tarihteki muhteşem ayarlar

0 /
mad
tarih: 26 ocak 2011
koordinat: 39°, 57.0’, 32°, 51.0’
mekan: odam

açtım film izleyeceğim, düzgün altyazı bulamadım. bdrip.xvid-ilg indirmişim, ortalıkta ona ait altyazı yok işte. ben de dvdscr.ac3.int-miny’e göre indirdim altyazıyı. haliyle senkron sorunu var. durdum durdum, şak diye yapıştırdım ayarı. her şey düzeldi tabi sonra. verdiğim muhteşem ayarla filmimi rahatlıkla izledim.
trantula
zamanın büyük şairlerinden fuzuli ile ruhi boğaz manzaralı bi tepede yürürken hasta yaşlı çirkin bir köpek görmüşler ruhi hemen yapıştırmış lafı
-bu köpek bu manzarada çok fuzuli
fuzuli bu güzel ortayı iyi değerlendirip gelişine köşeye iyi göndermiş
- o zaman vuralım kıçına da çıksın ruhi
atacamadesert
milyarder henry ford ile oğlu aynı lokantaya giderlermiş.bir gün garson:

-mister ford,demiş,her yemekte sadece bir dolar bırakıyorsunuz,halbuki oğlunuz on dolar bırakıyor.

milyarder ford,cevap vermiş:

-gayet tabii, onun ford gibi babası var,benim de babam ford olsaydı,ben de verirdim.
atacamadesert
hastalıktan ötürü gözleri kapanmış olan bir adam, halk şairi seyrani ye:

- bende dünyayı görecek göz mü kaldı? diye şikayette bulununca, söz eri
seyrani:

- hiç üzülme dostum demiş. zaten dünyaya da bakılacak surat kalmadı.
atacamadesert
napolyon savaşta ispanya’yı yenmiş. ispanya kralı siz ancak para ve mal için
savaşırsınız, biz ise namusumuz ve şerefimiz için savaşırız demiş.

bunun üzerine napolyon:

- evet insanın neyi eksikse onun için savaşır.
atacamadesert
meclisde adamın biri necip fazıl üstada salatalık fırlatmış. üstad buna karşılıksız kalır mı?

birisi demiş, kimliğini fırlattı!
atacamadesert
yavuz sultan selim zamaninda iran sahi kiymetli mücevherlerle süslü bir sandik hediye gönderiyor sultan selim’e. sandik açiliyor. içinden çesit çesit degerli taslar kiymetli atlas kadife kumaslar çikiyor.fakat bir de pis bir koku yayiliyor. dehset bir koku herkes burnunu tikiyor. neyse en alttaki bohçadan insan pisligi çikiyor!

cihan padisahi emir veriyor:
“herkes düsünsün buna ince bir sekilde cevap vermeliyiz”

ve cihan padisahi yine çözümü kendisi buluyor. ayni sekilde degerli mücevherve kumaslarla süslü bir sandik hazirlatiyor.içine o zamanin osmanli istanbul’unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazirlatiyor en altina da küçük bir pusula ve bir satir yazi. gönderiyor…
şah sandigi açiyor. açtikça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. anlam veremiyorlar tabii. bizim elçi yiyor önce sonra oradakilere ikram ediyor. kutunun içindeki pusulayi sah okuyor:

“herkes yediginden ikram eder”
cremaster
istanbul tıp fakültesi anatomi kürsüsü eski hocalarından-türkiye’nin en iyi hocası- sami zan’ın dersinden:

-peniste kemik yok mu hocam?
-hayır yok kızım, sana öyle gelmiştir.
bb
erdoğan ve beraberindeki bakanların eğirdir dağ komando okul ve eğitim merkez komutanlığı’na yaptığı ziyarete genelkurmay başkanı orgeneral ilker başbuğ’un yaptığı “ergenekon esprisi” damgasını vurdu. başbuğ, g 3 piyade tüfeği ile yapılan atışlardan geriye kalan iki boş kovanı hatıra olarak alan başbakan yardımcısı cemil çiçek’e, “aman dikkat et. iyi sakla. ergenekon’dan içeri girersin” diyerek espri yaptı.

(bkz: itinayla ayar verilir)
imphotep
bir cemiyette bulunanlardan biri başka bir enstrumanisti övmek için üstad erkan oğur’un yanına gidip " üstadım bilmem kim saniyede 12 nota basıyormuş..ne diyorsun?" der.
erkan oğur bu..sözlerini biriktirir dökmez her daim orta yere.çokca sazı ile anlatır derdini.ama lafı gediğine koyma vakti gelmiştir.
buna karşılık erkan oğur der ki;
"keşke 12 dakikada kendimi anlatabilecek 1 nota basabilsem.."
cihanmusul
amerika japonya’ya saç telinden daha ince tel göndererek altına not bırakır "teknolojide bize yetişemezsiniz"..aradan zaman geçer japonyadan ses seda çıkmaz.haftalar sonra bir zarf gönderilir ve şunlar yazılıdır.."evet sizi gayet iyi gördük biz sizin telinizin içini deldik ve daha incesini yerleştirdik."
kalia
en güzeli ve ders alınması gerekeni kanımca fatih sultan mehmet’in babası 2. murat’a verdiği ayardır. hem de 12 yaşında iken.
2. murat fatihi 12 yaşında iken tahta çıkartır ve kendisi devlet işlerinden elini ayağını çekerek manisa’ya inzivaya çekilir.
bunu fırsat bilen avrupalı haçlı ordusu saldırıya geçer.fatih ordu ile başedememektedir.küçük olduğu için kimse onu dinlemez.
fatih hemen bir mektup gönderir babasına.mektubunda şöyle yazmıştır.
"devlet tehlikede,ben idare edemiyorum.eğer sen sultan isen gel, devletin başında dur.
yok eğer ben padişah isem,sana emrediyorum gel ordumun başına geç,komutanlık yap."

asiri dozzz
yolda necip fazıl’ı gören hasis bi arkadaşı laf atar:
-ne o necip maymuna dönmüşsün.
necip fazıl ayarı verir:
-ne var şimdi de duvara döndüm.
onununkoru
ingiltere kralı george ile görüştüğü sırada, gandi’nin üzerinde her zamanki gibi beyaz örtüsü vardır.

davetten çıkınca bir gazeteci sorar:
kıyafetiniz, bir kralla buluşmak için yeterli miydi?`

gandi, hiç aldırmadan cevap verir:
kral, ikimize de yetecek kadar giyimliydi.
hergele
sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş.bir gün eşi
sokrates e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş.bakmış
kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.sokrates, gayet sakin:
- "bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum" demiş.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol