aşk

insanı bambaşka bir hale sokan durum. artık sen sen olmazsın. her şeyinle başkalaşmışsındır. düşüncelerin, takıntıların, hislerin, dertlerin; hepsi değişime uğramıştır. sıkıntılıdır ama aşk. alışamazsın yeni sene. yabancılaşırsın, garip gelir. başlarda grip gibi bir hastalık muamelesi yaparsın ancak o hafife alınmayacak kadar ciddi bir illettir. sorgulamalar başlar yerli yersiz. ahkam kestiklerinin yavaş yavaş başına üşüştüğünü görürsün. ha bir de aşk; en aşık olmam diyenin bile başına elbet bir gün gelecek ve hatta herkesten şiddetli gelecek bir beladır. kaçamazsın.

(bkz: amour)

dudaklarin onun dudaklarina degdiginde dunyada ba$ka dudaklari opemeyecegini du$unursen, elin onun elini tuttugunda dunyada bulunan diger ellerin eline asla degemeyecegini du$unursen, kokusunu icine cektiginde kainattaki hicbir cicegin bu denli muhte$em kokamayacagini du$unursen, bu du$unduklerini du$unmeni saglayan $eydir a$k.

beğenilen bedene hayaldeki karakteri giydirerek oynanan bir oyundur.giysi sıktığında yada bollaştığında game over.

insan zekasında en az 30 puanlık bir düşüşe neden olan hadise. kendimden biliyorum, merhaba diyeceğime mesela demiştim uzunca bir süre. 45 dakika karşılıklı sorulu cevaplı, bambaşka, birbiriyle alakası olmayan konulardan bahsetmiştik de en sonunda etrafta dinleyen birisinin noluyor ya siz iyi misiniz? demesiyle durmuş yine de anlamamıştık ne konuşuyoruz diye sonra da devam etmiştik konuşmaya.

bir de şöyle bir şey var, mesela o ilk, ilk görüşte aşık olunana zaman içinde (13 yıl) değişip, kilo alıp, sakal bırakıp, şapkalara, atkılara sarılınca uzaktan tanıyamayıp, yıllar sonra üç kere daha ilk görüşte aşık olmuştum. kısacası yok kardeş, saçmasapan bir şey bu aşk. bir daha da davosa gelmem.

(bkz: aşkın yalanmış)

(bkz: a.ş.k)

’’doyurulmamış tutku’’

her rengin bir duygusu vardır. aşkın rengi siyahtır, aşk siyahtır. aşkta bütün duygular vardır.

gun gelir hic beklemedigin bir zamanda hic beklemedigin bir yerde cikar ki karsina, oyle bir surette belirir ki apansizca, nerdesin o an ne yapiyorsun kiminlesin hicbir onemi kalmaz. tutar elinden sicacik, alir goturur istedigini yere, "hey dur bir saniye sen kimsin nereye gidiyoruz?" bile diyemezsin. yurur durursun hizli adimlarla adimlarini takip ederek.

kimi nerede hangi sebeple ve ne yollarla bulacagi hic belli olmayan, tanimlanamayan, tum tanimlama cali$malarinin kifayetsiz kaldigi insani duygu.

doğada çok zor bulunan ancak tam aksine çok çabuk yitirilen şey.

(bkz: aşkın ne olduğunu bilmeyen insan)

sevgiliyi telefona kaydederken de kullanılabilir. hem üst sıralarda yer alır hem de öyle bebeğim sevgilim gibi yapmacık olmaz. hatta sonuna gülücük bile konabilir.

(bkz: aşk heykeli)

(bkz: aşk yolcusu)

arasan bulunmaz, aramakla bulunabilecek bir $ey degil her $eyden once.

ama beklersen de ayagina gelmez, tecrube ile sabittir.

kimbilir nereye saklandi da bir gun sen yururken ayagina takilacak, onune cikacak, kar$ina dikilecek. kimbilir.

(bkz: beni aşka inandır)

’’cehennemin bucağında gizlenir
çıkar kaf-ı küften seyran eder aşk
hançerini gizli vurur sızlanır
girdiği vücudu hayran eder aşk.’’

"aşk sandığın kadar değil
yandığın kadardır "