bir günlüğüne bitki olmak

with all my love
insanliga insanken faydasinin ol(a)madigindan yakinan bireyin -ki böyle bireyler ne kadar vardir, ya da ne kadar yoktur, ya da ne kadari kaldi? orasi mechul- bitki olarak o yüce insanlara bir günlügüne de olsa fotosentez olayini gerçeklestirerek, insanoglunun en çok ihtiyaci olan oksijeni meydana getirmesi ve geçirdigi reenkarnasyon sonucu insanliktan çikma egilimini basariyla tamamlamis bir zamanlarin insani, simdilerin bitkisidir. gelecegin nesidir onu bilemedim.
instrument
- bir günlüğüne incir yaprağı olursun; mahrem yerleri örterken kendini bulursun, yine incir yaprağı olursun; piknikte yiyip yiyip daha fazla dayanamayan göbekli amcanın çalıların arasında kıç bezi olursun.

- bir günlüğüne buğday olursun; çiftçinin umudu, fırıncının unu olursun.

- bir günlüğüne gül olursun; dalından koparılıp bir sevgili ya da anne koynunda kendini bulursun. sömürü aracı olursun sevgililer gününde, değerinden utanırsın.

- bir günlüğüne soğan olursun; bereketi zor sofralarda umut, kazancı dar evlerde her bir öğün olursun.

- bir günlüğüne ağaç olursun; altında sevgilileri ağırlarsın, misafirperverliğine karşılık bedeninde baş harflerini ve bir de kalplerini kazınmış bulursun. gökyüzüne değersin yıldız toplarsın.

- bir günlüğüne anne saksısında çiçek olursun, suyun hazır, toprağın bereketli ve dışarı kovulan çocuklardan korunursun top oynarken.

- bir günlüğüne orkide olursun; banu alkan tutar seni "beyaz beyaz orkidem" diye şarkı yapar.

- bir günlüğüne şifalı bitki olursun; kocakarıların eline düştün mü boku yersin.

- bir günlüğüne tütün olursun toplanıp işlenip gider bir garibin yüregine duman olursun.

- bir günlüğüne yosun olursun, sallanıp durursun mavilikler içinde.

- bir günlüğüne çınar oldun mu zaten, daha başka bir şey isteme.


kaynak: bazen yüreğim bazen kıçım...
gordon
kecilerin otlama gununde cayırda bir tutam ot olduysanız muhtemelen bir gunle sınırlı kalacak eylemdir. ertesinde tarlada gubre olmaya kadar uzanan bir seruvendir.
tetik
iyi değerlendirilmesi gereken gündür.insanın eline geçmez böyle her zaman.

sabah kalkınca 15 dakika fotosentez yapılır.
biraz su depoladıktan sonra kahvaltıya oturulur.
doyasıya su içilir.

öğlen vakti 45 dakika ile 1 saat arası tekrar fotosentez yaptıktan sonra öğlen yemeğine geçilir.

akşama yaklaşırken son fotosentezlerinizi yaparken heyecanla uyku vaktinin gelmesini beklersiniz.

ve nihayet akşam olmuştur.

karbon di oksit verme zamanıdır..uyku zamanıdır... ve uyursunuz.


digitercumecom
insan olmanın zevkine varamamış kişiden iki gömlek; kuş, balık vs olmayı hayalleyenden bir gömlek aşağı olan kişinin duyduğu özlem.
artemisia
günlerden pazardır ve evde kimseler yoktur. cep telefonu kapanır ev telefonunun fişi çekilir. en rahat eşofmanlar giyilir, güneş alan bir koltuğa uzanılır. hiç kıpırdamadan uzanmak ve ışığın tene değmesi elzemdir çünkü güneşle, yaşadıklarınızla, yaşanacaklarla foto-sentez yapmaya başlanır. herhalde böyle bir şeydir. en azından klorofil içerene kadar böyle olmalıdır.
angelus
bir günlüğüne gamdan, tasadan, iş hayatından, eşinden ve dostundan uzak olmak, herhangi bir şey düşünmeden bir gün geçirmek isteyen bireyin muhtemel düşüncesidir. gerçi burada dönüşülecek bitkinin cinsi de önemlidir. misal domates olursunuz o zaman salataya eklerler sizi, patates olursunuz kızartırlar, patlıcan olursunuz... düşünmek dahi istemiyorum o zaman. bilmiyorum, bilemiyorum. kafam çok karışık.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol