bu günün verileriyle anlaşılması elbetteki güç mevzudur.
dün spor olsun diye yalova merkezden samanlı köyüne doğru yürüyüş yaptım. bu sırada rastladığım, 74 yaşında olduğunu iddia eden (bence çok daha fazla) rafet amcayı akköy minibüsüne bindirebilmek için, fani hayatımın yaklaşık 40 dksını heba etmek zorunda kaldım.
rafet amcanın pazar dönüşü elinde taşıdığı çuvalı, ki, çevik, aynı zamanda ahlaklı bir türk insanı olarak ben aldım.
çuvalı sırtıma alırken bu gübre kokan (abartmıyorum) amcanın baş parmağı dikkatimi çekti. yaklaşık 2 parmağım kalınlığındaki o baş parmağın kardeşi olan diğer 4 parmağı hayal etmekle yetindim.
yani eğer osmanlı dedikleri organizmalar rafet amcanın atalarıysa yaşadığımız zamana şükür etmemiz lazım sanırım.
bir düşünsenize;
- ne diyosun lan?
+ apuaaaaaa
- abi...abi belimi kırdın, sadece tokat atacak gibiydin??
+ sadece tokat attım yigenim. osmanlı tokatı.
- önce bi uyarsaydın bari. hayvan herif...abi tamam tamam vurma!
not1: amca ile karşılaştığımda bana ilk lafı "oğlum neden yürüyorsun? uzak değilmi?" oldu. ulan ilk önce ben nereye gidiyorum? bir...ikincisi benim için uzaksa sen nesin? cyborgmusun? rabbim sen bize akıl fikir ver. aklımıza mukayyet ol.
not2: rafet amca akköy minibüsleri dolu geçtiği için, samanlı köyüne kadar gidebilmesi için termal minibüslerine bindirildi. (cebine günlüğüde verildi) ona yolda saldıracak gaspcılara, hırsızları allah önceden ıslah etsin. saldırmasın zavallılar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?