araba kullanmak

hmmmmmtmmcnm
İstanbul trafiğinde klişe ama sabır işi. Soğukkanlı olamayan kaybeder sevgili okurlar. Sinyal vermeden önüne kıranlar, dik rampada trafikteyken dibine kadar girenler, yeşil yandığı saniye kornaya basanlar, makas ata ata gidenler say say bitmez. Geçenlerde sol tarafımdan bir servis arabası bayağı bildiğin üzerime sürdü. Hani nasıl anlatayım sağ şeride öyle bir geçmişim ki ya sağ şeride atlıyıcam ya da ölücem öyle kararlıydı servisci bey. Soğukkanlı kalmasam sıçmıştım çok net. Siz de her senaryoya hazırlıklı olun.
yalnizkoala
babam yanımdayken kullanırken sıkıntı çekmiyorum sadece hata yaptığım zaman karışıyor sıkıntı yaşamıyoruz.

Bugün teyzemleri ve kuzenimi evlerine bırakıcam yanımda annem var. güzel güzel giderken yol üstünde indir dedi ilk indireceğim teyzem, yolda arabaların arasında boş bir yer gördüm gözüme kestirdim giricem boşluğun önündeki arabaya yakın geçiyorum rahat girip çıkmak için , annem yakın geçme diye karıştı o ara aynasına çarptın mı ne dedi aynalardan baktım arkada ki arabaya aynasında sıkıntı yok dedim sürttüm demek ki kadının yalan söyleyecek hali yok sonuçta.
neyse kuzenimi bırakıcam bu sefer onda da aynı tarz bir yer gördüm, bu sefer akıllandımya daha tam kavramadan öyle işlere girişilmeyeceğini yanaşmadan öndeki arabaya giricem araya arkamda ki arabanın yoldan rahat geçebileceği kadar, bu sefer hem annem hem teyzem aynı anda karışıyor yanaşma köşeye indir yolun ortasında diye dinlemedim girdim tabi sonra anneme dönüp arkada ki araba geçmesin mi dedim geçmesin beklesin diyor 2. bir cümle kurma gereksinimi duymadım o saatten sonra zaten devam ettim yola diğer teyzemin evinin orda indim ben de baktım arabanın sağ tarafına ne çizik var ne başka bir şey sıkıntı yok dedim kendi kendime. ne kadar sürttüm olarak kabul etsem de kafamda hala bir soru işareti var sürtmedim mi acaba diye orası ayrı konu.

yani araba kullanırken yanınızda size karışan birileri varsa ya ağzının payını verin ya da hiç takmayın yoksa strese giren siz oluyorsunuz.
hmmmmmtmmcnm
Zor yahu vallahi zor ama toplu taşıma belasını atlatıp kendi kendine gitmek, istediğin yerde durmak, başka insanlarla tıkış tepiş yapış yapış gitmektense püfür püfür kendi aracında gitmek ne güzelmiş. Lafım buradan herkese, bunu okuyan herkesin içinden geçen marka model arabası olsun amin ulan!
aello
bateri çalmaya benzer. eller, kollar, ayaklar, kafa göz her şey birbirinden bağımsızca hareket eder. bir yandan gaza basarken diğer yandan bir elle direksiyonu kontrol edip öteki elle de vites değiştirme , arka fonda açalan müziğe eşlik etmek için kafa sallama, direksiyonda parmaklarla ritim tutma, şarkı söyleme, salak salak zigzag yapana aniden kızıp, camı bir hınçla, kırarcasına açıp yeni küfürler türetme, dikiz aynasına arada bir "lan ne şahane bir surat bu böyle yerler adamı" der gibi egoyu tatmin edici bakışlar atma ve daha pek çok şeyin yetisi gerekmektedir . yani, araba kullanmak, içinde sadece bir hareketi değil birden fazlasını içeren bir eylemdir bu yüzden eğlencelidir.
elma sekeriiii
baba ki$isinin size ögretmesiyle dogru orantılı giden kabiliyettir.
ne kadar az baba etkisi o kadar fazla ögrenme.

misal ben bugun bu baskıyı üzerimde hissettim. ne zaman ki kulaklarıma pamuk tıkadım o zaman gercekten araba kullanmayı ögrenmeye ba$ladım.

araba kullanmayı ögrenen bireylerin yanında mümkünse pek konu$mayan bir evebeyn ya da arkada$ olmalıdır.
overload
debriyaj fren gaz ve direksiyon olarak elimizde 4 materyal var. araba kullanmak durum ve sartlara göre bunların doğru kombinasyonlarla kullanılmasıdır.
pixie
kim kiminle nerede ne yapıyor sorularının çok önemli faktörler olduğu eylemdir.


örneğin, şöför sıtkı. sıtkı ehliyetini alalı iki buçuk hafta olmuş. arabayı sürerken sırtını koltuğa dayamaktan korkuyor. ayrıca henüz kornanın yerini tam olarak kestiremediği için direksiyona karavana vuruşlar yapıyor. yanında oturan sabahat, ki bu sabahat teyze sıtkı’nın annesi olur, her frende "ayayayay aman oğlum yavaş oğlum arkana dikkat et oğlum" şeklinde sıtkı’nın kafasını dümdüz etmekte. olay saat 17:30 itibariyle zeytinburnu civarında gerçekleşiyor, sıtkı’nın arabası son bir saatte toplam 50 metre yol katetti, emektar murat 124’ün arkasından dumanlar çıkmakta.


son olarak ne yapıyorlar sorusuna gelmek gerekirse.. ya sıtkı sinir krizi geçirip annesini boğuyor, veya öndeki kırmızı jip’e bindirip jip şöförünün isabetli aparkatlarına maruz kalıyor. yani son durak her ihtimalde hastane.


sıtkının ehliyeti elinden alınır, sabahat teyzenin yaraları sargı beziyle sarılır, murat 124’ü de hurdaya atarlar.


(bkz: sen sağ ben selamet)
seyhmerat
son derece zevkli olmasinin yaninda, gazi kokleyince artan hizla beraber artan adrenalinde insani alip goturur, gazdan ayaginizi cekmek istemezsiniz hic.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol