kürtaj

0 /
elma sekeriiii
devlet hastanesinde ayrı bir acı ile yapılan işlem. kadını, kadınlığından utandıran bir şekilde uygulaması yapılan medikal bir işlem haline gelmiş güzel devletimin hastanelerinde, haberimiz yokmuş!

bunu gazetelere ayşe arman taşıdı. sadece bir kuple örneğini buraya taşıyorum.

" hamileliğim çok zor geçiyordu. endişe içinde devlet hastanesine gittim, orada bir doktor, “çok sağlıklı, kıpır kıpır, hiç merak etme” dedi. aradan üç gün geçti, bütün hamilelik belirtilerim aniden yok oldu. aynı doktora tekrar gittim, bu defa ne dese beğenirsiniz: “maalesef çocuğunuz ölmüş!”

hastaneye yatırdılar. ertesi gün kürtaj olacaktım. bana önce çocuğumu düşürmem için ilaç verdiler. sadece kanama yaptı. sonra kürtaj olacağım yere götürdüler. çok acı böyle söylemek ama “parasızsın, buraya geldin, çaresizsin ne söylense itirazsız yapacaksın” hissi verdiler. öyle koyun gibi ne derlerse yapmak mecburiyetindesin. beni aldılar, hiç uyuşturmadan ağrı kesici iğne vurmadan, bayıltmadan içimi kazıyıp bebeğimi parçaladılar. hem bedensel hem ruhsal, tarifsiz bir acı. sonra vakumladılar. ama asıl sorun oradaydı. vakumluyorlar ama içimden çıkan her şey tekrar içime doluyordu. 4-5 denemeden sonra doktor, “neden çalışmıyor bu alet?” diye sordu. başka bir doktoru çağıracaklardı ki, oradaki temizlikçi bayan geldi. şöyle bir baktı ve “bunun hortumu yanlış takılmış doktor hanım” dedi. ve hortumu değiştirdi temizlikçi kadın. aynı işlem tekrar yapıldı. titremeye başladım, midem bulanıyordu ve su içinde kalmıştım.
terlemekten, bağırmaktan, acıdan... sonra ben çok kötüleşince doktor hanım, “bir iğne vurun buna!” dedi. iğneden sonra yukarı çıktık.

merdivenlerde ağladım...

yoksulluğum ve çaresizliğim için!

bebeğimi kaybetsem de, ölse de...

ilk defa anne oluyordum ve onu o kadar sahiplenmiştim ki.

gözümün önünde parçalara ayırdılar.

zannetmeyin ki bitti, bitmedi!

içimde parça unutmuşlar!

bir ay düşürmeye uğraştım. tuvalete her gittiğimde o parçalardan birini daha görüyordum. psikolojim bozuldu...

inanır mısınız, artık anne olmak bile istemiyorum!"

cirkinbeti
yasalara göre 10 hafta olarak belirlenen kürtaj süresi yalanmış efendim.
çocuk oyunu gibi. bize yapılan açıklamanın ardından hastanelere teker teker bildiri gönderilip "ya biz onların çenesi kapansın diye on hafta dedik siz sakın 10 haftalık bir bebeğin kürtajını üstlenmeyin, kürtajını yaptıracak bir yer bulamayınca mecbur doğuracak" gibi bir şey dediler herhalde.

http://www.haberturk.com/saglik/haber/756723-iste-turkiyenin-kurtaj-haritasi
komple teorisyen
planlanmayan gebelik hallerinde başvurulan etik olup olmadığı çok tartışmalı rahimin .. tabakasının kazınmasıyla gebeliğin sonlandırılması durumudur.
steroid
bekar bir kadının yaşayabileceği en berbat tecrübelerden biri olduğunu tahmin ettiğim tıbbi işlem.
ama mecbursa yapacak bişey yok tabi. doğurupta camiye çöpe sağa sola atacağına yada hormonun gazıyla ben buna babalıkda yaparım analıkda deyip götü sıkıya gelince sokağa seyipleyeceğine aldırsın tabiki.
inanna ishtar
çocuğa bakamayacak durumdaki insanlar için affedilebilir, ama "nasılsa kürtaj var" düşüncesiyle kendini bilmezce davranışlara giren insanlar için bir cinayettten başka birşey değildir...
kirmizioje
kadinlarin kabusu erkeklerin de laf salatasidir.
nedense sadece kasar kadinlarin operasyonu olarak gorulur. oradaki kasar ve isini bitirip giden hayvan adami kimse takmaz. tabi bir de su faktor var:
13 yasindaki kiza amcasi tecavuz etti. kiz hamile kaldi...
bebegini dogurmak ile kendi hayatini mi bitirecek.
tecavuze ugrayip da kurtaj olan magdur da kasar mi?

bir de 10 cocuklu kadin kurtaj yerine bebegini dogurursa hangimiz cebimizden mama-bez yardimi yapacagiz.
veya soyle bir ornek vereyim:
bir gayrimesru cocugu, ozurlu cocugu ulkemizde kim evlat edinecek?

ah tabi bir de erkek mevzu var. beyler klinlikte disarida oturur, cay icer. eve gelir, kadinin yorgunluguna soylenir. onlara gore birsey olmaz.
kanun olarak erkek de kurtaji izlemek zorunda olmali (bunu beraber klinlige gittigim ve o an korkuda aglayan arkadasimin acil isim cikti diye siktirip giden sevgilisini gorunce karar verdim)

tabi bir de kurtaj sonrasi var. depresyon, mod degisikligi, asabilik, istahsizlik ve sucluluk duygusu. belki de omur boyu yasanacak bir aci.

ben kurtaji savunmuyorum, ama mecbursa da yapilmalidir.

yani olayi bilmeden burada car car yorum yapmayalim.
kurtaja karsi devletten cozum istemektense de evlat edinme konusunda tutucu toplumumuza once care bulalim.
ya basta viva zapatista
doğmamış çocuğun hakkı mı, yaşayan insanın hakkı ve seçimi mi? sorusunu sormamıza neden olup, tabi ki yaşayan insanın tecihleri ve hayatı dememizle yanıtlayacağımız durum.herkes üzülmekte haklı ve fakat istenmeyen ya da bakılamayacak durumda olan çocukların da dünyaya getirilmesi bir o kadar sağlıksız ve çocuk içinde ileride sorun yaratabilecek bir durum.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol