tarık tufan

"vücudunun her bir parçasını paramparça edebilecek bir bağırışla;
"seni seviyorum, hepsi bu!"
diyememenin acısını yaşarsın.." diyen adam.

"modern hayat;
otomatik,
mekanik,
tekdüze,
tek sesli,
naylon,
kokusuz,
steril,
tek frekanslı aşkları dayatıyor hepimize.

oysa aşk, masa üstündeki kurmalı saattir.
gözlerine bakmayı,
ellerine dokunmayı gerektirir."

"ben sana pişmanlıklarımı anlatayım, sen yargılamadan teselli et. gözlerimi kaçırayım gözlerinden, utanayım.
ellerinle tut yüzümü, gözlerini gözlerime çevir.
soluklarını hissedeyim yüzümde. sesin dua olsun, yüzüme üfle…
sen bana yol ol, bütün tuzaklardan emin olayım .
sen bana sabah ol, bütün karanlıklardan emin olayım..."

insanı şöyle tarifler: "hevesleri, beklentileri, erteledikleri, kursağında kalmış kelimeleri, kaçırılmış bakışları, gizledikleri, bitirilmemiş mektupları, susuşları ve istemsiz veda edişleriyle tamamlanmamış bir cümledir insan."

"insan kaybettikleriyle insandır". t.t.

"aşkı ve öfkeyi söyleyemediğinde insanın konuşmaya dair hevesleri de bir bir yok oluyor. susuyorsun..." diyen insan.

anna gibi bir yazıyı yazdıktan sonra eline kağıt kalem almaması gereken birisidir nezdimde. orada kalmalı her şey. o yazıyı da kendine yazdıran hatuna ayrıca saygı göstermek lazım. evet.

en basit kelimelerden en güzel cümleleri kurabilen güzel bir insan.

http://www.tariktufan.com/

meksika sınırı nın sunucularındandır kendisi.