nazilli

asturyas
aydın’ın bir ilçesi. 100 bin nüfusu var.
illerimize göre çok gelişmiş bir şehir.
insanların emekliliklerini geçirebilecekleri mekan.
64r1h
ege bölgesi’nde bulunan, aydın iline bağlı bir ilçedir. nüfusu 145.000, yüzölçümü ise 664 km2’dir.

3 adet belediye ve 58 adet köy nazilli’ye bağlıdır.

anlamayanadam
küçük ve çok güzel aydın ilçesi. insanları çok canayakın. uzun çarşı da yürürsünüz güzeldir. sağda solda turunç ağaçları vardır. lunaparkına gitmeniz tavsiye edilmez. nerde türk filmlerinde kötü adam tipini canlandırabilecek adam varsa lunaparktadır sanki. yazları durmanız tavsiye edilmez çok sıcak olur.
uğur derin dondurucu fabrikası burdadır.
seker
aydın ilinin ilçesi aydın insanların bulunduğu yerdir nazilli.neredeyse tüm gençleri okuyordur, okur yazar oranı gayet yüksektir. en kötü denilen liseler bile istanbuldaki lise eğitimine bin basar.

üniversite de okuyup memleketine tatile giden gençler için yapılabilcek pekte birşey yoktur, yapılacak şeyler bellidir. özsüte gidilmez oraya lise de gidiliyordur ve hala liseli gençler takılmaktadır. büyük park, genelde üniversiteli gençler takılır yazın buraya gitmek güzeldir çünkü bahçede oturursun ama kışları gidersen parkcafe de oturduğun için(kapalı mekanında) sıkış tepiş olduğundan pek tercih edilmez.atatürk parkı, artık modası geçmiştir ama son çare, altarnetif yerlerden biridir. karadeniz pastahanesi, tamamen yorumsuzdur...
gezebilmek içinde yerler oldukça kısıtlıdır,uzun çarşı, ordu caddesi...

lisedeyken hergün yaptığınız uzunçarşı turları sizi sıkar ve bir an önce kazanıpta gitsem özlemem bile denilir ama oradan taa uzaklara okumaya gidildiğinde yana yakıla ahh memleketim şimdi bi uzun çarşısında turlamayı beyoğlunda turlamaya tercih ederdim diye garip bir şekilde özlenir, nazilli.

travestisi, sapığı, kapkaçı yoktur kendi halindedir nazilli insanı kimse kimseye dönüp bakmaz, laf atmaz(güzel kızlara atılır tabide öyle çok sık yaşanmaz bu olay)elbette dedikodusu vardır küçük yerdir ama sanki koskoca istanbulda olmaz mı bu olay zira dünya küçüktür, gene de nazillim başkadır.ucuzdur aradığınız herşeyi bulabilirsiniz hele pazarları okadar bolluktur, okadar ucuzdur ki orda alışverişe verdiğiniz parayı istanbulda iki kilo domates parasına verirsiniz( doğru söylüyorum yaşanmıştır)yani tabiki herkesin memleketi kendisine güzel gelir ama nazillim başkadır güzeldir, huzur doludur.

kendimi bildim bileli aynı olan belediye başkanı esat ergüler(di galiba) ile her seçim öncesi daha bir yeşillenir parkı bahçesi artar, otagarı düzenlenir( sonunda geçen seçimlerde bitmiş fıstık gibide olmuştur orası ayrı)yollar asfaltlanır, çeşitli taşlar döşenir olmadı yeniden asfalt dökülür ama işte herşey nazilliyi güzelleştirmek içindir.

adnan menderes üniversitesine bağlı bir bölüm eski sümerbankın olduğu yere kurulmuştur.nazillide olan birkaç önemli sanayi fabrikalarından biri kapatılmıştır orada çalışanlarda baya madur olmuştur ama devlet politikası denilip geçilmiş günlük hayata devam edilmiş gıkı bile çıkmamıştır nazilli insanın işte memleketim nazilli insanı bu kadar uysal kendi halindedir, gürültü patırdı eylemi sevmez başkaldırmaz.

işte böyle bir yerdir nazilli. bolluk kenti, aydının ilçesi(!),mütevazi ve misafirperver insanların bulunduğu memlekettir nazilli.
cicom
nazilli

--------------------------------------------------------------------------------

nazilli, ege bölgesinin eski yerleşim merkezlerinden biridir. ilk yerleşim yeri mastavra’dır. burası lidya’lılar tarafından kuruldu. daha sonra buradan bugünkü pınarbaşı mahallesi ve çapahasan mahallesine göçler oldu. bu iki yerde de bölgenin pazarları kuruldu. pınarbışı mahallesinin bulunduğu yere yukarı pazarköy, çapahasan ve dumlupınar mahallesinin bulunduğu yere ise aşağı pazarköy ismi verildi.

persler i.ö. 546’da lidya’lıları yenerek, lidya devletine son verdiler.

sonra büyük iskender i.ö. 344 de persleri yenerek bu toprakları makedonya toprakları içerisine kattı. iskender’in ölümünden sonra kurulan selovkoslar’ın eline geçen bölge daha sonra roma imparatorluğunun eline geçti. bu dönemde ekonomik yönden kalkınmalar oldu.

romalılar döneminde bu bölgede gelişmemiş yerlerde; yerli halk ve köleler için üretim merkezleri kurularak, buraların gelişmesi sağlandı.

bu dönemde tahıl ekim alanları genişletildi. üzüm, incir, zeytin, portakal ve pamuk üretimi yapıldı. bunların verimlerinin artırılması ve yeni ürünlerin yetiştirilmesi için büyük çabalar gösterildi.

roma imparatorluğu i.s. 395’da doğu roma imparatorluğu ve batı roma imparatorluğu diye ikiye ayrılınca nazilli bizans imparatorluğu sınırları içerisinde kaldı.

menderes vadisi, bizans yönetiminin siyasi, dini ve kültürel yapılaşmayı başkent istanbul yönünde yoğunlaştırması bu bölgede ticari ve ekonomik yönden sıkıntılara neden oldu.

bizans döneminde burası hıristiyanlık inancı yönünden önemli bir bölge haline geldi. afrodisyas ve harpasa ( arpaz ) piskoposluk merkezi oldu.

selçuklular 1176 yılında miryakefalon savaşını kazandı.

bu topraklar selçukluların eline geçince nazilli ve çevresinde yeni bir kültür ve uygarlık başladı.

selçuklular döneminde bu bölgeye oğuz boylarına bağlı gökhan, dağhan, gedüklü, haydarlı, hocabeyli, toygar, alanyuntlu, kireges, bayındır, kızıllar gibi türk oymakları yerleşti.

bu türk oymakları dokumacılıkla uğraştıkları için pamuk üretimine önem verdiler. pamukçuluğu geliştirdiler.

muğla çevresinde kurulan menteşe beyliği 1280 yılında nazilli ve çevresini ele geçirdi. daha sonra aydınoğulları nazilli’yi kendi topraklarına kattı.

1390 yılında yıldırım beyazıt nazilli ve yöresini osmanlı topraklarına kattı.

1402 yılında timur, yıldırım beyazıt’ı ankara savaşında yenince

nazilli ve çevresi timur’un eline geçti. daha sonra timur bu bölgeyi aydınoğullarına bıkaktı. çok geçmeden ikinci murat anadolu da ki isyanları bastırdıktan sonra nazilli ve çevresini tekrar osmanlı egemenliği altına aldı.

nazilli’ye ismini veren nazlı kız efsanesi

aydın sancak beyi süleyman beyin, osman isminde yakışıklı, delikanlı bir oğlu vardı. osman bey vergi işlerine bakardı. bir gün osman bey, vergi toplamak için pazar köye geldi. bu köyün ileri gelenlerinden ahmet ağanın evine misafir olur. ahmet ağanın, nazlı isminde çok da güzel bir kızı vardı. osman bey nazlı ’yı görür ona aşık olur. nazlı’ da onu sever. nazlı’ yı babasından istedir. ahmet ağa kızı vermez. nazlı, osman beysiz yapamaz. ona kaçar. ahmet ağa bu olaya dayanamaz zehir içer ölür. nazlı babasının ölüm haberini alır almaz pazar köye gelir. babasının ölümüne kendisinin sebep olduğunu düşünerek bu acıya dayanamaz kendisini menderes ırmağına atar ölür. ölüm haberini alan osman bey pazar köye gelir. nazlı’ nın acısına dayanamaz o da kendisini menderes ırmağına atarak ölür. ikisini aynı mezara korlar kimsenin bilmediği yere gömerler. bundan sonra pazar köyün ismi nazlı köy, nazlı il, sonra da nazilli olur.
elma sekeriiii
nazilli`de `100 yaş ve üzeri ege bölgesi araştırma ve koordinasyon merkezi` açıldı. araştırma ve koordinasyon merkezi, 100 yaş üzerindeki yaşlıların uzun yaşam sırlarını araştırarak yaşlı bakımı hakkında bilimsel çalışmalar yapacak.


akdeniz üniversitesi, fen-edebiyat fakültesi dekanlığı gerontoloji bölümü, nazilli kaymakamlığı ve sivil toplum örgütlerinin destekleri ile açılan merkezde yaşlıların uzun yaşam sırlarının araştırılacağı bildirildi.


nazilli kaymakamlığı hizmet binası içerisinde açılışı gerçekleştirilen araştırma ve koordinasyon merkezi bugün 100 yaşın üstündeki dört misafirini ağırladı. açılışa , 101 yaşında olan mustafa kingir, bekir deveci ve bekir adalığ ile 100 yaşındaki kübra girgin, kaymakam caner yıldız, akdeniz üniversitesi, fen-edebiyat fakültesi dekanı prof dr abdullah aziz sivil toplum örgütü üyeleri ve vatandaşlar katıldı.


türkiye`de 100 yaşini aşmiş 48 bin insanimiz var


törende konuşan akdeniz üniversitesi, fen-edebiyat fakültesi dekanı prof dr. abdullah aziz, nazilli`de türkiye ortalamasının üstünde 100 yaşını aşmış insan bulunduğunu söyledi. nazilli`deki asırlık insanların bir çoğunun sağlıklı durumda olduğunu kaydeden abdullah aziz, “burada 100 yaşını aşmış birçok insanın olduğunu öğrendiğimiz zaman çok heyecanlandık. çünkü biz türkiye`de 100 yaşın üzerinde 48 bin insanın olduğunu biliyoruz. bu 48 bin insanın türkiye nüfusuna oranı 10 binde 7`dir. buradaki 90 ve 100 yaşını geçmiş 161 kişi ve bunların tamamı oldukça sağlıklı, diğer yörelerde ise 90 ve üzeri yaşta olan insanların sağlıklarını yitirdiklerini görüyoruz. bugün bu projenin ilk ayağını gerçekleştirmiş oluyoruz. akdeniz üniversitesi olarak fen edebiyat fakültesinde gerontoloji bölümünü 2006 yılında açarak türkiye`de bir ilki de biz gerçekleştirmiştik. önümüzdeki yıl gayret sarf ederek bu bölüme öğrenci almaya başlayacağız. 100 yaşını geçmek bir marifettir. bu kişinin kendi gayretleri olduğu gibi allah`ın kendilerine bahşetmiş olduğu bir lütuftur. insanlar trafik kazalarından ve çeşitli hastalıklardan kurtulup buraya kadar gelmeleri çok önemli bir şeydir. gerontoloji bölümü olarak yapmak istediğimiz temel iş, yaşlıların sağlıklı olarak kalmasıdır. sağlıklı olarak kendilerine bakılabilme hususunu ön plana çıkarmak istiyoruz. yaşlanmak şans ise onlara nasıl bakılacağı da bize düşer. kaymakamlık, sivil toplum örgütleri ve bilimsel olarak bunların çerçevelerinin çizilmesi gerekiyor. asırlık insanlarımızın buraya kadar nasıl geldikleri ve neler bildikleri mutlaka öğrenilmelidir. tecrübelerinden faydalanacağımız bu tip insanların bizim için çok önemli oldukları bilinmelidir. önümüzdeki 50 yıl içerisinde insanların 100 yaşına girmesi çok daha fazla çoğalacaktır dedi

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol