loquacious

hindistanda milattan önce bilmem kaç bin yıl önce bulunmuş, icad edilmiş strateji oyunudur. diğer strateji oyunlarına çeşitli taşlarıyla, kurallarıyla beş basar.

birkaç gün oynamadığımda adama afakan bastıran oyundur benim için.

sevdiğim bazı satranç açılışları:ruy lopez , reti, vezir piyonu gambiti. hepsi beyazların açılışıdır. beyaz her zaman daha avantajlıdır ama birazcık.

yurdum insanından satranç diyalogları:
-şimdi vezirim şahını gördüm şah. ahahahah! şahını yedim oyun bitti.

-piyon düz gidiyor salak! nasıl yedin çapraz?!

-at "l" şeklinde oynar oğlum.
-görmüyon mu lan "l" işte.
-aptal 2 ileri bir sağ yapabilirsin 6 ileri 2 sol olamaz. beyinsiz !

kapitalizmin en bütük mümessillerinden. mc donald’s biraderlerin açtığı hamburger dükkanı.

bize ne! dedirten salak yarışmacılarıyla sıkan aptal aptal muhabbetler geçen -yok servis güzeldi yemek kötüydü- bize ne lan? bok gibi bir program.
(bkz: at çöpe)

hangi dergide hatırlamıyorum ama güldüren orta seviyede karikatürleri olan karikatürist.

-türk:zebani gardaş burayı ısıtmak için ne kadar kömür gider bi günde?
-haa! götün tutuşmuş sen hala ...

üniversitemizin iki güzel yanı vardır. 1) bize laptop verdiler. 2)bazı bölümlerde eğitim hakikaten güzel. endüstri, bilgisayar, tarih vs.

güzel replikleriyle, azda olsa memento’ya benzeyen kurgusuyla, sahneye uyan harika müzikleriyle (bkz: little green bag) (bkz: stuck in the middle with you) güzel senaryosuyla ve harika sonuyla eğlenceli vakit geçirten ilk tarantino filmi.

soundtrackden mi bahsetsem filmden mi dedirten bir film. herkesinde dile getirdiği gibi
-donnie:neden o salak tavşan elbisesini giyiyorsun?
-tavşan:neden o salak insan elbisesini giyiyorsun?

soundtrack’e gelince insanı koltuğuna kilitleyen ne hissettiğini anlayamadığın enteresan duygulara sürükleyen muhteşem bir soundtrack. (bkz: mad world)

bush’a fırlatılan ayakkabı
adidas

mario puzo’nun mükemmel romanından mükemmel bir şekilde filme uyarlanmış, yönetilmiş ve oynanmış filmdir. godfather’ın replikleri başlıbaşına yeterlidir zaten. her ay izlenmesi gerekli olan filmlerden.

(bkz: the godfather replikleri)

nefret ettiğim adamın (bkz: okan bayülgen) artık 15 yıldır yaptığı hep aynı tarzda yaaptığı ve hep aynı esprileri sürdürdüğü dandik program.

helal olsun yunanlara isyan böyle olur dedirten olay. durduramadılar çünkü ve isyanda da haklılar. polisler de azıtırsa bir ülke nereye gider.

yükseklik korkusu olanlar denesin bungee jump kadar adrenalinle doluyorsunuz. ya da denemesin neme lazım başıma kalır birde.

ben onu işaretledim bakalım ne tepkiler alacağım.

tehcir hasebiyle ermenilerden özür dilememiz için okumuş birkaç kişinin açtığı ama "tehciri biz yapmadıkki ittihat ve terakki yaptı. bize ne!" dedirten site.

çok büyük bir siyaset analizistidir. kitapları heyecanlı ve bazende komiktir. fıkralar geçer çünkü. ingilizce’de kendine has bir aksanı vardırki bir dinleyin güleceksiniz. okuyun öğreneceksiniz.

harikulade bir filmdir.bakınız film için hiç kullanmadığım bir kelimeyi kullandım o derece işte. senaryosu yakın tarih yıkılan berlin duvarı üzerine kurulu. izleyin ! ! ! ha birde coca cola sahnesi vardırki bilgi sözlük’deki "kapitalizme son" kadar güldürmüştür beni.