özlemek

5 /
jason windsor
vefat eden birisi içinse daha acı vericidir.sürekli gözünüzün önüne gelmesi,onu son haliyle hatırlamanız,son dedikleri,son arzuları,son gözlerindeki ifade,son nefesten önceki son gülümsemesi...
igor
tum kalbinle, beyninle, duygularinla mecburen kabul etmen gereken sikinti dahasi aci veren durum. kavusacagini bilmek ise avuntu.
phoebues
özlemek...
insanoğlu aşkı,sevgiyi,dostu,akrabaları,aileleri...birçok canlı varlığı özler,günü geldiği zaman en çok da sevdiği ve sevildiğini bildiği o vazgeçilmez sevgilisini özler.özlem;hele hele bir de sevgiliye duyulan özlem,insanları birbirlerine en çok bağlayan duygulardan biridir.yıllarca ayrı kalınan bir sevgiliyi özlersin ve yıllar sonra bir yerlerden çıkıp da sana en içten bir duyguyla sarıldığında,işte o zaman özlemin vermiş olduğu sevgiyi anlayabiliriz.
2026 sonya
ahmet altan’ın şiirinin son dizeleri.

...

özlemek, o yakici istek,
bilinen herseyi ve önem sirasini degistiriveriyor.
özlediginiz ise çok uzaklarda...
yaninda olmasini istediginiz halde
yaninizda olmayan bir tek kisi,
yaniniza bile yaklasmadan,
hatta onu özlediginizden
ve onu istediginizden haberdar bile olmadan,
bütün hayati,
bütün görüntüleri eritip
baska kiliklara sokuyor...
melankomik
üç çeşittir.

1- kavuşacağını bilerek özlemek.
2- kavuşmayacağını bilerek özlemek.
3- hiçbir şey bilmeden özlemek.

en kötüsü hangisi siz karar verin..
matrax
bir candan erçetin şarkısıdır özlemek,
içinde biraz da isyan barındıran.
güneşin doğuşunu yalnız izleme klişesidir.
duyguların en olgunudur mastarsız hali,
kimi zaman acınılası bir feryattır, çığlıktır...
yine de güzel şeydir özlemek, her şeye rağmen güzel...
periduht
insan özler.. bu duyguyu nasıl açıklarız bilemiyorum ama gideni özleriz.
insan sadece sevdiceğini değil, kaybettiği arkadaşını da çok özler. onunla güldüğü, eğlendiği zamanları çok özler, bir daha geri gelmeyeceğini anladığında da yırtına yırtına ağlar belki.. belki de onu her gördüğünüzde yönünüzü değiştirirsiniz, çünkü bilirsiniz ki gidip onunla konuşma isteği, onu yok saymaktan daha zor. yanından, sanki orda değilmiş gibi geçince de yürekten bir şeyler kopar gider. ne dersen de, ne yaparsan yap, laf anlatamıyorsun işte kendine.
mahak
bazen özlemek, bırakın yalnızlığı, vatansız kalmak gibidir. fizan da, 50 derecede, erime noktasındaki konteynerda nefes almaya calişmak gibidir. bazen özlemek yaşamak gibidir.
immortal09
onun yazdığı mektubu okurken daha çok depreşen sonrasında yerini gözlerin su salması olayına dönüşen sadece uzakta sevdiği çoluğu çoçuğu olanın hissedebileceği yoğun duygu.
proserpina
en sıradan konuşmanızın içinde sadece bir cümledir bazen: "seni özledim...". o an tüm dünya değişir, ıslık sesiyle karışır soğuk bir rüzgar, hem mutlu olursunuz, hem de üşürsünüz uzaktaki sesi duyarken. yanına koşmak gelir, dünyanın sonuna gidip atlamak gelir içinizden. gün sayarsınız delirmemek için, en son günü bilmeden. aşktan, sevgiden, nefretten daha yakıcıdır özlemek; gitmez çünkü, yanınızdayken bile öznesi, siz onu özlersiniz hep.
tasarimharikasi
sürekli rüyalarıma giren düş perisini hissediyorum. gelsin diye özlüyorum, bir ihtimal görürüm diye...

birçok ihtimal var birbirinden bağımsız... kimbilir, belki de içiçe birbiriyle...

özlemek, özlemleri nakış gibi işlemek yüreğe, hafiften gözyaşının sıcaklık hissiyatı.

"sesini duyayım" sanrısı, gördüğün hayaller içinde sevdiğinin çığlığı.

çok büyük bir sürünceme işte. atsan atamazsan, satmaya çalışırsan, ahh işte o zaman vicdansızsın!
eflatun
öyle acı veririci bir duygudur ki. sesini iki saniye bile duymaya razı olursunuz. yeterki bu lanet olası duygu bir süreliğine geçsin dersiniz.
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol