mahkeme

bugunku konumuz mahkeme, ya da turk mahkemesi.

mahkemeye bir $ekilde davet edilirsiniz, muhtemelen $ahitlik icin falan.size davet kagidi gelir, resmi evraktir, icazet etmemek yaki$ik almaz, etmezseniz zate ikinci ya da ucuncusunda polis e$liginde ettirirler.

davet kagidi yakla$ik 8 ay oncesinden gelir, 8 ay sonrasina saat bilmemkacta bekleniyorsunuz yazilidir uzerinde.8 ay boyunca aklinizdan cikartmayacaksiniz o tarihi.mahkeme bu, adalet $akaya gelmez.

8 ay gecer aradan, sizin aklinizdan haliyle coktan ucmu$ gitmi$tir o tarih.davayi acan ki$i iki gun oncesinden arar sizi cok $ukur, iki gun sonra sabah saat 10:00 der, oley bir mahkeme davasi daha sona erecek dersiniz.

2 gun gecer saat 09:30 da evden cikilir, zira mahkemenin binasi yakindir.once arabayi park etmek icin park bekcisi ile cebelle$ilir, bir $ekilde arac parkedilir ve mahkemeye dogru yola cikilir.7. kat bilmemkacinci sulh hukuk $eysi.yedinci kata cikildiktan sonra alakali bolum bulunur, saate bakilir. 09:55. off cok $ukur yeti$tim du$unceleri kafada birbirini kovalar.nerden bileceksiniz ki 10:00 denmi$se 13:00 e kadar sarkar o davanin gorulmesi.bir hakimin gunde 10 dosyaya bakmasi icap ederken 40 dosyaya bakiyor olmasinin dogal sonucudur bu.

asil konu beklemek falan degil.asil konu laik turkiye cumhuriyetinde, mahkeme salonunda size ettirilen yemindir.

"allahinin ve namusunun uzerine dogruyu soyleyecegine yemin eder misin?"

ha? nasil yani? ne allahi lan? laik hukuk devletinin mahkemesinde allah’in ne i$i var? amerikan filmi mi bu?

ustelik hakim "allah" kelimesini sarfederken bir de ayaga kalkiyor.muhtemelen yeminin kutsalligi acisindandir, ancak laik bir ulkenin mahkemesinde "allah’in adina yemin etmek" cok ilginc geldi bana.

bugunku konu bitti.dagilin.