tek başıma iktidar olamazsam siyasetten çekilirim

sanirim seçim sonrasi tayyip bey, iktidar sorunuyla bogusacak. evet ya, ikitidarsizlik kötü. hakli adam.

tutan mi var sorusu gelir akla.
(bkz: in$allah)

onu yapmak güven,özveri ve tecrübe ister dediğim hede

normal bir insanın soylediginde inanabilecegimiz,fakat bir politikacının ağzından çıkınca hade beeeeeaaaa dedirten cinsten söylem.bu adamlar bunu söyler fakat yerine getirmezler.getirmeyince hatırlatılır fakat gülüp geçerler.çünkü utanma yoktur ve yüzleri kızarmaz..millet vekili dokunulmazliklari kaldirilacak!!!bu size bi yerden tanıdık geliyo mu???

6 kelimenin yanyana gelerek olu$turabilecegi en enfes cumle.ilkokuldan universiteye degin bu cumle turkce ve dilbilgisi derslerinde okutulmali.

çekilir gibi değilsin!!

en çok istediğim iki şeyin bir arada söylendiği cümle

(bkz: çektir git)

rte’ye 31 olsan çekilmezsin dedirtecek vaattir.

aslında rakı masasında söylencek bir laf anca,atıp tutma da söyleyene bakınca zannetmiyorum rakı içtiğini.hani derler ya alamayacağın patlıcanın altına girme.

merhum turgut özal’ın 1987 yilinda yaptığı açıklamanın kasımpasalaşmiş hali.

turgut özal muhalefete düşerse siyasetten çekileceğini açıklamış; akabinde, 29 kasım 1987 de 292 milletvekiyle tek başına iktidar olmuştu.

(bkz: sekste gangbange karsi olmak)

bütün dünyada ki parti liderlerinden beklenen ve genelde "onur, gurur, utanma duygusu sahibi parti liderleri"nin yerine getirdiği demokratik gelenektir. başarısız olan gider. yenilere yol açar.

bu yazılı olmayan kuralın amacı; sistemi, yaşı 70 olduğu halde, 63 yıllık siyasi yaşamında ülkeye bırakın fidanı, ot bile dikmemiş siyasi liderlerden korumaktır.

örneğin; 95 seçimleri sonrasi, %10,7 halk desteği ile koalisyona dışarıdan destek verdiği halde sık sık kriz çıkartıp, erken "seçim dayatması" yapan ve 99 seçimleri sonrasi halk tarafından %8,7 ile meclis dışı bırakılan sayın deniz baykal, her onur, gurur ve utanma duygusu sahibi parti lideri gibi 22 nisan 1999’da görevinden istifa etmiş, bu kararı tüm türk siyasi aktörleri tarafından takdirle karşılanmıştır.

ancak "fazla taktir cildi bozar" şeklinde ki yaklaşım tarzını benimsemiş siyasi çevrelerin baskılarına , tokluk grevlerine, geri dön mitinglerine ve toplu ağlama eylemlerine dayanamayan sayın baykal inanılmaz şaşırtıcı bir kararla 30 eylül 2000 tarihinde tekrar genel başkan seçilmiştir.

sonuç olarak başarısız olduğu kanaati oluşan ve/veya kendisini başarısız gören liderler istifa etmelidir. başarısız liderlerin tekrar genel başkan adayı olmaları, demokrasi geleneği açısından ne derece etik olur? bunu sizlerin takdirinize bırakıyorum.

önemli not: bu başlığa entry giren 21 yaş altı bilgiclerimiz, o zamanlar tini mini, şirinmi şirin, ellerinde beslenme çantası koşuşturan ilkokul öğrencileriydi. evet akıl yaşta değil baştadır ama okumak araştırmak lazım. sonra çok düşünmek lazım, çoook...

(bkz: keşke olsa dediklerimiz)

(bkz: ananı al da çekil)

arkasından da, yalnız diğerlerinden bir tanesi tek başına iktidar olacak diye devam eden cümle öbeğidir. mazot 1 ytl olacak söyleminden farklı değildir. tırt bir söylemdir. ispartada yapılmıştır ayrıca.

(bkz: ben de)

(bkz: çok iyi olurdu)

"fotoğraf çekilmeye benzemez lan bu, tayip! eheh" diye cevap veresim olan blöfümsü cümle..

ayrıca yine seçim arifesi konuşmalarından birinde büyük bir sıçrayışın eşiğindeyiz diyerekten oy istemiş beni benden almıştır... büyük bi sıçrayışın eşiği derken?uçuruma olmasın...