alevi-sünni kavgalarının maraş’ta yükselmesiyle, 19 aralık’ta kentteki sinemalardan birine, ’güneş ne zaman doğacak’ adlı sağ tandanslılara hitap eden filmin oynadığı salona bomba atıldı. bombanın solcuların işi olduğunu iddia eden, düşünen faşist güruh chp, ptt ve töbder binalarına saldırdı. ardından 21 aralıkta iki sol görüşlü öğretmen katledildi.
22 aralık’ta öğretmenlerin cenazelerinin kaldırıldığı camide bulunan bir grup ölenlerin cenaze namazının kılınmasına karşı çıkarak engellerken bir yandan da cenaze törenine katılanların camileri ateşe verdiği söylentisi kentin sünni mahallelerine hızla yayıldı. bunun üzerine harekete geçen faşist, gerici, yobazlardan oluşan kalabalık silahlı bir grup iğrenç insanımsı alevi mahallelere saldırdı.
105 kişinin öldüğü katliamlarda bir çok alevi kadına tecavüz edildi, küçük çocukların bacakları iki yana açılmak suretiyle koparıldı. olaylara asker on beş dakikalık mesafede olduğu halde durdur emri almadığı gerekçesiyle müdahale etmedi .
şehrin çeşitli yerlerinde hoparlörlerden "kızıllara karşı birleşelim", "dinsizleri gebertelim", "maraşı alevi komünistlerden temizleyelim" anonsları yapılmıştır, ilginçtir.
gerçek katil kimdir, bu bellidir aslında maraş’ta. aynı madımak katliamı, uğur mumcu, sabahattin ali, ahmet taner kışlalı, hrant dink cinayetlerindeki gibi katil yine yakından tanıdığımız, ait olduğumuzdur. katil devlettir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?