küçük iskender

5 /
rdm
güzel $iirler yazıyor, ama nedense her defasında cinsel tercihlerini gözümüze sokuyor, tamam anladık ibnesin, gay sın da bunun edebi yönünle ne alakası var?gay olunca daha mı imgelesel oluyorsun? yoksa popüler kültürün unutulmu$ meralarında gizlice otlanan pembeli öküz müsün? ama güzel $iirler yazıyorsun.
goetica
" bazı duygular ehliyetsizdir...
bazı durumlar ruhsatsızdır...
bazı yaradılı$lar kimliksizdir...
bazı intiharlar i$gal edilmi$tir...
bazı fotograflar hep tek ki$iliktir...
bazı bedenlerde "ten" velinimettir...
bazı doğum günleri hep kötü geçer...
bazı a$klar bitmesi için ya$anır...
bazı a$ıklar sadakati hiç tatmamı$lardır...
bazı romeo’lar juliet’lerinin ba$ka romeo’larla olmasına katlanamazlar,dayanamazlar...
ama yinede hiçbir $ey yapmazlar,kolay olanı kabul ederler...
yoku$ a$ağı inerken arabayı bo$a alırlar,benzin harcamazlar..
ya$arken hayatlarını bo$a alırlar,emek harcamazlar..
dudak bükerler,omuz silkerler..
bir anlamsızlığın eskizi olarak dola$ırlar...

büyük marifettir ihanet; sorumluluk ister...
gün gelir, tüm bedeller ödenir... "
ada davsani
bir martiyi aglattin sen

bir martiyi aglattin iste
bir cocuk garanti intihar eder artik
kutur kutur kufrediyor gece imanima
bir yaprak kirilip suya dusuyor
su yaralaniyor su kaniyor selale!

ah nasil titredim tensiz
bir piyanist bukuldu sanki
kesisen ayrisik dogrular gibi
carpisiverdim yuzunle.
yuzun oyle duzgun suna bir elyazisi
yuzun yuzume aksedince
yuzun ayna alnimda
yuzun uzun huzunlu bir alinyazisi!

bitmemis bir omrun yalanisin
sen: kabuslarimin tabiri
cocuklugumun arta kalanisin!

oldurecegim kendimi
dudaklarinla
dudaklarin etle, sehvetle seferber
sen! bana inen son kutsal kitap
son fakir yatir
son aciz peygamber!

bir martiyi aglattin iste
bir cocuk garanti intihar
eder artik


wereyda
içinde bulunduğu toplumun psikolojik sanrıları hakkında küçük olarak nitelendirilse de, büyük tahliller yapmı$ bir "gay" olarak addederek bu kült analizle daha ba$tan kendini savunma hakkını zecir usulüne yakın bir minvalle elinden aldığımız, sadist bir ressam babanın oğlu olarak hayata ofsayta dü$erek ba$lamı$ bir toplumbilimci olarak küçük iskender, ya da tam adı ile : derman iskender över,

etkilendiği insanların savruk ya$amlarından kendine çıkarttığı payları okuyucusuyla yürekli, naif ve ötede bir üslupla payla$maktan çekinmeyen bir hayat acemisidir. allen ginsberg`den, paul verlaine`den, boris vian`dan, william burroughs`dan bahsederken, "ben bu adamların ya$amlarına imrendim ve o yüzden bu alacalı yolu seçtim." fikriyatından evvel, "onlar, böylelermi$ ve beğenilmi$ler.. dı$lanmı$lar da!" dü$üncesinin ağır bastığını net bir $ekilde farkedebilmenizi sağlarken, hayatın $iirsel ögelerinden arınıp, kendi tabiriyle, insanlara kendi cesetlerini göstererek, saf ve berrak bir patika izlemi$; kulvarında ilerlerken de, nazım hikmet ran, edip cansever, attila ilhan, ataol behramoğlu gibi ustalardan da kendine bir $eyler katmı$ ancak o`nu o yapan özgünlüğünü kazanması, taklitten sakınması ile vücut bulmu$tur. "etkile$imsiz sanat olamayacağı açıktır" diyorsak eğer, iskender`i de edip cansever`in filigranı olarak nitelendirebiliriz.

$imdi;

sathi anlamların dı$ına ta$an sözcükleri ve imgelemleri ile kendine has bir hinterland olu$turmu$tur iskender.. onun derdi, heteroseksist anlayı$ın körükörüne yardakçılarının ya da savunucularının anlamayacağı bir gerçeği, homoseksüellik gerçeğini onların gözlerine sokmaktır. mehmet tarhan`ın ya$adıklarının fazlasını ya$amı$ biri olarak: trt`den uzakla$tırılmı$, sunuculuğunu yapacağı okudukça programı yayın hayatına ba$lamadan bitmi$ ve ba$ka isimlerle sürdürülmü$, kendi toplumunun yoz zihniyetlerinden de $amar yemi$ ancak kelimeleri silah belleyip, yazmaya giri$mi$tir. kendine has, kendisine farz bir ya$am alanına sahip olduğundan, etliye sütlüye karı$madan bir ya$am sürmektedir. torbacılarla, transvestilerle, hırsızlarla, uyu$turucu bağımlılarıyla, kaldırım insanlarıyla.. kısacası altkültür ile yakın ili$kilerde olması suç ise: evet iskender suçludur. evet iskender bir yeraltı tanrısıdır. öldürülmelidir.

ve;

ân itibariyle bir kez daha bana,
"gelmi$, geçmi$ ve de gelecek en iyi 10 $airden biridir karde$im bu adam !"
lafını söyletmeyi bir kez daha ba$armı$; "ameliyatla $air oldum ben, ameliyatla yalnız kaldım" diyerek kendisini tanımlamayı becermi$ üstinsan..

kendisine hep, o isim babası bellediği alexandros aigos, yani küçük iskender olarak hitap edilmesini isteyen, kanımca; her $eyiyle overdose bir organizmatik yapı-dır iskender..

küt diye dü$en gece`de annesine dediği, "peki neden öyle dayanmı$ kapının pervazına bana bakıyorsun; omzun eskiyecek" lafıyla dahi bunca yıldır içimde biriktirdiğim, dı$ardaki maskeli dünyanın sikindirik oyuncularından kaçırdığım ağlak bakı$larımı if$a etmeme neden olmu$tur.

erotika`yı elime aldığımda 16 ya$ındaydım. büyüdüm sanıyordum; her $eye vakıfım.. nietzsche ve kafka okuduğumu anlattıklarım benden etkileniyorlardı. büyüdüğümü sanıyordum; çocukmu$um. "ya$adığını sanan ölüler tehlikelidir" dediğini öğreniyordum sonraları iskender`in, büyüdüğünü sanan çocuklar da, diyerek editliyordum onun vecizesini. bir ayrılığın anatomisi`nde, "ihanete uğradım güzin abla !?" diyen iskender, mübadil`de ise "mimozalar arasında rakı yudumluyorsun" diyordu sonra. herif sanki bana diyordu. bana beni anlatıyor, bana benim de bilmediğim o ^ben^i anlatıyor ve bunu yaparken de olabildiğine cömert, alabildiğine pervasız davranıyordu. bu lavuk bu cesareti kendisinde nasıl buluyor, diye sorduktan sonra kendimi apayrı kültürel boşluğun içerisinde buluyor ve sırasıyla; anneler oğullarını affetmez, $ehsuvar, $eyh zenne, baç, ıslak mayıs $arkısı, perili nilüfer, etheromanie, garam, adrena line, arabesk, ay, sır göçü, sacrifice, a$k lazım partisi, sıradan bir a$k hikayesi, hüzün mar$ı, cam makas, her yerde bir kedi bakar, çok ayıp bir $ey mutluluk, izole ruh, plastik iki heykel, ölümün akrabası yok, bir sonbahar casusu, kanlı masal, bis, pil, hatırlayan delikanlılar tangosu f vb.. gibi inanılmaz bir kurgu, bilgi terakümü ve beceri ile donatılmı$ $iirleriyle kar$ıla$ıyor ve muğlak sığlığımın mutlakiyeti ile ba$ba$a kalıyordum..

erotika`yı elime aldığımda 16 ya$ındaydım. bir kız arkada$ım vardı. kulağıma eğilip bir keresinde, "bizim için ne dü$ünüyorsun ?" demi$ti. elim ayağıma, ayağım kaldırım ta$ına, kaldırım ta$ı da oradan geçen ya$lı bir kadının ayağına takıldı. tepetaklak olduk! bütün dengem dağılmı$tı. ne diyeceğimi dü$ünürken, bir epsilonluk hayatî bir ân`da aklıma iskender`in, "bileğini kestin / bileğimi kestim : oradan çıkan iki damarı çekip yapı$tırdık birbirine, artık büyük dola$ımın adı sevda`dır" lafı geldi. sevgilim güne$li gözlerle bana bakıyor ve kar$ısındaki imite insanı, bir nedeni yok yalnızca öptüm temalı bir hediye ile $ımartıyordu.

evet erotika`yı elime aldığımda 16 ya$ındaydım. $imdi dönüp bakıyorum da arkama, herkes sevgilisini mutlu etmek için ıssız adaya dü$er diyorum iskender`in de dediği gibi. herkes denize dü$tüğünde, sarılacak bir yılan arar durur. sonra iskender gelir ve der ki : belki de yılan, sadece ayağa kalkıp suçu üstlenemediği için suçlu !

..büyüksün iskender ! pardon, küçük..

5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol