erdemdir, fazilettir; kuran-ı kerimin özüne ve müslümana yakışan bir tavırdır.
kuran-ı kerimin "ibadetler" konusuna nasıl yaklaştığına dikkat etmek burada çok önemlidir. allah, inkâr ve şirk gibi ciddi haksızlıklar karşısında sert ve net bir duruş sergilerken; ibadetler konusunda genel itibariyle teşvik edici ve özendirici bir duruş sergilemektedir. her şeyden önce kuran-ı kerimde izlenilen bu yöntem müslümanlar tarafından iyi anlaşılmalıdır.
meselenin bu kuranî yönüyle beraber, bir de insanî yönü vardır.
bugün islam âleminin, gerek içten gerekse dıştan çok ciddi bir tahribe maruz kaldığı ortadadır. bu tahrip yalnızca var olanların bozulmaya çalışılması ile değil, aynı zamanda var olanın sağlıklı bir biçimde öğretilmemesiyle de gerçekleşmektedir.
orucun gerçek anlamını ve değerini sağlıklı bir şekilde anlatamadığımız ve öğretemediğimiz müslüman bir gençlik var karşımızda... bırakınız orucu, sağlıklı bir allah inancının verilip verilemediği bile şüpheli.
durum buyken, ibadetler konusunda gerek kuran-ı kerimin ortaya koyduğu yumuşak ve teşvik edici tavırdan ders alarak; gerekse önceki nesillerin gerekli islamî eğitimi verememeleri göz önünde bulundurularak; oruç tutmayan müslümanlara karşı daha yumuşak, daha teşvik edici ve daha merhametli olmalıyız.
içimizde kudurup duran din bezirganlığını gemlemeli ve oruç tutmayan müslümanlara kin ve nefret nazarlarıyla bakmamalıyız.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?