the end

0 /
benduruyorumsebagitti
joe carpenter’in gayet güzel bir çalışması. yakın zamana kadar elde edememiştim, şimdi suyunu çıkaran kadar dinlemelerdeyim. ayrıca neden tecavüzle özdeşleştirilmiştir bu güzel müzik, bence haksızlık.
ups
eski amerikan filmlerinin sonunda yazar.ayni doneme denk gelen turk filmlelerinde de ozenti bir sekilde son yazmaktadir hatta.anlasilacagi uzere filmin bittigini gosterir...
darth sidious
asmis bir the doors parcasi. insani gercekten bitirir. live kaydi 17:58 dk olmasina ragmen sikmaz.

this is the end, beautiful friend
this is the end, my only friend, the end
of our elaborate plans, the end
of everything that stands, the end
no safety or surprise, the end
i’ll never look into your eyes...again
can you picture what will be, so limitless and free
desperately in need...of some...stranger’s hand
in a...desperate land
lost in a roman...wilderness of pain
and all the children are insane, all the children are insane
waiting for the summer rain, yeah
there’s danger on the edge of town
ride the king’s highway, baby
weird scenes inside the gold mine
ride the highway west, baby
ride the snake, ride the snake
to the lake, the ancient lake, baby
the snake is long, seven miles
ride the snake...he’s old, and his skin is cold
the west is the best, the west is the best
get here, and we’ll do the rest
the blue bus is callin’ us, the blue bus is callin’ us
driver, where you taken’ us
the killer awoke before dawn, he put his boots on
he took a face from the ancient gallery
and he walked on down the hall
he went into the room where his sister lived, and...then he
paid a visit to his brother, and then he
he walked on down the hall, and
and he came to a door...and he looked inside
father, yes son, i want to kill you
mother...i want to...fuck you
c’mon baby, take a chance with us x3
and meet me at the back of the blue bus
doin’ a blue rock, on a blue bus
doin’ a blue rock, c’mon, yeah
kill, kill, kill, kill, kill, kill
this is the end, beautiful friend
this is the end, my only friend, the end
it hurts to set you free
but you’ll never follow me
the end of laughter and soft lies
the end of nights we tried to die
this is the end
cleirvoyant
insani intihara surukleyen , aslinda herseyin bitmekte oldugunu kafaya sokan bi olaydir bu sarki. bu sarki dinleye dinleye anlasilamaz , arkadas tavsiyesiyle ogrenilemez. ya ilk dinleyiste kavrarsin yada sonsuza kadar dinlemezsin bidaha. ben dinledim anladim pisman degilim gene olsa gene dinlerim , ama tavsiye etmiyorumda bilmiyosaniz dinlemeyin.

- father !
+ yes son ?
- i want to kill you !!!
- mother !
- i want to fuck you...

demis bir zamanlar sair.
muque
yalnız dinleniyorsa eğer; kişinin ya kafasının güzel olduğu, ya da gerçekten hayatında bir şeyleri astığı izlenimine vardığım nefis doors şarkısıdır.morrison’un evden ayrıldığı anları konu eder.
scapegoat
mcr in the black parade albumunun acili$ parcasidir.sozleri $u $ekildedir;


now come one,
come all,
to this tragic affair,
wipe off that make up,
what’s in is despair,
so throw on the black dress,
mix in with the lot,
you might wake up and notice you’re someone you’re not,
if you look in the mirror and don’t like what you see,
you can find out firsthand what it’s like to be me,
so gather ’round piggies and kiss this goodbye,
i encourage your smiles,
i’ll expect you won’t cry,

another contusion,
my funeral jag,
here’s my resignation,
i’ll serve it in drag,
you’ve got front row seats to the penitence ball
when i grow up i want to be nothing at all,

i said,
yeah,
yeah,
i said
yeah,
yeah

c’mon,
c’mon,
c’mon,
i said,
save me!
get me the hell out of here,
save me!
too young to die and my dear,
you can’t!
if you can hear me just walk away and,
take me!


get me the hell out of here
tell me that you’ll die if i die
if you can here me just walk away
nihilist
artık aradıgım hic bir filmi bulamadıgımı fark ettigim dvd dukkanı. sadece vzyon filmleri ve uc yuz bin milyon boloncuk sayısı kadar izledigim filmleri bulabiliyorum. freaks’in uncut halini aylardır getiricekler o degilde ben elin kopya dvdcisini neden guveniyorum onu anlıyamdım. her gittigimde abüüü yeni bitti bidahai gelisinde olur diyolar, bidahaki gelisimde yine aynı seyi soluyorlar. ben cok safım sanırım, evet durum bu...
the wall
seksenler türkiye’sinin (neredeyse) bütün katakulli / pislik / necaset dönecek sahnelerinde, arkada çalmakta olan john carpenter $ah eseridir. evet $aheserdir...

en önemli güzelliği de, akla ilk olarak; dünyalar tatlısı bir insan olan nuri alço’nun elinde viski bardağı ile o iğrenç (iğrenç benim lugatta sempatik gibi bi’ anlama haizdir) gülümsemesini akla getirir. diğer yandan sevtap parman’ın poposunu.. ah o popo.. ahh o popo...

yani efenim, eğer birazcık bi’ aklınız varsa indirin p2p den bu $arkıyı, repeat moduna da alın, hayatın tadına varın. mükemmel.

oh$.

(uzun zamandır bir $arkıyı bu kadar övmemi$tim)


0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol