son 30-40 yılımıza damga vuran 2 büyük transeksüel sanatçıya sahip bir toplumuz. zeki müren ve bülent ersoy. zeki müren, yeni cinsiyetinde de eski cinsiyetindeki beyefendiliğinden ve ağırbaşlılığından pek ödün vermediğinden, ismi de kendi de hiç bir zaman iğreti durmadı insanların zihninde.
aynı durum bülent ersoy için geçerlidir diyemeyeceğim. bir değişmiş pir değişmiştir. eski beyefendi kişiliği, ikinci cinsiyetinde yerini kaprisli, kibirli, ucube bir cadaloza bırakmıştır. ve "dönme" sıfatı zeki müren’den daha çok bülent’e yapışıp kalmıştır. yine de tüm bunlar müziğinin önüne geçmemiş olsa da insanların kafasında tamamen farklı bir tip oluşturdu, ne kadın ne de adam. bülent ersoy işte.
bu imaj bülent isminden de soğuttu insanları, çocuğuna bülent ismini vermeyi düşünen birisi iki kere düşünmeye başladı artık. eskiden oldukça yaygın olan bülent isminden, bugün hafızamı çok zorlasamda 30 yaş altında tanıdığım sadece 1 kişi var.
(bkz: kuşum aydın ve aydın ismi)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?