türbanlı doğmak

elma sekeriiii
yer: anadolunun bilmemne ili, bilmemne ilçesi.
konu: "ben buraya dogmu$um"
zaman: 2010
ba$roller: 10 ya$ındaki kız ve ailesi.

zehra her zamanki gibi meydandaki meyve haline yollanmı$tı anası tarafından. o meyve sebze alırken, bi küçük kız karde$i de küçük annelik yapıp diger karde$lerine bakıyordu. anası yufka açıyordu, babası ise ameleydi. i$ olursa gider, olmazsa da sabahları geç kalkar kahvaltısını edip kahveye giderdi, havayı $ööyle bir koklamaya. yine kahvedeydi, atıyordu pi$ti kagıtlarını bir bir. zehra çok büyümü$tü, babası degil artık kendisi gidiyordu alı$veri$e. yarın bir gün de hayırlı bir kısmeti çıkardı kesin. eee her gün meydana gide gele elbet biri görürdü onu. anası öyle demi$ti. tüm kom$u teyzeler de bunu konu$urdu zaten; büyümü$tü artık ne de olsa.

saçları çok güzeldi bir kere, gözleri saçlarının kumrallıgına e$lik ederdi, elaydı zehir zemberek bakardı insanın gözlerinin içine...güzeldi yani. tasası yok o anlamda.

ama onun hiç o taraklarda bezi olmamı$tı ki. gittigi okula, istanbul’dan kitap bagı$ı gelmi$ti. kitapla hiç arası yoktu ama, ilgisini çekmi$ti kitabın ismi: ye$il kiraz.
ilk kitabı aldı müdürün kütüphanesinden, devamı varmı$ öyle demi$lerdi ona; ama bir türlü 2. kitabı bulamamı$tı. severse bakardı bi çaresine nasılsa.
derslerine 4 elle sarılmı$tı. tamam belki kardelen degildi o, dogudaki kızlar gibi ilkokulundan alıkoymuyordu babası ama, ileride çok güzel yerlerde olmayı hayal ederdi hep, kardelenden daha uzun ömürlü olacagını tasarlardı kafasında. ba$kasının kendisi yerine bir $eyleri dü$ünmedigi bir hayat; kendinden sorumlu, ba$ı dik alnı pak; parasını nereye harcayacagını bilen bir kadın. erkenden evlenmek yoktu hesapta. diger arkada$larını bu dik ba$lı dü$ünceleriyle uyu$amazdı... elalemin heriflerinin derdini tasasını çekemezdi; daha önünde kocamaaan özgür bir hayat varken...

ama onu aklına gelmeyen bir olasılık daha vardı hayata dair... bir hayallerine karı$mamı$lardı onun bir de kafasına.

bir gün yine meydana çıkacaktı,evdeki erzak azalmı$tı.dönerken de $u ye$il kiraz’ın ikinci kitabını bulabilmeyi dü$ünüyordu, çok $ey ögrenmi$ti ondan sanki.. parayı her zamanki yerinden aldı, ama kendisine dogru gelen, ciddi ifadeli suratı pek begenmedi.

- noldu ana?
+ gel sen hele bi, senle konu$mak gerek.
...
..
.
+ sen artık ergen oldun, yani büyüdün. evlensen çocugun olur!
-...
+ biz nası geziniyosak sen de öyle olacan!
- nası yani?
+ yok öyle artık fıldır fıldır gezmek orda burda. rahat olamazsın öyle çocuklar gibi. giy türbanını nereye istiyorsan gidersin.
- ama ana, ben okula gidicektim daha?
+ bi$icik olmaz... diger fırıldak arkada$larını söyleyiverirsin sana derste tuttugu çizittirmeleri gösterirler.
- ne?!
+ bakkalın oglu cem$iti sana bakıverirken görmü$ler, güzel demi$ senin için orda burda. sen örtün de o seni yine güzel bulsun. hem ben de senin gibiydim, bak ne güzel oldu babanı buldum. ne istiyon daha?
- ana etme eyleme!
+ kızım, sen burda dogdun ona göre de ya$ayacaksın. o kadar!

sormadılar ki ona dogarken dinini. yazmı$lardı oraya islam diye; otomatige baglamı$ gibi; sanki ba$ka dinden dogmak yasakmı$ her $ey bizim elimizdeymi$ gibi. zehra da bulundugu yerde nasıl gördüyse öyle ya$amalı; giyinmeli konu$malı yazmalı, en önemlisi de susmalı...
bi hayallerine karı$mamı$lardı bir de kafasına ya... ikisini de aldılar elinden.

sonuç mu?
anası babasıyla birlikte sahilde yürürken, karde$lerinin elinden tutarak onları hizaya getirmeye çalı$an, sözüm ona küçük kadın. ba$ı baglı, çakma barbie bebekli giysilerinin içindeki zehra; ba$ı da sözü de fikri de baglanmı$ olan...

* neden sustun zehra, sen bunu istemiyordun ki?
- ben buna dogmu$um abla, ba$ka türlüsü yok ki bizim oralarda. ya$ayamazsın; ya$atmazlar..


nerobianco
-iipek gibi bi türbanınız oldu efendim allah bağışlasın

+ neö türban mı ben kara çarşaf doğuracak bu kadın dömedim mö!!

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol