kitabı okumaya başlarken farklı görüşteki farklı ideolojilerdeki askerlerin anılarını okuyacağımı sanmıştım ama daha ilk sayfalarda pkk sempatizanlığı kokmaya başlamıştı.birincisi her asker hippi kıvamında yani barış diyor huzur diyor başka bir şey demiyor. iyi güzel de hiç mi bunların içinde faşisti,psikopatı yok. hadi bunu geçtik teröristler tarafından sakat bırakılmış askerler bile "ya aslında onlar da bir yerde haklı" gibisinden gerçek hayatta olamayacak hümanistlik içindeler.kitapta yer alan askerlerin hemen hemen hepsinin aynı görüşte olması ve hemen hemen hepsinin muvazzaf askerleri "subay,astsubay,uzman çavuş" suçlayıcı tarzda konuşması artık bende "kimi sikiyonuz siz" etkisi yaratmaya başlamıştı.yazar efendi sanki askerin ağzından anlatıyormuş gibi "suikast silahıyla astsubayı vurmuşlar yanındaki erleri de onu taşımasınlar diye kol ve bacaklarından vurmuşlar" şeklinde ifadeler kullanarak okuyuculara "bakın pkk nın asıl düşmanı siz değilsiniz onların mehmetçikle bir alıp veremediği yok" mesajı vermeye çalışmış.
not:kitabın tamamen hayal ürünü olduğunu düşünmüyorum ama anlatılan gerçekler de sanki propagandanın üstünü örtmek için kullanılmış gibi geldi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?