mevlana celaleddin i rumi

(bkz: verdim ona canımı gitti)

(bkz: ayağına batan dikenler aradığın gülün habercisidir)

804 yaşına girmiştir gün itibariyle.

taş olarak ölmüştüm, bitki oldum.
bitki olarak öldüm ve hayvan oldum.
hayvan olarak öldüm, o zaman insan oldum.
öyleyse ölümden korkmak niye?
hiçbir sefer kötüye dönüştüğüm,
ya da alçaldığım görüldü mü?
bir gün insan olarak ölüp,
ışıktan bir yaratık, rüyaların meleği olacağım.
fakat yolum devam edecek.
allahtan başka herşey kaybolacak.
hiçkimsenin görüp duymadığı birşey olacağım.
yıldızların üstünde bir yıldız olup,
doğum ve ölüm üzerinde parlayacağım.

’’bir aşkı başka aşk södürebilir. aşkta ne yükseklik , ne alçaklık ne de akılılıkve akılsızlık vardır.hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur. sadece kepezelik, aşağılık , ve rintlik vardır. insanın toprağını aşk şebnemi ile yoğurdukları için alemde yüzlerce fitne ve kargaşalık payda olur. aşkın yüzlerce neşteri , ruhun damarlarına sokuldu ve oradan gönül adı verilen bir damla aldı ... aşk öyle engin bir denizdir ki ne kenarı vardır ne de ucu bucağı’’

(bkz: iyi dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur)

"diken içindeler ama gül gibiler, hapisteler ama şarap gibiler, balçık içindeler ama gönül gibiler, gece içindeler ama sabah gibiler."

"kimsenin buyruğuna girmeyen bir özgürlük ülkesi, ne hoş..."

"aşk bilek gücü değil yürektir! yüreğin yetmiyorsa düşme yollara!"

"bir insanın nasıl güldüğünden terbiyesini, neye güldüğünden akıl seviyesini anlarsın."

"dediler ki; gözden ırak olan gönülden de ırak olur. dedim ki; gönüle giren gözden ırak olsa ne olur…"

diyetle ilgili görüşü: "perhizler ilaçların başıdır. kaşınmak ise uyuzluğu artırır. perhiz gerçekten de ilacın temelidir, perhiz et de canındaki gücü kuvveti gör" (mesnevi, i, 144/2910-11).

aydın taneri’nin türkiye selçukluları kültür hayatı adlı kitabında hayatın içindeki mevlana celaleddin rumi yer alır ki onu uhrevi bir yaratık olarak görmeyen benim gibiler için ilgi çekicidir.

"aşk’sız olma ki; ölü olmayasın, aşk’ta öl ki; diri kalasın."

(bkz: mevlana üniversitesi)

kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! ... ne zaman, bilmem! yeterki o kapıda durmayı bil...
hz. mevlana (k.s.a)

ey gonul, susmak mana eksikliginden degil belki mana derinligindendir.. demis. eger sozluk yazari olsaydi hepimizi ayar manyagi yapardi sanirim.

$u sözlere sahip ünlü alimdir:


..."a$k; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır,ya canın acıya acıya adım atacaksın,yada canını acıta acıta söküp atacaksın... her iki yolda da, tek bir gerçek olacak; canin çok ama çok acıyacak!!" ....

tatlı bir ömür gibi gitmeye niyetlendin
ayrılık atını eğerledin inadına.
git, yeni ülkeler gör, büyülü diyarlarda gez,
ama benimle eğleştiğin toprakları da unutma, hatırla emi!

gittin ey sevgili şimdi yollardasın
ayın değirmisini başına yastık yapmış uyumaktasın
güzel uykular, renkli düşler seninle olsun
ama bir zamanlar dizlerimde yattığını da unutma, hatırla emi!

üzülme...’’üzülme!’’ der mevlana...ve devam eder.. "kaybettiğin her şey başka bir surette geri döner."

bu gün trt1 vesilesiyle 734.üncü mevlana yılı kutlanmı$tır.