yaran öğretmen gafları

güzel bir bahar gününde, güzel lisemizin yemyeşil bahçesinde yaklaşık 10 kız bağdaş kurmuş otururken 3. kattan sevgili beden eğitimi öğretmenimizin neşe dolu haykırışı duyulur:

-ne o kızlaaaar, mastürbasyon mu yapıyorsunuuuzzz?

(bkz: öğretmene yapılan yarıcı gaflar)

lise yıllarındayken her sabah kontroller olurdu ve o güne kadar hiç bir şey denmeyen kırmızı tabanlı ayakkabılarım için beden hocam söyle bir gafa imza attı.


- valeq , yerlere kırmızı kırmızı basma evladım!
- sene basından beri basıyorum hocam , ne oldu arkamdan kırmızı kırmızı iz mi bırakıyorum?

gaf sayılır mı bilmiyorum ama tek soruluk bi sınavda hoca kağıtları dağatıp okuduğu kitaba devam etmek istediğinden kimsenin soru sormaması için olası tüm soruları kimse sormadan cevaplama isteğindedir;
- sınav 20 dk.,kopya çekmek yasak,istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz
+ ehuehuehue..

istatistik finali öncesi
öğrenciler:hocam şu son gösterdiğiniz soruyu bir daha çözsek
hoca:neyse boşwerin bu saatten sonra anlasanız kaç yazar.

(ara: yaran)

sınıftan içeri top girer ve çocuklar topu almaya gelir.
-hocam topu alabilirmiyiz??
-dikkat edin evladım ya birinin gözüne kaçsaydı!

sanayi için teknik destek veren abdul hocama burdan sevgilerimi iletiyorum;
konuşma iş yerinde,toplantıda geçmiştir.
- hocam iyi de üretilen kalıpların bi süre sonra ölçüleri vermediği tespit edildi.
- tamam kalibrasyon gerekiyo,ben de onu diyorum işte.
- iyi de hocam onun için bir bakım ekibine ihtiyaç var.o da çok masraflı.
- yok kardeşim ben ayarlarım o işi.sen bana ölçüleri verirsin,ben hesaplar kalibrasyon bilgilerini fakslarım sana okuldan.
- tamam da hocam yaklaşık 300 tane aktif kalıp var hangi birini yapacağız.

- ya tamam işte delik delme kalıpları önemli ise genelde sarma sonucu daralma olur.
- peki nasıl hepsi hakkında bilgilendiricez sizi hocam?
- kardeşim sen deliğinin çapını söyle ben koyacam içine lamayı!!!
- +%’!#£#½½

hoca: ders çalışıyo musunuz?
biz: bu aralar internete fazla takılıyoruz hocam
hoca:bizim zamanımızda internet falan yoktu, arada bi futbolla ilgilenirdik, bi beypazarı spor vardı o da gitti amınakoyım.

hoca:(fotokopi destesini önden bir öğrenciye vererek)herkes yanındakine versin.
sınıf: ooooooo
hoca:!
hoca: herkes yanındakinin eline versin.
sınıf: oooooooooooooooo
hoca:!
hoca: ya anladınız işte...

atasözleri ortadan parcalanarak karisik bir sekilde sinifa dagitilmiştir.sinif eslestirilir.herkes atasozunu kendinde bulunan parcasini, eşi de elindeki parcayi okur.bunlar tahtaya yazilir.
ogrenci 1:karaman ın koyunu...
ogrenci 2:esek yine esektir...
ogretmen:(hic bir art niyet tasimadan)aaa tesadufe bakin iki hayvan yan yana gelmis.
sınıf:(yerlerde)
ogretmen:gulerek turkce nin guzellikleri.

hoca sınıfa girer, masaya oturur.
b.ö.: arkadaşlar ödev vermiş miydim ben?
ben: verdiniz de ben yapamadım hocam..
b.ö.: (gülümseyerek bakar) siktiret...

yıllar önce meslek lisesi son sınıfı bitirmeye çalışıyoruz hocamız son şans veriyor sözlüye kaldırıyor isteyeni birisi kalkıp hocam benide şey yaparmısınız dedi. hoca darbeyi indirdi -zamanında çalışsaydın şimdi götü kaybetmezdin...

arkadaşlar yarınki konumuz üreme organları, bir bakıp gelirseniz iyi olur.

-ben bir şeyi iki kere söylemem,iki kere söylemem!

aslında kelime doğru,
-sayın meslekdaşlarım ve sevgili öğrenciler, 19 mayıs gençlik, spor ve idman bayramınız kutlu olsunnn...

lisedeki mudur yardimcisi istiklal marsi oncesi tum okula:
-’’arkadaslar,ozellikle ucuncu kattaki erkekler tuvaletini kullanan
arkadaslar;aranizda hala buyuk abdestini yaparken deligi tutturamayanlar
var,buradaki hizmetliler sizin pisliginizi temizlemek zorunda degiller,
yapacaginiz is cok basit,iki deligi ustuste getirin,birakin. bu kadar basit’’.
butun okul istiklal marsini hazirolda kahkaha atarak soyledik..

şarkılardan türkülerden konuşulurken hoca ’mihriban güzel parça’ der.adamın bahtsızlığı ise sınıfta mihriban adında bir kız ve onlarca fesat öğrenci bulunmasıdır.

ortaokulda müzik dersindeyiz
şarkının küçük bir çekirge varmış kısmında küçük kelimesinin farklı söylenişini şöyle açıklayınca hocamız bütün sınıf sıraların belirlediği sınırların dışına taştı doğalıyla

"çocuklar orda çükü uzatacaksınız"

ogretmenlerin derse girdiklerinde, kendilerinden sonra gelen ogrencilere "bi daha arkamdan girme" demeleri.