hicligin sınırındaki yuzun

muque
öyle boş ki şimdi bu sokak,
ama hala gül kurusu rengi bir tablo sevdan...ben sevdalıyken sana kanatlarının izi değmiş kalbime ,onlarla sınırlar çizmişsin "buraya kadar gel, daha gelme!" diye.hüzünlerimi giydirirken eldiven misali parmaklarıma, kutsallığını hayal ettim eski günlerdeki gibi.aylar öncesinin yağmuru bu kokan! hani o saçlarından damlayan yağmur... sokak çalgısına dans eder gibi..gri-mavi gökyüzü çalarken yüreğini hüzne..."hiç" olmanın verdiği huzurdun sen bana,olmamanın güzelliği...yok olmanın.
sende biten ben,beni alıp içine bir yerlere oturtan ama yine nice sevdalarla beslenen sen.yuvarlanıp gidiyorduk...bir gün arkana bakmadan gidebileceğini sanmamıştım.öyle güzeldin ki,öyle severdim ki;sevgimle besleniyormuşsun sandım...o yağmurlu gün çaldı seni benden.hiçliğin sınırındaki yüzün beni de alıp taa uzaklara gitti...gittin,bittim!
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol