en yakın dostun bilmediğiniz sırları

ki$isel ve ciddi anlamda "sizi ilgilendirmeyen",
"en yakın dostun" sadece kendine sakladığı $eylerse, üstünde durulması gereksiz olan, ama sizin bilmediğiniz, bilmenizin istenmediği ve dı$ınızdaki gerekli/gereksiz bir kaç ki$inin bildiğini gördüğünüzde dostun son kullanma tarihinin geçtiğini belirleyen sırlardır.

ne ironiktir ki,o’nun hayatında en önemli olduğunuza inandırmı$tır sizi bu "eski" dost. ama $izofrenik haller içine dü$üp çok önemli detayları atlamı$tır sizi ya$arken, siz onu ya$arken.

her zaman "yalan" bitirmez dostlukları.bazen "eksik anlatılmı$" hayat parçacıkları bitirir.inanamazsınız -hem de burnunuzun dibindeyken- ya$adığı o entresan hallere..
merak kediyi öldürür, "ke$ke duymasaydım/görmeseydim" dersiniz. inanamazsınız bir tokat gibi yüzünüze çarpan dostun diğer ki$iliğine..

"hayat" yine yapacağını yapmı$, bünyeyi bir kez daha göt etmi$tir. "sıçtığı bokun rengini bilirim uleeayn!" tadında, hayatınızın önemli koltuklarına oturttuğunuz insandan, hiçbir açıklama yapmadan, size yakı$ır bir $ekilde kalkmasını,gitmesini, sırlarıyla tarihe gömülmesini, ne istiyorsa onu ya$amasını isteme vaktidir $imdi.
dostu, şizofreniyi yalnız oynamaya gönderme vaktidir.

kendinizi bir kere daha %100’lük bir güven duygusuyla olduğu gibi anlatmanın pi$manlığını ya$ama vaktidir.

vakit, keraat vaktidir.
ki bu vakitlerde uyunmaz...

kendime not:
(bkz: tarih tekerrürden ibarettir)

not: az biraz "ki$isel" sayılabilecek bir entrydir, saygılarımla.

önemli edit:

"ki$isel ve ciddi anlamda "sizi ilgilendirmeyen",
"en yakın dostun" sadece kendine sakladığı $eylerse, üstünde durulması gereksiz olan" cümlesinin altını kırmızı kalemle çiziyorum.

hani "don/mon" muhabbeti açısından..

saglikli bir iliskide mutlaka olmasi gereken sirlardir. bir tek bizim insanimizda var zaten en yakin arkadas ile "don-got" olma zorunlulugunu hissetmek. yahu birak herkesin kendi hayati, kendi sirlari, kendi dertleri. "en yakin dost olmak" her seyi paylasmak midir? buyrun paylasin daha sonra o "kendi" hayatina daldiginda- anlasilmiyor ise evlendiginde diyelim- bakalim ne kadar kaliyor paylasimdan geriye. herkes yanlizdir ve klise olsa da bakidir yanlizlik lakin "en yakin dost" gibi somutlastirilmis kavramlar gelir-gecer, gelisi harikadir gidisi ise hasar birakir. donunuz da sizin olsun gotunuz de derim ben. kimse dinlemezse ben dinlerim.

(bkz: iki kişinin bildiği şey sır değildir)

en yakin arkadasin artık en yakin arkadas ol(a)mama sebeplerinden en kuvvetlisi.

en yakın dost demek her şeyin paylaşılabileceği insan demek değildir. başka bir kişinin tüm sırlarınızı biliyor olması bunu başkalarıyla paylaşmayacağı anlamına gelmez. bu yüzden her ilişkide olduğu gibi yakın arkadaşlıklarda da bir mesafe olmalıdır. bu mesafe, yakınlık derecesine göre değişkenlik göstermeli ama asla sınırları aşmamalıdır.

aslında onun en yakın dostunuz olmadığı gerçeğidir.

(bkz: en yakın dost yoktur yalnızlık vardır)

olması doğal ve gerekli olan şeylerdir. herkesin "kendine özel"i olmalıdır.
konu ile ilgili olabilecek bir hadiseyi nakledeyim. (ihtiyar mode on)
mevlana'ya bir dostu gelip "yahu dikkat ettim de; ben sana tüm sırlarımı anlattığım halde sen bana hiç bir sırrını vermedin. bana güvenmediğini düşünüp güceniyorum.." demiş. mevlana da buna mukabil "kendi sırrını muhafaza edemeyip sana anlatan birine, sen güvenip kendi sırrını emanet edebilir misin?" demiş. demek ki işin sırrı biraz da sırrın sır kalmasında..