aşkımiz hiç bitmesin

quantitatif
bir demir parçasaydı yüzünü iki parçayan ayıran ve hüzün düşmüş kirpiklerin,gölgelenmiş kaşların,derinleşmiş gözlerinin bakışlarıydı beni de ayıran.bölünen bir kimliğin gölgesiydi ellerine düşen.parmakların diğer parmaklarınla bir hayalin oyununu sergiler.güneşli bir günün ardından yağan yağmura eşlik eden köylülerinin dansıdır,hareketleri.büyük bir gölge oyununda kuklaların saçlarının dansı gibidir.
ahh,sevgilim!
bu yol hiç bitmesin.
rüzgar essin,seni kaybatsemde kokunu getirsin bana.bir demirin ayırdığı ve ellerimizin birleştirdiği bu kimlik,senindir.sustuğun yerde çığlık olup akan bir derenin en büyük havzasında yüreğimiz beslenir.kalbinin her atışında sevgi pompalanır,bizim yüreğimize.aşkımız hiç bitmesin.
quantitatif
bir an gelir ve aklından olmadık düşler kurarsın.dans eden kadınlar,kuklalar,yaz,kış,yağmur,demir...
karmakarışık şeylerden bir an seçersin üzerine küçük bir kimlik koyarsın,fotoğraf bölümü boş olan.din bölümünde şöyle bir şey yazar:aşkımız hiç bitmesin!
yaşanan ve koybolan tüm aşklar için küçük bir iltifattır ama yüreğinde hiç erimeyen büyüz bir buz dağı taşırsın.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol