sevgililer günü

4 /
independence
sadece bir ki$inin kalkip "hadi bugun sevgililer gunu olsun tum sevgililer birbirlerine salak salak hediyeler alsin" dedigi icin tum sevgi gosterilerinin 24 saat sinirlari icerisine sigdirilmaya cali$ildigi ultra anlamsiz gun.hayir seviyorsan seviyorsundur ve bu sevgini belirtmek icin hic alakan olmayan bir adamin belirledigi bir gunun sinirlarina ihtiyac duymamalisin.neden elin adami benim sevgimin gosterge zamanlarini kendi kafasina gore belirlesin ve sevgimi gosterebilmek icin bana 24 saatlik bir zaman dilimi tanisin.yarin bir ba$kasi cikip sevgilisi olmayanlar gunu diye bir gun icat edip cikarsa kar$imiza asla $a$irmam, normal kar$ilarim.
veni vidi vici
sevgiliyle özel bir gün gecirmek, farkli bir sey denemek, yürüyüse cikmak, ona kitap alip hediye etmek ya da bir tiyatro sinema ya da konser bileti verip onu mutlu etmek icin degerlendirilmesi hos olan bir gün.. kimi sivrizekalarin anladigi gibi sadece bugünde sevgilimizi sevecek ya da sadece bugüne has ona ilgi gösterecek falan degiliz.. sadece kücük bir faklilik icin alin size güzel bir vesile
angelique
sevgililer günü artık ticari bir mecra oldu. sevgiliden ziyade çiçekçinin günü...
o yüzden de hicbir anlamı kalmadı. asıl sevgililer günü; sevgilinize ilk aşık olduğunuz gündür.
demem o ki, bırakın kapitalist rejimin para tuzagına alet olmayı da gercekten özel olmasını istiyorsanız "sevgilinizin gözlerinizden kalbinize aktığı günü" ikinizin sevgililer günü, sevginizin günü ilan edin...
sürüden ayrılmak kimi zaman iyidir.

angelique
az evvel inbox’uma düsen bu maili paylasmadan edemeyecegim...

sevgilisi olanin olmayanin,
olup da yok gibi olanin,
yok da var gibi olanin,
olmayip cok isteyenin,
oluyo da noluyo diyenin,
oldugu icin cok mutlu olanin,
olmadigi icin cok mutlu olanin,
onsuz olamayanin,
onunla hic olamayanin,
herseye ragmen yureginde her daim aska yer olanin…
o zaman kisacasi herkesin sevgililer gunu kutlu olsun.
sevgi hep sizinle olsun, yureginizde aska hep yer olsun.
rhapsody
sabahtan beri sokakta elele gezen çift sürüsü görmeme neden olan gün..
bi de kızların elinde mutlaka bir gül var...çiçekçilerin deli gibi kırmızı gül sattığı gün.kanımca en mutlu olanlar onlar bugün...
ankakusu
para tuzagi degilse nedir diye dusunuyorum su an. özel gunleri mi eksik insanlarin, bilhassa bayanlarin? ha kötü bir sey mi? degil... konu hediye almak ise oda yapilir... ama bu tuzak oldugunu dusunmemi degistirmez...

ayrica, en azindan çiçekçiler bayram ediyor.

ek olarak; benim için her gun sevgililer gunune denktir...
delilah


her sokak, her vitrin, her mesken, böyle koskocaman, kıpkırmızı, kanlı canlı, yusyuvarlak kalplerle doluyken kaburgalarının arasında boş ya da kırık bir kalple dolaşmak ne can yakıcıdır bilirim.
bir dönem gurbette o sevgililer günü yalnızlığını bizzat tecrübe ettim.
okyanusun ortasında susuzluk çekmek gibi bir şeydi.
parkta tahterevallisinin karşı kefesini dolduracak arkadaş bekleyen bir çocuk hüznü...
öksüzlere özgü bir anneler günü...


zamane sevdalılarının ortalıkta sereserpe koklaşması, reklamların mütemadiyen âşıkları alışverişe çağırması, sevgililer günü’nün küresel çapta uluorta kutlanması, yalnız kalplerin ıssızlığını perçinler bir kat daha...
gördükleri her çiftten ayrı bir anı, dinledikleri her anıdan tarifsiz bir acı süzerler.
aşk dillendirildikçe, yitik bir dostun adı gibi çınlar.
henüz reklamlardaki gibi bir sevda kısmet olmamıştır kimine; ama çoğu doludizgin yaşamış ve sonunda kıymıştır yarine...
onu acılar çektirerek öldürmüş ve eski bir şarkıya gömmüştür.
ortak hatıralar mezarlığına...
ya da ihanetler kabristanına...


kimi fazla sevgiye sarıp nefessiz koymuştur aşkını, kimi sevgisiz bırakıp boğmuştur.
kimi busesine kuşkunun zehrini katmış, kimi ilgisizliğin kodesine atmıştır.
kıskançlığın ateşiyle bilenen hançer, sahibi ne kadar çok sevdiyse o kadar derine saplanmıştır.
doyamadan ayrılanların damağında buruk bir ıstırap tadı kalmıştır.


işte o yüzden, terk eden, terk edilen, sevdiğini öldüren ya da sevdiğince gömülen, izler cilveleşen âşıkları, sevgililer günü’nün haber bültenlerinde; biraz hüzün, çokça çelebi bir gülümsemeyle...
kendisi kıymıştır sevdiğine...
ve bilir ki, diğer kumrular da, yakın bir kıskançlık krizinde ya da özensiz bir birlikteliğin tekdüzeliğinde, kıyacaktır yarine...
çünkü ferhat ile şirin’den, kerem ile aslı’dan, leyla ile mecnun’dan, romeo ve jülyet’ten bilir ki, tıpkı sevgililer günlerinin taze gülleri gibi, ömrü uzadıkça solar ateşli sevdalar...
sadece öldürülen âşıklar yaşar.
aşkta ölümle yaşam arasında ters orantı var.


ey sadık üyeleri kırık kalpler kulübü’nün!
sevgilisi olmayanlar,
sevgilisinden ayrılanlar,
sevgilisi uzakta olanlar,
hiç ilişkiye girmemiş ya da her gömdüğü ilişkiyle bir parça eksilmiş, her yitik sevdalının ardından acı çekmiş üvey evlatları sevgililer günü’nün...
bu gece tek kişilik sofranıza çift kadeh koyun...
izleyin canlı yayında potansiyel katillerin buselerini...
siz içtikçe canlansın o güzelim anılar...
unutmayın ki, yalnızlığın da kahredici bir tadı var.
made in heaven
olaya illa ticari bir tuzak olarak bakıp siddetle elestirilmesini pek anlamlı bulmuyorum acıkcası.sevgilime 5 ytl verip bir gül almisim cok mu yani?cicekciler bocekciler tas mi yesin böyle günlerde de satıs yapmayıp.param olmasa herhangi bir bahceden koparır oyle verirdim ayrı konu.simdi cicek yada hediye vermek icin illa ozel bir gun mu olması lazım falan diye düsünenler vardır,düsünün tabi neden düsünmeyesiniz.
4 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol