beyin

3 /
elma sekeriiii
acil ve hayatın tehlikeye girecegini dü$ündügü bir anda diger zamanlardan çok daha fazla bir hızla devreye giren organdır.


bir yerde yangın varsa eger, beyniniz hemen devreye girip sizin ani kararlar almanızı saglar.
kaçmanızı. yada yere yatmanızı.
siz neden yaptıgınızı bilmeden bunları yaparsınız. refleks gibidir.
ve mesela kaçmayı emrettiyse eger beyniniz, vücudunuzun her kö$esine olagandan daha fazla kan pompalanır, kalp atı$ınız hızlanır ve beyninizin karar alma mekanizması performansını katlayarak size yönlendirme yapar.
ve siz verilen emirler dogrultusunda hareket ederken, mesela yangından kaçıyorsanız bu size saatler gibi gelebilir. vücudunuz o kadar enerji yakar ki kendinizi çok yorgun ve bitap hissedersiniz. ve beyniniz yeniden yönlendirme yapar:
"korktun, kaçtın. kaçarken de birilerine bagırdın, onları da dı$arı çıkarmaya çalı$tın, merdivende ayagın tökezledi dü$tün ama hemen ayaga kalkıp yoluna devam ettin."
ve olaylar kafada $ekillenmeye ba$lar, hakikaten ben böyle de yapmı$tım demeye ba$larsınız...


insan tüm dizaynıyla mükemmel bir yaratıktır.
kendinizin ve sınırlarınızın kıymetini bilin...
elma sekeriiii
ne yiyecegimize karar veren organdır. vücudun ne istedigiyle orantılı olarak istegi yaratır.

mesela c vitamini eksikliginiz varsa eger, bunu biber yiyerek kapatmaya çalı$ır. eger saglıklı biriyseniz canınız bir $ey istediginde onu yemelisiniz. zira beyin eksikliginizi kapatmaya çalı$maktadır.

ilginc olan bir diger $ey ise yediklerinizin ne gibi duygulanım yarattıkları beyninizde depolanır.

biber mi yediniz, acı oldugunu bilir beyin ve bunu depolar. ancak beyin reseptörlerindeki acıyı öldürme salgılarını salgılamakla görevlendirir kendisini. yani acı olsa dahi siz bunu hisseder fakat tuhaf bir zevk de hissedersiniz, hatta i$tahınız açılır.
elma sekeriiii
eger bir yiyecege çok ihtiyacınız varsa, beyin çaresiz kaldıgınız durumlarda bu yiyecegi çok lezzetliymi$ gibi hissettirir size ve o yiyecegi yersiniz afiyetle.

balıgı çig çig yemek gibi.
elma sekeriiii
uykunuzda beyin gündüz nasıl çalı$ıyorsa uykunuzda da o $ekilde devam eder. fakat vücudu tamamiyle kapatır, yeni hücre yenilemeleri, acıyan yerlerinizin agrısını hafifletmek yaralarınızı iyile$tirmek, vücudunuzun günlük kontrolünü yapmak için. ve en önemlisi de uykuda beyin gunduz ne yaptısa gece de onu tekrarlayarak size yaptıgınız i$i unutturmaz böylece tekrardan yapabilirsiniz.

top sektirmeyi ögrendiyseniz bunu yapmayı unutmazsınız.
elma sekeriiii
uyusanız dahi dı$arda olup bitenden beyniniz haberdardır. bu yüzden bir çalar saat yada tıkırtı dahi sizi uyandırabilir.

ha çok yorgunsanız, uyanırsanız da bi halt yiyip yememek size dü$er ee s.. ben yatyorum lan diyip vızıldamaya devam edebilirsiniz ya da.. yadas’ı yok uyuyun ki büyüyün.
independence
ha$lanip uzerine maydonoz ve bol limon eklendiginde enfes lezzetli bir organdir.bu lezzeti yakalamak icin insan oldurup kafatasini kesmeyin, zor olur o i$.gidin bir sakatatciya bana beyin verin diyin, kendisi verecektir.
atacamadesert
kesildi. sesler kesildi. bilmemkaç watt gücündeki on yüz bin seçim arabası hoparlörü kadar gürültülüyken hayat. sinemada dolby stereodan en yüksek patlama sesinin ardından. tıs. hepsi bitti.

sessizliğe alışmak zor. yalnızlık ise tevekkül. iç organları eskir mi insanın. beynimde öyle bir yıpraşıklık hissi. doktor açsa içimi “ayy sizin içiniz çürümüş deyip kapatacak”. hani halk arasında bıçağı vurmuş geri dikmiş derler ya. öyle.

bir yerlerde küçük su döküyor birileri. bir yerlerde sevişme sonrası su dökünüyor başkaları. bir çocuk su çiçeği döküyor. duyamıyorum.

muz muydu karnı yarık yapılan sebze patlıcanlı süt müydü çocukken sınava giderken babamın bana bir tostçuda içirdiği.

serbest yüzüyorum fikirlerimde. dünya ismim gibi “upside down” oldu. köklerim dışarda kaldı. fotosentez yapamıyorum. “foto”(ışık)suz, “sen”siz, tez(acil)siz. herşey yavaş.

su altı kamerası gibiyim. görüntü var ses yok. sular altında kalmış gibi “hasan”ım “keyf”im. gerçekçi değil hiçbirşey hayatta. kendimi ekip yabancı birini biçiyorum alüvyonlu bir toprakta. ırmağımın deltasından denize karışıyorum. karıştığım denizlerde boğazlar itilafçıların elinde.

sevgim pişmiş fırında daha tazeyken askeriyenin bayatlama odalarında bekletiliyor. sonradan kesip yiyebilene aşkolsun. sevilmeme gelince o tam bir muamma. aşure ayında doğsaydım bundan iyiydi.

“nane limon kabuğu” diye şarkı yapan bir adam vardı. öldü.

3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol