erdal sarızeybek

aysemayse
kendisi tip olarak böyle boncuk boncuk, çok tatlı bir tiptir, konuşması filan yumuşak, daha sakin, yani askerim dese, onca yıl dağda savaştım dese inanmazdım, mesela osman pamukoğlu desen görür görmez korkumdan "komtan geliyo komtan" der kaçarım. sanırım alt yapısı da baya kuvvetli bir komutandır ama askeri kariyer seçmiştir sonuçta.
tasarimharikasi
muhteşem bir yazısı vardır; tespit nedir diyenlerin gözden geçirmesi gereken bir yazıdır.


"pkk ne zaman kuruldu?
27 kasım 1978, diyarbakır’ın lice ilçesi, fis ya da ziyaret köyünde.

peki, örgüt neden bu tarihte kuruldu?
bulabildiğimiz cevap şudur;

ilk kez 1925 yılında, muhtemelen aynı günde, kürt hoybun örgütü kurulmadan önce, ermeni taşnak partisi tarafından kürt bağımsızlığının tanındığını açıklayan ve tanınmasını talep eden bir bildiri marsilya’da yayınlanmıştır .
yani bu tarih ermeni-kürt ittifakının kurulduğu tarihtir, kürt bağımsızlığının ermeniler tarafından tanındığını dünyaya ilan eden tarihtir.

bu görüşümüzü doğrulayan başka bir olay daha vardır;
yine bu tarihte (27 kasım 1981 ) avrupa’da bulunan "ermeni öğrenciler birliği" ile "’kürt öğrenci derneği", londra’da ortak bildiri yayınlamıştır. bu bildiri şunu göstermektedir; ermeni-kürt işbirliği ya da kürt hoybun-ermeni taşnak ittifakı tıpkı mumcu’nun dediği gibi.
bu konuda bir karara varmadan önce, bazı tarihlere de dikkatinizi çekmek isteriz:

pkk siyasi alanda faaliyet göstermek üzere ernk-eniya rızgariya netewa kürdistan-kürdistan ulusal kurtuluş cephesinin kurulduğunu 21 mart 1995’te ilan etti.
bu tarih aynı zamanda 1937 yılında dersim isyanın başladığı tarihin 73 ncü yıl dönümüdür.

pkk askeri alanda faaliyet göstermek üzere hrk(kürdistan kurtuluş birliği)nin ilan edildiğini ise 15 ağustos 1984’te şemdinli ve eruh ilçelerimize baskın yaparak duyurdu. aslında 15 ağustos tarihi iki ilçe baskını değil, aynı zamanda pkk’nın türkiye cumhuriyeti’ne savaş açtığını ilan ettiği gündür.
bu tarih, pkk’yı anlamak için çok önemli bir tarihtir, pek çok anlam taşımaktadır. bu günü yani 15 ağustos’u bir “savaş başlangıç günü” olarak neden seçmiştir pkk ya da öcalan ya da bunları yaratanlar?
bakınız tarihe, 15 ağustos’ta ne olmuş geçmişte, yıllar önce hatta yüzyıllar önce neler olmuş 15 ağustos’ta, bir hatırlayınız, aradığınız soruların cevabını gördüklerinizde bulacaksınız.
bakınız neler olmuş dünya tarihinin 15 ağustos’unda;

ilk olarak 15 ağustos 1261’de bizans imparatoru michael viii palaeologusun taç giymiş.

sonra, 15 ağustos 1461’de fatih sultan mehmet trabzon’u rumlardan almış ve bu tarihte trabzon rum imparatorluğu’na son vermiş.

daha sonra, 15 ağustos 1935’te nazi imparatoru adolf hitler yahudi evliliğini yasaklamış.

derken 15 ağustos 1919’da ermeniler erzurum’da çeşitli işkencelerle 426 vatandaşımızı katletmiş.

nihayetinde 15 ağustos, yüzyıllardır izmir-efeste meryem ana evinin bulunduğu panaya kapulu’da dinsel törenlerin düzenlendiği gün olmuş, aziz olmuş, kutsal olmuş. 1957 yılında papalık da burasının meryem ananın evi olduğunu onaylamış ve hristiyanlık için "hac yeri" ilan etmiş.

anladığımız odur ki, 15 ağustosun iki farklı önemi vardır hıristiyanlar için;
biri, 15 ağustos aziz gündür, kutsal gündür bizanslılar için, çünkü imparatorları taç giymiştir o gün, üstelik hz. meryem ana göğe ermiştir, aziz olmuştur.

ikincisi ise ilkinden farklıdır, acı gündür rumlar için, ortodokslar için, hıristiyanlar için, bir felaket günüdür 15 ağustos çünkü müslümanlar rum devletini tarihten silmişlerdir o gün.

ancak müslümanlar için de 15 ağustos önemli bir tarihtir.
belki de türkün yolu bu 15 ağustos’ta bizanslılarla çakışmıştır, tıpkı 1071de malazgirtte çakıştığı gibi.
çünkü o gün bizans imparatoru ya da rum kralı ağlarken fatih sultan mehmed gülüyordu, çünkü fethetmişti bizans’ı, rumları, yunan’ı. yani bir bakıma hıristiyanlar ağlarken müslümanlar gülüyordu ya da müslümanlar gülerken hıristiyanlar ağlıyordu.

ama en önemlisi, 15 ağustosun bugünkü anlamıdır.
bu anlamı bulabilmek için, pkkyı saymayın, çünkü o bir kukladır, tarihte olmuş bitmiş savaşları da saymayın, sahibi bizi bu toprakların, biz bugüne bakalım yani 15 ağustos 2010a, bugün ne oldu ülkemizde?
sanıyoruz bu soruya vereceğiniz cevap, aradığınız birçok sorunun da çözümünü gösterecektir.


bizce soru şudur; 15 ağustos 2010da ne oldu türkiye’de?

bizce cevap da şudur; 2010 siyaseti, terörün son siyasetidir, bu nedenle bu siyaset gerçek yüzünü artık çekinmeden göstermektedir yani 15 ağustos erdoğan siyasetinin gerçek yüzüdür.

belki siz farklı sonuçlara varabilir, farklı cevaplar da bulabilirsiniz, doğrudur ama karar vermenizden önce, size 15 ağustos’un geçmişini yeniden bir hatırlatalım;

bu tarihte yani 15 ağustos’ta yani pkk’nın savaşı başlattığı 1984ten 26 yıl sonra,

papalık tarafından hz. meryem’in bulunduğu panaya kapulu’nun hac yeri ilan edildiği 1957den 53 yıl sonra,
bu yerin ortaya çıkarıldığı 1891den 119 yıl sonra,
trabzon’da rum egemenliğine 1461de son verildikten 649 yıl sonra,
istanbulda (konstantinopolis) bizans imparatoru’nun 1261de taç giymesinden tam 749 yıl sonra,
bu erdoğan siyaseti rumlara yani doğu bizans ile trabzon rum imparatorluğu’nun torunlarına, trabzon’da, tüm bizanslılar için ayin yapma izni vermiştir, işte tam bugün, 15 ağustos!

şimdi bu tarihleri göz önüne alalım ve size yeniden soralım;

pkkyı kim kurdu, öcalan’ı kim yarattı ve neden?"
independence
$u anda yine elinde kalem, onunde tahta, tahta uzerinde obama’nin turkiye’ye geli$ini ve sonuclarini degerlendiriyor.

ya tamam adama saygi duymuyorum degil, duyuyorum elbette ama her $eyi ben bilirim ifadeli baki$larla nefes almaksizin her $ey hakkinda fikir yurutuyor ya, i$te ben buna saygi duymuyorum.

hocam askerdin sen be, ne diye siyasi konulara bula$irsin ve her acik oturum programina ziplarsin ki. yapma boyle.
independence
askerlikten emekli olduktan sonra kendisini fahri tarti$ma programi konugu olarak atayan insan. hangi tarti$ma programini acsam bu ki$iyi gorur oldum. ah be hocam, bir de genelkurmay ba$kani olsaymi$sin sen var ya, hic susmazmi$sin be. teroru her programda bir kara tahta uzerinde halledip kokune dariyi ekiveriyorsun.
angelus
jandarma emekli albayıdır kendileri. şemdinli de sınırı aşmak, ya gazi paşa duyarsa, ihaneti gördüm gibi kitapların yazarıdır.

katıldığı siyaset meydanı nda terör sorununun nasıl çözülmesi gerektiği konusunda gayet leziz fikirleri olduğunu göstermiş, yıllarca görev yaptığı bölge için; "ben albayım ve devlet bana öldüğüm zaman tören yapmak zorunda. ben görev yaptığım dönemde oradaki insanlara ’ben devletim bana güvenin’ dedim ve onlar da bana güvenerek kadınlarına, çocuklarına kadar hepsi silahlandı. ancak biz bu sözümüzü yerine getiremedik. o insanları koruyamadık. ben albayım devlet bize tören yapmak zorunda. beni öldüğüm vakit şemdinli konur vadisi’ne gömsünler." diyerek tv. karşısında kısa süreli kitlenmemize neden olmuş olan bireydir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol