hepimizin bildigi bir olgu var: berlin duvari’nin 1990 yilinda yikilmasindan sonra dunya kapitalizmi yeni bir doneme girdi. uluslararasi hukukta, piyasalarda ve buyuk sanayide engeller ortadan kalkti ve dunya olceginde ekonomide tam bir liberalizm, uluslar- arasi hukukta, teror bahanesiyle, “guclunun/abd’nin isine gelen” bir dizge uygulanmaya basladi. bana gore lenin’in “emperyalizm:kapitalizmin en yuksek asamasi” dedigi asama asil simdi ve tum yonleriyle gerceklesmis oluyor. emperyalist kapitalizm icin somurunun devami bakimindan yeni bir sey yok aslinda. sosyalist ulkelerin buyuk bir bolumu ortadan kalkti. ekonomik ve mali araclar, teknolojiler degisti, gelisti.reel sosyalizmin cokusunden sonra reformist sol yeni programlarla toparlanmaya calisirken, tony blair ve bill clinton’in da merkez sagi guclendirerek dinamizm kazandirdigini goruyoruz. dunya kapitalizminin seckin yoneticileri on bes yil once ronald reagan ve margaret thatcher’in birlikte belirledikleri bilisim/enformatik devrimine dayanan programi yururluge koyarak uygulamasini hizlandirdilar. paranin dunya capindaki korkunc akiskanligi ve rekabetine, metalasmanin sinirsiz bicimde yayginlasmasina kimse karsi koyamiyor artik. kisaca ozetledigim bu ekonomik ve siyasal ortamda rafa kaldirildigi soylenen marksizmin yerine yeni bir hareketin “yeni dunyacilik” in (altermondializm); sozgelimi bir tur gozden gecirilmis ve yeniden yorumlanmis marksizm’in yani “altermarksizm”in aldigi soyleniyor. nedir bu hareketin felsefesi ve ozu? bu denemede poto alegre hareketi’nin yeni marksizm yorumunu irdelemek ve elestirmek istiyorum.
bir defa oncelikle sunu belirtmek gerekir: porto alegre hareketi anarsik bir bicimde gelismis olsa da ozunde kapitalizm karsiti bir harekettir. bu hareketin metinleri cokuluslu sirketleri, sermayenin uluslararasi serbest dolasimini ve borsalari elestirmektedir. porto alegre hareketi, dunya olceginde gerceklestirilen sinirsiz metalasmanin mantigina karsi cikan yoksullari, yasadisi gocmenleri, reddedilmisleri uluslararasi siyasi bir hareket olarak orgutlemek cabasindadir. kendini marksizmin mirascisi olarak gormektedir. ancak, yapisinda “sinifsallik” yoktur. buna gore “altermondializm” ayni zamanda bir “altermarksizm”dir. yani, turkce anlatimiyla “yeni dunyacilik” hareketi, bu hareketin yorumcularina gore anti-kapitalist olmasi bakimindan “yeni bir marksizm” hareketidir.
porto alegre hareketi’nin icinde cok sayida orgut bulunmaktadir. bu orgutlerin yayimladiklari bildiri ve brosurlerin iceriginde radikal elestiriler, utopik oneriler ve abartili cozumlemeler yer aliyor. bu nedenlerle, biraz once yukarida da belirttigim gibi hareket ozunde anarsiktir. ancak, son iki yuz yil icinde gerceklestirilen isci hareketleriyle protestolari yonunden benzerlikleri vardir. porto alegre nereye varmak istemektedir? amaci nedir? bu sorunun derli toplu kuramsal bir yaniti yoktur. oysa marksizm bir eylem kilavuzu olarak toplumsal elestiri, kapitalist dizgenin elestirisini yaparken, tarihi materyalizm kuramina gore insanligin yabancilasmadan ve meta fetisizminden kurtulmak, ozgurlesmek icin nasil bir toplum orgutlemesi gerektigini ongormustur(marx-engels, gotha ve erfurt programinin elestirisi ). marks’in paris komunu ayaklanmasi icin soyledigi gibi porto alegre’de “goklere tirmanmaktan” baska bir sey degildir. devindirdigi kitle; aldatici goruntusunun ardinda, heterojen, cogul, orgutsuz( parti, sendika, sivil toplum ve baski gurubu anlaminda) ve amacsizdir.
bugun isci sinifi iki yuzyildir yaptigi savasim sonunda elde ettigi tum haklari yavas yavas, zorla ya da paranin gucu karsisinda ikna olarak yitirmektedir. liberal dunyalasma(mondializasyon) hareketi -buna kuresellesme de diyebiliriz- artik kendi muhalefetini meydana getirmektedir. yeni dunyaci hareketin onculeri, liderleri uzun sureden beri komunuzme bagli olan sendikalistler, trockistler ve eski komunist orgutlerin militanlaridir. ancak, ortaya cikan yeni hareketin kapitalizme yonelik elestirisi marksci elestiriden farklidir. burada, hemen, her sosyalistin ayni zamanda marksist oldugu bicimindeki genel ve muglak varsayima kapilmamak gerekir. marksizm; sosyalizmin dallarindan birisi olarak onun en gelismis, en sistematik ve en sonuc alici versiyonu olarak gorulmelidir. yeni dunyaci hareket, marksizmin bir baska revizyonudur. siyasi eklektizme dusmekte, felsefi acidan da belirsizlik icermektedir. porto alegre hareketi, bir hak davasi, kitlesel bir hak arama ekseni etrafinda militanlarin toplanmasi ve mucadele etmesidir.
porto alegre hareketi dunya capindaki sermaye hareketlerinden vergi alinmasini istemektedir. tobin vergisi denilen bu vergi, keynesyen bir ekonomistin adini tasiyor. tobin, aslinda kapitalizmi icerden reforme ederken ona yoneltilen marksist elestiriyi de gecersiz kilmak istiyordu. ancak, porto alegre hareketi tobin’i kapitalizmin dusmani olarak gostermis; yanlis bir kimlik ortaya cikmistir. aslinda tobin, bir keynesyen olarak kapitalizmin sorunlarini gidermek amacindadir. sermaye hareketlerine uygulanacak vergi kapitalizmi rahatlatacaktir. iscilerin somurulmesi, artik-degeri zorla ele geciren sermayenin deger kazanmasindan ortaya cikan bir olgudur. tobin bunu ortadan kaldirmak dusuncesindedir. gercekte sermaye hareketleri uzerinden alinacak vergi isci hareketini yolundan saptirirken, mucadeleyi de nihai olarak sermayenin lehine dondurecektir.
yeni dunyacilik hareketi, tipki marksizm’de oldugu gibi “baska bir dunya olanaklidir” sloganiyla kitlelere umut vermek cabasindadir. josé bové, ornegin, bir baska dunya derken, kapitalist toplumun devami olacak sosyalist toplumdan mi soz etmektedir? iste bu asama belirsizdir. porto alegre hareketi baska bir dunya nasil olacaktir sorusunun yanitini verememektedir. cunku ozunde idealist ve anarsiktir. buna karsin marksizm; bilimsel yontemine gore sosyalist toplumu zorunluluk olarak ongormektedir. porto alegre ise sadece “baska bir dunya olanaklidir” diyor. bu anlamda toplumun tarihsel gelisimini belirsiz birakiyor, kitlelere bir sey vaad etmiyor. peki ne icin savasim yapilacaktir kuresel dunyada?... yanit; belirsiz ve doyurucu degildir. gercek bir demokrasi mi istenilmektedir?..
hem sonra porto alegre hareketinin militanlari isciler/proletarya degildir. onlar, issizler, gocmenler, dunya vatandaslari, yersiz-yurtsuz kisilerdir. buna gore, marksci anlamda bir sinif, turdes bir kitle ile de karsi karsiya degiliz... ayrica, porto alegre’nin baskaldiran kitlesi kapitalist uretim icinde yer almiyor, somurulmuyor ozde, bunu duyumsamiyor. toplumdisi belki. marksci kuram baglaminda lumpen proletarya olarak nitelendirilebilecek bir kitle bu. porto alegre kitlesi kapitalist dizge icindeki burjuva-proleterya diyalektik karsitliginin disinda kaliyor. sekilsiz(amorf) bir kitle...
yeni dunyacilik hareketi, uretimin dusus kaydetmesinden korkmakta ve bu soruna karsi “surdurulebilir kalkinma” yi savunmaktadir. ayrica, her insanin calismasina gore, her insanin gereksinmesine gore uretimden pay aldigi toplumun ortay cikmasinin bilim ve teknolojik gelisme ile olanakli duruma gelebilecegi gorusundedir. porto alegre hareketi komunuzmin asiriliklarindan cok kapitalizmin asiriliklarindan dogmustur. gunumuzun gelisen kuresellesme olgusunda insan haklari ve ozgurlukleri savunma acisindan “ilerici” ama anarsik bir hareket olmakla birlikte, ozunde marksist kurama alternatif olusturamayacak kadar metafizik; idealizmi acisindan da elestiriye acik ozellikleri bunyesinde barindirmaktadir.
eylul-2004/ankara
abdullah sevki
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?