fight club

chuck palahniuk kitabı, ayrıca fincher imzalı sinema uyarlaması. david fincher’ın filmografisinde se7en ile kapışır.

fight club ayrıca ironi doğurmuş bir filmdir, şöyledir ki filmin içeriğinde yoğun şekilde eleştirilip yerden yere vurulan tüketim toplumu filmin manyağı olmuştur. fight club’ın hepsi birbirinin aynı olan tshirt,mouse pad,masa saati,duvar saati gibi 1001 türlü objesi satılmaktadır ve tüketim malzemesi haline gelmiştir. popüler kültürün lanetinden kendini koruyamamıştır.

’ sadece herseyini kaybettikten sonra ozgur olabilirsin’
’bir oluyle dogussen kiminle dogusurdun? ’
’biz kadinlar tarafindan buyutulmusuz, baska bir kadinin aradigimiz bir sey oldugunu sanmiyorum’
’biz hayatin ortanca cocuklariyiz....’
’ bendeki durum olmeye her an hazir olusum ama asil trajedi hic bir zaman olemeyecegim’ repliklerine sahip film.

fight club’ın ilk kuralı fight club hakkında konuşmamaktır.

olay 1. newyork - manhattan saat 7.20 pm

- aga nerde bu yer yaa bi tarif etsen
- bak ışıklar varya ?
- hangi ışıklar
- ya şey varya oof ! neydi adı ya... market varya bitane..
- ....
- ya orda bi club var yeni kurmuş gençler eyleniyo
- fight club mı ?
- (o sırada tyler durden sağ taraftan yumrukla adama uçarak girer olaya)
- abi naptın sen
- dövüş klubünün ilk kuralı onun hakkında konuşmamaktadır

olay 2. newyork sevinç köyü saat 7.20 a.m

(mahalle karıları pencereden birbirlerine bağırarak konuşmaktadır)

- kız duydun mu kulüp kurmuşlar
- ne klubü kız ?
- aman ne biliyim dövüş klubümüymüş neymiş ?

(tyler durden görünür sokağın ucunda kadınlar tyler’ı görünce pencereleri kapatır tyler koşar ama yetişemez) - (pencerelerin önünde durur)

- hanginiz konuştu dövüş klubü hakkında ?
- (ağlamaklı ses tonuyla) ne söyleyecekseniz yüzüme söyleyin
-tamam mı... (koyverir artık) dövüş klubüüüü...(hıçkırır) hakkında (hıçkırır) konuşmayın...

film, bir depresyon içinde bulunan jack (edward norton)’in, gizli bir toplum yaratarak insanları kendi hayvansal doğalarıyla yüzyüze getiren tyler durden (brad pitt) ile tanışmasını anlatıyor.
muhteşem bir görsel şölendir..david fincher dir.gerisi boştur..

"eğer bir tümörüm olsaydı adını marla koyardım" demiştir bir sahnede edward norton.

asiri populer,sistem karsiti film.fakat isin kotu yani ,o kadar populer olunca izlememesi gereken insanlarin izleyip film cikisi birbirlerini dovdugu de gercektir.lutfen fisildayarak anlatalim boyle filmleri.

chuck palahniuk’un yazdigi bir kitap.

yeni binyilin esiginde gecen bir anti-utopya oykusunu anlatiyor. yasadigi hayattan nefret eden, olum dusuncesini saplanti haline getirmis, insani yakinligi kanser dayanisma gruplarinda arayan genc bir adam. ayni dayanisma gruplarinin bir baska mudavimi, toplum kackini bir genc kadin. ve tyler durden; yalanlar ve mutsuzlukla dolu bir kurtarici, bastan cikarici bir intikam melegi. tyler’in felsefesine gore, tuketim kulturunun uyusturucu etkisinden kurtulmanin yolu, fiziksel aciyla tanisarak yeniden dogmaktir. cok gecmeden, gecenin gec vakitlerinde bar bodrumlarinda toplanan gizli bir dovus kulubu ulkenin dort yanini saracaktir. ama tyler’in dunyasinda sinirlara ve kurallara yer yoktur. kendi bedenini orseleyen bir muritler ordusu, toplum duzenini ve konformizmi imha etmek uzere tyler’in pesine takilir...

"sizler ozel degilsiniz sizler guzel yada esi bulunmaz kar taneside degilsiniz sizler bu dunyanin sarki soyleyip dans eden pisliklerisiniz." (tyler durden)

"sahip oldukarin sonunda sana sahip oluyor."
(tyler durden)
repliklerinin gectigi visa ve master card dahil dunyanin alti buyuk kiredi karti sirketinin binalarini havaya ucurarak dunyadaki insanlari esitlemeye calisan bir projenin uygulanmaya calisildigi. kapitalizme agir elestirileri bulunduran ve kapitalizm in insani kullanmasina baskaldirisini anlatan onyargilara karsi, guclu karekterler ve oyunculuklar etrafinda hikayenin ilerledegi ve kendine has inanilmaz bir gorsellige sahip 139 dakika david fincher filmi.
kacirilmayasidir...

öncelikle,
(bkz: kitabı kadar güzel olan filmler)
ama asla
(bkz: kitabından güzel filmler) değil. çünkü varlığına inanmamaktayım bu muessesenin.
efendim,öncelikle burdan uyarmak istiyorum;filmi izleyen kişi emperyalizme pek sevgiyle yaklaşmıyorsa,filmin methini duyup almış,zamanı bol,çerezini fln hazır etmişse 1.dereceetki alanındadır.film izlenir bi"oha ya nası ya" çekilir."lan?!" denir,sonra koylulup bir daha izlenir.jack’in şizofren oluşunun aslında film boyunca insanın gözüne gözüne sokulmasına rağmen nasıl anlanmadığına şaşılır bu sefer.ama bünye bu arada çok fazla mesaj da almıştır,filmin montajından,kugusundan feci halde etkilenmiştir.bu arda bi bakar,saat sabahın dördüne gelmiştir.gider yatar,uyuyamaz,uyanık da kalamaz.o ardaki halde bocalar sabaha kadar ve ertesi gun herşey kopyasının kopyasının kopyası gibi görünmeye başlar.ne dokunabilirsin,ne de kaçabilirsin.bi bakarsın aynaya,yavaşça elini ağzına götürür kocaman bi buse kondurursun üstüne.lavabo aç yanındadır hemen.aynada gümser sana tyler bir yandan elinin üstüne lavabo açı dökerken..bakarsın etrafa,sirke yoktur..ne etrafta ne de evin herhangi bir yerinde.

douglas coupland ın temellerini oluşturdugu x kuşagı terminolojisine yeni bir bakış açısı getiren sanat filmidir

tekrar tekrar izlenmesi gereken bir filmdir.her seferinde daha çok şeyin farkına varılmaktadır ve en önemlisi filmin sonunda pixies in seslendirdiği where is my mind bu filmle tam olarak örtüşmüştür.daha sonradan placebo nun bu şarkıyı albümlerine koyması ve yorumlaması da ayrıca mutluluk kaynağıdır:)brad pitt ve edward norton un performansları da unutulmamalıdır.

biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema
tanrilari, rock yildizlari olacagimiza inanarak
buyuduk, ama olmayacagiz. simdi bunu anlamaya
basliyoruz...
tyler durden ’fight club’

insan sevdiklerini oldurur diye bir soz vardir ya; aslinda bakin, insani oldurende hep sevdigidir..
tyler durden ’fight club’

tum umudunuzu kaybetmek ozgurluktur...
tyler durden ’fight club’

edward nortonda oynar ayrica basrolde oynar. filmin basinda agzina bir silah sokulmustur, daha biz ne oldugunu anlayamadan olaylar gelisir..

david fincher in en basarili filmi.inanilmayacak bir sey belki ama brad pitt bile bu film icin mukemmel gitmis.edward norton yine mukemmel.izledigi en yaratici film ancak sonu kitapta daha iyiydi.
(bkz: fight club kitabi)

afisinde sabun kopugu bulunduran,su ana kadar yapilmis en sert kapitalizm karsiti filmdir.mukemmel bir senaryoyu,inanilmaz iyi oyunculuklari barindirir.ayrica ayni isimde bir de kitap bulunmaktadir.

bir cok erkegin aklina sokayim demeyi erkeklerin aklina sokan film.

ben bu dünyanın etrafında kalabalık oluşturduğu küçük bir merkeziyim

eğer bir tümörüm olsaydı adını marla koyardım

sen uzak ara karşılaştığın en ilginç tek porsiyonluk arkadaşsın

biz kadınlar tarafından büyütülmüş bir neslin erkekleriyiz başka bir kadının aradığımız
şey olduğunu zannetmiyorum

kendini geliştirmek bir masturbasyondur

ana okulundan beri böyle sevişmemiştim

medeniyetin gittiği bu yönde maddi eşyaların önemini red ederim

popona tüy yapıştırmak seni tavuk yapmaz

tanrının senden hoşlanmadığı olasılığını düşünmelisin

sadece herşeyi kaybettikten sonra özgür kalabiliriz