erozyon ve ulser

independence
erozyon, dokularda yüzeysel zedelenme ya da aşınma; ülser de doku yitiminin yol açtığı yaralara verilen addır. bedenin her bölgesinde görülebilir ve çeşitli nedenlerden kaynaklanabilirler.

bir dokuda yüzeysel bir zedelenme ya da hasar oluştuğunda (sözgelimi deri yüzeyi ya da mukozada) "erozyon" dan söz edilir. erozyon derinleşip daha fazla doku yitimi olduğunda ise, tıp dilinde "ülser" olarak adlandırılan "yara" söz konusudur. ülserler genellikle yuvarlak ya da oval biçimlidirler ve bazılarının çevresi düzensizdir. yüzeyde oluşan ülserler derinlik bakımından farklılık gösterirler. bazıları yalnız deri yitimine yol açar, bazıları ise derindir ve daha alt tabakalara kadar, hatta kasa ya da kemiğe inebilirler. erozyon ve ülserlerin nedenleri çok çeşitlidir; basit bir tahriş ya da hasara bağlı olabilecekleri gibi, ciddi bir hastalıktan kaynaklanıyor da olabilirler. en ciddi ve en bilinen ülserler, sindirim sistemindekilerdir. mide ve oniki parmak bağırsağı ülserleri bu orgnaları kaplayan mukoza tabakasındaki doku yitimleridir (bu konudaki bilgiler, ilgili maddelerde verilmiştir). erozyon ve ülserlere beden yüzeyinde de sık rastlanılır. en çok ağız içinde, dudaklarda, yüzde, kasık bölgesinde, bacaklarda, kalça çevresinde ve sırtın alt bölümünde görülürler.

ağız ve dudaktaki erozyon ve ülser
ağız yaraları oldukça yaygındır. tek başına çıkabildikleri gibi, belli aralıklarla ortaya ortaya çıkan, yineleyici nitelikli bir hastalık sonucu da olabilirler. aşağı yukarı herkes, ağız yaralarının verdiği rahatsızlığı bilir. bunlar birçok etkene bağlı olabilirler; ama ya saptanabilen fiziksel, kimyasal ve biyolojik nedenleri vardır ya da altta yatan başka nedenlerin belirtileridir. ağızdaki erozyon ve ülserin fiziksel nedenleri arasında, dişlerin yaptığı tahriş, yanağın iç yüzünü ısırma, diş fırçasını hoyratça kullanma ya da sıcak besin ya da içeceklerle yanma gibi durumlar yer alır. başlıca kimyasal nedenler ise, yakıcı ilaçlar, ağızda eritilen tabletler ya da tatlı maddeler, güçlü antiseptikler, gargaralar ve diş tedavisinde kullanılan kimyasal maddelerdir. iki nedenden kaynaklanan sorunlar da kısa zamanda kendiliklerinden iyileşirler. ancak, bir süre tuzlu ve ekşi maddelere çok duyarlı olurlar. biyolojik nedenler frengi, çeşitli mantarlar ve herpes virüsüdür. ağızda frengi yarası ender görülen, ama çok ciddi bir durumdur. cisel yolla geçer. dudaklarda ya da dil üstünde tek, düğme büyüklüğünde, ağrısız bir ülserdir. ağızdaki herpes enfeksiyonu, dişetlerinde, dilde ve yanağın iç yüzünü ya da dudakların iç yüzünü kaplayan mukozada çok sayıda, çok dah aküçük ve ağrılı ülserler oluşturur. yineleyici olmayan, ama inatçı ağız ülserleri, şeker hastalığının, çeşitli kan hastalıklarının ve veremin belirtisi olabilir. aslında sık rastlanmayan dudak kanseri de, genellikle ilk olarak yara biçiminde belirir. üç kişiden birinde yineleyici ağız ülserleri vardır. genellikle dudakların üstünde ya da iç yüzünde, dilde, boğazda ya da ağzın tavanında, çok sayıda küçük v eağrılı yaralar biçiminde belirir. bir - iki hafta sürer, yok olur; birkaç hafta ya da ay sonra yeniden çıkarlar. yineleyen ağız ülserlerinin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. ancak, dudak çevresinde olanlar hemen her zaman herpes simpleks virüsüne bağlıdır. ağzın iç yüzünde olanlar da herpes’ten kaynaklanabilir; ama ağız içindeki herhangi bir şeye karşı alerjiye, beslenme yetersizliğine, kansızlığa ya da çölyak hastalığına bağlı olma olasılığı da vardır. ağız ülserlerinin tedavisi temel nedene bağlıdır. asıl nedenin bulunamadığı yineleyici ağız ülserleri vakalarında ise doktorlar, ağrıyı dindirmek için gargaralar, tabletler, analjezik kremler ve jeller verirler. önemli olan bir yara kronikleştiğinde yani iyileşmediğinde ya da yinelediğinde, nedenin ortaya çıkarılması için doktora gitmenizdir. gargara ağız ülserinin tedavisi için en uygun yol sanılabilir, ama durumu ağırlaştırması da olasıdır. ayrıca, altta yatan neden de tedavi edilmeden kalır. bu yüzden doktora başvurmanızın önemi büyüktür.

bacak ülserleri
ağız ülserleri gibi, bacak ülserleri de oldukça sıktır ve zedeleme, enfeksiyon, kan hastalığı (orak hücreli anemi gibi) ve kanser gibi birçok nedeni vardır. en sık rastlanan neden, bacaktaki kan damarlarının hastalığıdır. tıkanmış ya da daralmış atardamarlar dokuların beslenmesinde yetersiz kalır, daralmanın derecesine göre dokuların ölümüne ve yara oluşumuna yol açar. bu tür yaralar daha çok bacağın alt kesiminde ve ayakta oluşur ve düzenli bir biçimde "oyulmuş" gibi görünürler. birkaç santimetre genişliğinde ve oldukça derin olabilirler; ayrıca çok da acı verirler. toplardamar kapakları hasar gördüğünde yalnız varise yol açmakla kalmaz, kan akımını yavaşlatarak bacaklarda yaraların çıkmasına da neden olur. bu durumda, bacakların altında ve ayak bileğinin iç yüzünde dokular hasara uğrar ve geniş, yüzeysel yaralar ortay açıkar. bu ülserler çok ağrılı değildir, ama sızlayabilirler. temeldeki nedenin ortadan kaldırılması için, uzun süreli bir tedavi gereklidir. bu, enfeksiyon varsa antibiyotik tedavisi, sorun toplardamarlardaki bozukluk ise düzeltilmesi için cerrahi girişim biçiminde olabilir.

öteki ülserler
tıpta "dekubitus ülseri" olarak bilinen yatak yaraları genellikle yaşlı, yatalak ve uzun süre yatakta yatarak tedavi gören hastalarda görülür. bunun nedeni, bir deri bölgesinin altında, yatağa değen yerlerindeki basınca bağlı olarak dolaşımının engellenmesidir. daha çok yüzde görülen bir ülser türü de bir tür deri kanserinde oluşur (ulkus rodens). kırmızı bir doku oluşumu olarak başlar; büyür ve yuvarlak bir ülsere dönüşür. ancak, ameliyat v eışın tedavisi tam bir iyileşme sağlayabilir. kasık bölgesindeki ülserler, cinsel yolla geçen herpesi ve frengiyi de kapsayan çok çeşitli nedenlere bağlı olabilir. tanı konup tedavi edilmezse, çok ciddi bir hastalık olan frenginin gözden kaçması gibi bir durum söz konusu olabilir.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol