estranged

türkçe anlamı yapabildiğim kadarıyla;


kendi kendine konuşuyorsun
ve evde kimse yok
kendini kandırabilirsin
bu dünyaya yalnız geldin

kimse sana söylemedi mi bebeğim
nasıl olacağını
bize ne olacağını
bekleyip göreceğiz bebeğim

kalbim yaşlı fakat ben henüz 28 im
aşkın kalbimi kırmasına izin vermek için
yeterince gencim
kalbim genç fakat gittikçe daha geç oluyor
bu uzun ayrılıkta birbirimizi bulmak

sonunda beni bulacağına nasıl inandın
bilmiyorum
benden daha ne isteyebilirsin ki
sana hiç ihtiyacım olmadığını nasıl söyleyebilirsin
herşeyimi benden almışken
herşeyini senden aldığımı söyledin

kalbim genç bu yüzden beklemek zor
şu an etrafımdaki kimsenin bana yardım edemeyeceğini biliyorum
kalbim yaşlı fakat duraksamamalıyım
eğer kendi yolumu bulacaksam

hala kendimle konuşuyorum
ve evde kimse yok

sana kimse söylemedi mi bebeğim
nasıl olacağını
bize olacakları
bekleyip göreceğiz bebeğim

tüm nedenleri ortaya çıkardığımda
belki başka bir yol bulabilirim
başka bir gün
tüm hayatımın evrelerini değiştirerek
belki bir dahaki sefere doğruyu bulablirim
ve şimdi sen gittin
kafanı bulutlardan çıkar
yeryüzüne geri dön
bu kadar sesli konuşma
ve bu kadar gururlu yürüme
her neyse ve ne içinse


nehrin içine girdim
birçok sefer onu ev yapabilmek için
orada yalnız değilim,yalnız sürüklenmiyorum
göstermezse ,zaman ver bekle
satırları okuyabilmek için
’çünkü fırtına yaklaşıyor ve dalgalar
öyle yükseldiler ki görünüşe göre
tüm bildiğimiz şeyler
nedense sürüklenip yok olmalılar

asla senin yerini alabilecek birini bulamayacağım
bu sefer,bu sefer bunu sensiz yapmak zorunda kalacağım

fırtınanın yaklaştığını biliyordum
tüm arkadaşlarım kafamın iyi olduğunu söylemişti
fakat burada tüm bildiğimiz,yaşadığımız herşey
asla onların yok olmasını istemedim.