüz mü? o zaman tüm bu yazdıklarımın saçmalığı kadar lanetleyen insanlarda saçmalıyor. sen kimsin, neyi lanetliyorsun, lanetleme gücün mü var bilmediğimiz ? lanetlenmiş bir olgu varsa o da türkiye'nin ta kendisi.
boş boş yok kınıyorum yok lanetliyorum laflarından bıktım.

edit: ne kadar çok yani demişim

neden olmasın bol giydirmelisinden
uuu alırım bi dal.

fitness, koşu.

keşke her dert böyle olsa dedirten içerik.

kelim
kelsin
kel

sen gel
sen gel
sen gel
sen gelme lan kel.

ölmeden önce yapılacaklar listeme ekledim.

edit: hay aksi kendime mesaj atamıyorum.
(bkz: fail)

huzurlu uykuyu imkansız kılan, sözde uyuma aracı.

sık sık yapmak istediğim ama son 1-2 yıldır pek yapamadığım eylem. bazen hiç tanımadığım insanlarla tanışmak isterim. acaba o insan tanışmadan önce neler yapmıştır o yıllar nasıl geçmiştir, bir hayat öyküsü var mıdır ? bunlar hep heyecan duyduğum olaylardır ama gel gelelim üniversite hayatınız bitmişse, üniversiteyi de il dışı veya yurtdışında okumuşanız bu konuda zorlanmak normal olsa gerek. keşfetmek güzel şey.
(bkz: farklı insanlar farklı dünyalar)

rusların türklere kurduğu komplolardan birisi.
(bkz: neden hep ben neden)

(bkz: tıknaz)
duyunca böyle her an hıgıgh diyip gidecek insan portresi canlanır gözümde

başlık uzun olmuş sığmamış tabi. neyse.
arada duyduğunuz ama hiç cümle içinde kullanmadığınız kelimeler demek istemiştim

(bkz: ketum)

devlet dairesi, banka, okul, sigortacı, turizm acentesi gibi aklınıza gelen her yerde sık sık duyabileceğiniz, sabrınızın son damlasına kadar savaş verdiren cümle.

benim gibi hardcore bir eğitim hayatınız olduysa vize-final dönemlerinde kuvvetle muhtemel başvurduğunuz yöntem.
tamam uyutmuyor ona laf yok ama ders de çalışmak imkansız yerinde oturamıyor insan çarpıntıdan, koridorda deli danalar gibi koşasın geliyor, gözler fal taşı gibi açılıyor.
nice gençlerin ömürlerinden 5'er yıl aldı bu karışım.

su ve sütü peş peşe içmeyin,
yolda aracınızın camına yumurta atarlarsa silecekleri çalıştırmayın,
köpek kovalayacak gibi olursa kaçmayın üzerine gidin (istanbul sen mi büyüksün ben mi ananı...) der gibi,
trafikte kız arkadaşıma hava atıcam diye makasa girmeyin,
bir trafik kazasını karışırsanız olay yerini tek etmeyin,
bilmiyorum demekten korkmayın - çekinmeyin,
şimdilik bukadar kıps.

zoru hemen yaparız, imkansız biraz zaman alır.
şaka şaka hemen basmayın eksiyi.
"life is not fair child"

herkes birbirinden mesaj falan alıyor galiba neden takıldınız ki bu kadar online kişilere?
hmm ya da tek bana mesaj gelmiyor.
(bkz: kırık kalpler durağı)

polonya'da 1 yıl süreyle okumamı sağlayan ögrenci değişim programı. hayatımın dönüm noktalarından biridir. gidin gezin görün en önemlisi eğlenin.
not: geldikten sonra bunalım riski bulunmakla birlikte eğer slav kökenli ülkelere gitmişseniz döndüğünüzde karşı cinsi çok daha zor beğenebilirsiniz. kendinizi çok kaptırmayın. hadi bakayım beyninize kuvvet.

sinmek, bulaşmak.

konuyu aratınca bir de ne göreyim.
(bkz: gelse de izlesek)

ama olsa iyi olur
güzel olur
tadından yenmez
fena olur beh
yılan olur yılaaan

şey, bu arada benim de sevgilim olmadı
sence de yeterince ortak yönümüz yok mu?