kedi yavrusu

dünyanın en tatlı canlısı olduklarını düşündüğüm ve asla büyümesini istemediğim hayvancık.

kimisi var ki büyüyünce şerafettine dönüşüyorlar.

cılız olurlar böyle ağız burun bir lokma oh missss..koyunda uyutmalık

şu anda kucağımda uyuyan,dışarıya koymama rağmen penceren beni al diye mızlayan kedi. hırıl hırıl uyuyo şimdi. beraber uyuyup bağlanmak istemiyorum ama dışarda da bırakınca çok acıklı bakıyo. tüm dengemi bozdu hayvana bakıp ağlıyorum.

aksam alkollu bir sekilde yatakta sizinca, sabah uyandiginizda ellerinizde ve ayaklarinizda sayisiz tirnak izi gorurseniz sasirmayin. sebebi kedi yavrunuzdur. serefi kirik alkol kokusuna mi uyuz bilmiyorum ama uyandigimda tirmik yemedigim yerimin kalmadigini farkettim. insan sizinca hissetmiyor demek ki bunlari. her yanim kipkirmizi vay arkadas ya.

kedilerin en tatlı oldukları hali. çoğunluğu büyüyünce çirkinleşiyor. neyse. çok kedi de sevmem zaten.

benim kedi havada ucan sinegi yakalayip yiyor. bu aralar da muhabbet kuşuna takti kafayi, denk getirip acabilse kafesi kuşu öldurecek, yiyecekmiş gibi bakiyor kuşa.

cok salak oluyorlar ciddi ciddi.

misal benimkisi su kabinin icine durmaksizin "bu ne lan?" edasiyla ayagini sokuyor, sonra bakiyor ki "aa bu su", sonra iciyor. lan evladim bir kac dakika once de ayagini sokup test ettin sen onu zaten, salak misin?

ha evet, salak.

çok sevimli bir canlı. bebek kokar bebek.

gunun buyuk bir bolumu uyur ama sahibine temas etmeden de asla uyumaz. bu yuzden calismak falan hepten hayal oldu tabi. tum isimiz gucumuz alakamiz kucuk hanimin uzerine.

net bir sekilde 45 dakika uyur 30 dakika evin altini ustune getirir, yarinlar yokmuscasina kosturur, mobilyalarin sulalesi ile yakin iliskiye girer, sonra hicbir sey olmamiscasina gelip insanin yuzune yatar, bir de uyudugu zaman boyunca miril miril mirildar. sonra yeniden ayni fasil. tum gunler kisir dongu seklinde gecer.

1 yaşa gelene kadar yavru kedi diyoruz. benimkilerin 5i 20 günlük oldular. yavaştan yuruyorlar. gözleri açıldı yaklaşık 1hafta kadar önce. 4ü 16 günlük. 4 günlük fark direk bedensel boyut olarak belli ediyor. gözleri de nesne takibinde pek etkin değil, zaten yeni başladılar açilmaya.
huzur ya onlara emek harcamak. bu konuda emek veren kişilere de teşekkür ederim.

asiri isirma egilimindeyse, vucudunuzun acik yerlerine kolonya surun bol ol.

surdum, her zaman isirmaya tapindigi parmagimi uzattim, kendini yere atti oda degistirdi su anda nerede oldugu hakkinda en ufak bir fikrim yok. muhtemelen yorganin nevresimine girmistir.

dişi ve erkek kedinin çiftleşmesiyle meydana gelen yavru hayvandır

evin icinde bu yavruyu kaybettiyseniz ilk bakmaniz gereken yer yattiginiz yerdeki yorgandir. gidin usulca yorganin altina bakin, hatta nevresimin icine bakin. cok yuksek ihtimalle orada uyuyor oldugunu goreceksiniz.

yine bu sabah patisiyle boynuma ve yüzüme pıt pıt vurarak uyandırmış, uyanınca kollarımı boynumu koklayip geri uyumuş güzellik.

tanrinin en guzel eserlerinden biri.

pazartesi bir tane bebek sahiplendim. şu an bu entryi neredeyse birlikte yazıyoruz. arada uyuyor ama o kafa ya göğsümde ya bacaklarımın arasında. arada beni tırmalıyor. durup dururken sıçrıyor. ben bu entryi yazarken sıçramayı abarttı yere düştü. saf ve üç aylık bir bebekten tek farkı patileri.

bizimkilerden birinin de 3tane yavrusu olmuş. maximum 5gunlukler. annesini et, süt, mama ile besliyoruz. şimdilik yavrular için yapacağımız şey bu kadar. gözleri açılmadı, minicikler, cok sevimliler.

bir anne dört yavruya bir saat önce süt verdim. bu yavruların bizim bebeklerimizden hiç farkı yok. birbiriyle oynuyorlar, anneye sokuluyorlar, gözlerini kapatıp dinleniyorlar. bir tanesini sanirim gözüme kestirdim. elimde olsa anneyle birlikte hepsini evime alırım ama imkanlar yetmez.

az önce sokaktan bulup evime aldığım biçare yavrucak. fazla küçük olduğundan ne yapmak lazım bilemiyorum ayrıca.