kadınlara mahsus caresizlik durumları

erkeklere mahsuz çaresizlik durumları diye bir başlık daha var, erkek olmama rağmen nedense bu başlığa yazasım geldi.

hayat içinde kadınların çaresiz kaldığı o kadar çok durum vardır ki erkekler bu durumları biraz zor anlayabilirler. bir çoğunu tahmin bile edemezler. bizzat yanı başlarında yaşayan kadının bir çaresizlik içine girdiğini farketmezler, o kadın çaresizliğiyle tek başına mücadele edip galip geldiğinde de farketmezler. peki neler olabilir bu çaresizlik durumları sizce?



mesela iki nesil öncemiz bizzat yaşamıştır, kadınsanız kendinizi bu durumdaymışsınız gibi düşünün. 8. çocuğunuza hamilesiniz. 7. çocuğunuzu doğurduğunuzda köy kar altındaydı 100 metre ötedeki ebe bile doğurmaya yardımcı olmak için gelememişti. şimdiyse tarladasınız. birazdan suyunuz gelecek ve 8. çocuğunuzu tarlada doğuracaksınız. çağımızda bir kadının hamile olduğunu öğrendiği andan itibaren elini ev işlerinden ve her türlü angaryadan çektiğini hatırlatayım, ama yine de bu kadar genellemeyeyim. çaresizlik sayabilirim bunu.



çocuğunuz ilkolula gidiyor. öğretmeni tüm sınıftan yarın resim dersi için sulu boya fırçası getirmelerini istedi. ama sizi evde yok. sizin alacak paranız da yok. eşinizden isteyebilecek cesaretiniz de yok. bir dal parçasına saçlarınızın ucunu kesip bağlayarak sulu boya fırçası yaptığınızı düşünün. çaresizlik değil mi?

yanınızda yedek bir ayakkabınız yokken sivri topuklarınızdan birinin kırıldığını düşünün. çantanızda yedek pediniz yokken aniden malum gününüzün beklenmedik bir anda geldiğini düşünün. evlenmenize bir gün kalmışken nişanlınızı başka bir kadınla yakaladığınızı düşünün.


bunların bazılarını erkekler için de sayabilirim tabi. ped ve doğum olayı mesela. ama biliyoruz ki o çocuk tarlada doğdu, çocuk annesinin saçıyla resim çizebildi, topuğu kırılan kadın yalınayak da olsa yürüdü.

kadın olmak çaresizlik durumlarında çare üretmektir bence. kadın olmak dünya için bir çaredir.