asıl adı hüseyin’dir. 857 (244 h) yılında iranda doğdu. 922 (309h.) yılında bağdat’ta öldü. mansur babasının adıdır. her nedense asılan oğlu hüseyin olmasına karşın kaynaklarda mansur adı geçmektedir.
basralı ebu yakup akta’nın kızı ümmül hüseyin ile evlenmiş. 3 erkek 1 de kız çocuğu olmuştur. insanların gönüllerinden geçen uçuk fikirleri açıklıkla söylediği için “sırları pamuk gibi atan” anlamına hallac ül esrar lakabı verilmiştir. horasan, hind, türkistan ve çini dolaştı 3 kez de hacca gitti. 3. hac yolculuğuna 400 öğrencisiyle gitmiştir. hacdan sonra hanbeli sünniler onu şikayet ettiler. sus’ta yakalanarak bağdat’a gönderildi. 9 yıl mahkeme süresince hapis yattı.
onu kafir olarak niteleyen ve allahlık tasladığını ileri sürenler yanında, onu veli kabul edenler de bir hayli vardı. bir de tarafsız kalanlar vardı. suçlayanlar siyasal olarak da güçlü idiler ve kabeyi yıkan karmetlerin isyanına benzer bir isyan çıkaracağı suçlamasıyla idama mahkum ettirilerek vücudu parça parça kesilerek, kalanı asılmak suretiyle idam edildi. yakılarak külü dicle nehrine atıldı 26.mart.922. [3]
ben hakkım, çünküm
ezelindeyken haklıyım,
ondan hiç ayrılmadım,
ebedi olarak haklıyım.
..............
ey dileyen kişinin dileği,
senin yüzünden şaşırdığım gibi,
kendime de şaşmadayım sanki.
beni kendine öylesine yaklaştırdın ki,
bir an ben sandım seni.
vecde düşüp kendimi öyle yitirdim ki,
kendinde yok ettin beni.
...................
tenzih ederim
maddi alemi izhar edeni,
tanrılığını böylece göstereni,
sonra da halkı meydana çıkarıp,
kendini yiyen içen göstereni.
kaynak: dr. mustafa tatçı; mansur name, m.e.b. yay. istanbul 1997
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?