samantha: i never leave underwear at a guy’s place because i never see it again.
ic camasirimi asla bir adamin evinde birakmam cunku bir daha asla geri alamiyorum.
charlotte: what happens to it?
basina ne geliyor ki ic camasirinin?
samantha: nothing; i just never go back.
hicbir sey sadece bir daha asla gitmiyorum evine.
carrie: doesn’t that get a little expensive, disposing of lingerie every time you sleep with a guy?
her sex yapisinda bir ic camasirini heba etmek biraz pahaliya patlamiyor mu?
samantha: that’s why i stopped wearing underwear on dates.
iste bu yuzden; ben de birisi ile randevuya giderken artik camasir giymiyorum.
miranda: and that’s why i’m never borrowing a dress from you again
ve iste ben de bu yuzden artik senden elbise odunc almiyorum.
sex and the city (film degil ama filmi de cekildi)
edit: "anlasilmiyor, turkcesini de yazsan iyi olur" talebi uzerine turkcesini de ekleme "zorunlulugu" hissettim zira anlamayan basiyor eksiyi! hmm ceviren "ben"im, ne kadar dogru ifadeler kullanirim tartisilir!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?