attila ilhan

5 /
sivridilli
bir duvardan düşmüştür pladır küldür bu renksiz hayata, mecbur olduğu için yaşamış, sevişmeleri yasak olmuş, koyulduğu hapishaneden bela çiçekleri göndermiştir. korkunun krallığı ile olan savaşını hiç bir zaman bırakmadan ayrılmış aramızdan, ayrılık da sevdaya dahil diyerek...
original sin
çolpan ilhanın abisi olan büyük bir yazar aynı zamanda kerem alışıkın dayısı.2005 yılında hayata gözlerini yumdu bela çiçeği adında bir şiir kitabi var
aello
zeynep beni bekle

zeynep beni bekle / gece ağaçlarına
yağmur çiseliyorum / cam tozu su beyazı
yalnızlığını mutlaka değiştireceğim
bir yaprak halinde süzülüp saçlarına
eski teşrin’lerden / kederli kırmızı
zeynep beni bekle mutlaka döneceğim
söyle kim önleyebilir buluşmamızı

geceleyin ışıkları söndürdüğün zaman
benim şiir kitaplarından sızan aydınlık
elinde uyuyakaldığın heyecanlı roman
pancurların çarpıldığı lodos geceleri
rüzgârın değil benim / pencerendeki ıslık
her akşam koridordaki ayak sesleri
yanlış çaldığını zannetiğin telefon
zeynep beni bekle mutlaka geleceğim
hem bu ne ilk ayrılığımız ne de son

pikapta eminağa acemaşirân saz semaisi
sokakta çocuklar saklambaç hırsız polis
hayat akıp gidiyor olsam da olmasam da
saati durmamalı ufak sorumlulukların
resmi bırakmadın ya / son çektiğin hangisi
bak mektuplar birikmiş yine masamda
fakülteler açılacak bak bugün yarın
zeynep beni bekle mutlaka geleceğim
başladığımız filmi birlikte bitireceğiz

kim ne derse desin içimde delice bir his
aello
içinde cevher vardı onun, ve yoktu başka onun gibisi. aydındı, apaydınlıktı yüzü ve o kadar şirindi ki taktığı kasketleriyle.
en sevdiğim türk edebiyatçılarındandır.
bir ropörtajında chpn’in deniz baykal’dan kurtulması gerektiğini söylemişti, hiç sevmezmiş onu. bugünkü hale bakın, hala kurtulamadı chp, baykaldan.
ilhan gitti, ve eğer gidilecek bir yer varsa, en edebi ve ebedi yere göçtü o.
ancak biz, bugün bile, koltuğuna kök salmış, gitmemekte ısrarlı, hırsından körelmiş, yüzsüz kimselerle uğraşıyoruz.
çok seviyorum attila ilhan’ı, çok... ve bir o kadar da özlüyorum...
chef doeuvre
onu nişantaşından beşiktaşa doğru giderken görmüştüm ilk kez..çocuktum o zamanlar, çocukluğuma yakışan bir sevinçle heyecanla koşup merhaba demiştim ve bana şiiri sevdiren, aşkı anlatan o adam artık dostum olmuştu.
hayatımın 4 yılıydı o...bana dünyayı göstermişti,güvenmeyi öğretmişti ve hazırlıklı olduğu bir gün de gitmişti...
büyük üstad, en sevdiğim hocam, en sevdiğim kalemdi...
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol