zaman

0 /
orqn
" kolumdaki saatin tik takları kimi zaman büyük bir yanılsamaymış gibi gelir bana. aslında hiç ölçülemeyecek bir şeyi, zamanı ölçmeye kalkmak insanoğlunun mağrurluğundandır derim kendi kendime sonra. böyle düşünürüm çünkü zaman dediğimiz ve insanoğlu olarak aydınlanma çağından sonra pozitivist ve ilerlemeci bir çizgiye oturttuğumuz bu kavram aslında değişik şekillerde yorumlanmaya oldukça açıktır. zamanın ilerlemeci yorumunda ‘dün’ ders çıkarılması gereken bir şey iken, ‘bugün’ ise ‘yarına’ amade olması gereken bir andır sadece. işte bu yüzden kolumuzdaki saatler kadar mekaniktir hayatımız… ortaklaşa kurduğumuz bu düzlemde dün’ü ve orada kalan hatıralarımızı; bugünü ve yarını güvence altına alacak bir tecrübe yığını olarak görürüz ve bu tecrübeler dışında kalan bir sürü ayrıntıyı zihnimizin en derinlerine hapseder, onlara haksızlık ederiz. ‘bugün’, ya da ‘bu an’ ise zaten gözümüzü kırptığımız zaman dün olur uçar gider ve elimizde kala kala bizim için en önemlisi olduğuna inandığımız ‘yarın’ kalır, halbuki o da hiç gelmeyecektir. tıpkı yunan düşünür epikür’ün zamanı tek ve o an yaşanan bir olgu olarak ele alışı ve ‘’ben varsam ölüm yok ölüm varsa ben yokum’’ deyişindeki gibi, ya da küçük bir dükkanda gördüğümüz ‘’bugün veresiye yoktur!, yarın gel’’ levhasındaki yarın’ın aslında hiç gelmeyeceği, çünkü yarın da o dükkana gidip levhaya baktığımızda, yarın gel! komutu ile karşılaşacağımız gibi… "

gibi geliyor bana
mabel matiz’den dinlenilmesi şiddetle, hararetle tavsiye edilen, mükemmel ötesi şarkı.

sözleri ;

şimdi bir de buradan baktım sana
senden kaçırdığım
kedere boğulduğum anlara

beni içine al artık
seni mutsuz kılan duyguyu

kırmak istiyorum

bir yerden aşağı
çok aşağı düştüm
zaman
solgun, sessiz gri bir koridordu
orada çok üşüdüm
çok üşüdüm
benduruyorumsebagitti
ergenekon operasyonu adı altında ba$layan ve daha sonra siyasi, sosyal, toplumsal alanlarda çok radikal deği$ikliklerin aracı haline gelen operasyonun sava$çısı. tutuklananların kaç gün hastanede, kaç gün cezaevinde kaldığını; kimin aslında hasta, kimin aslında suçlu olduğunu bilen! psikolojik harekat yayını.

lideri yıllardır abd’de ya$ayan bu ki$iler "acaba zat-ı $ahaneleri ülkeye dönse, tutuklansa ve hapse atılsa, yine aynı acımasızlığı, merhametsizliği gösterecekler miydi; yoksa aman hocam canım hocam o çoook hastaaa" diye ortalığı ayağa mı kaldıracaklardı?" merak ediyorum.

her gün akp bülteni, yorumlu haberler, imalı ba$lıklar; sözde demokrat ve akl-ı selim ama aslında statükoculuğun, otoriterizmin daniskası yayınlarıyla hizmetine devam eden...

madencilerin ölümüne "bu i$in kaderinde var" diyen ba$bakan’a destek çıkmak için hemen ertesi gün, ölen i$çilerin ailelerine ve hala madende çalı$an i$çilere "i$e girerken $artları biliyorduk. ölüm, bu i$in kaderinde var" dedirten...

akp’nin ve ba$bakan’ın hık deyicisi olmu$...

ihaleler, ballar, kaymaklar ...

gazete. yersen!
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol