türkçe konuşurken ingilizce kelimeler kullanmak

nick nicki nickince
bazen yaptığım ve hemen arkasından "kendimden şu anda nefret ediyorum" dediğim hadisedir. ama özellikle sarhoşken bazı sözcüklerin türkçesi aklıma cidden çok zor gelmektedir. ancak bu olayın başka bir boyutu.

benim irdelemek istediğim ise şu: bilindiği gibi, bilinmese de iki dakika düşünülürse çıkarılabileceği gibi, türkçe soyut sözcükler bakımından kısır bir dildir; bu kısırlığı da arapça "kelime"ler alarak kapatmıştır. düşünün bir saniye ne kadar fazla soyut arapça kökenli "kelime" var dilimizde: pişmanlık, takdir, minnet, akıl, şükran, hatırlamak... sorun şudur ki bu "kelime"ler dilimize tarihin bilinmeyen bir zamanında girmiş ve esas "sözcük"ler unutulmuştur. bu nedenle bunları kullanmamızda bir sorun yoktur . ancak özellikle tazminat sonrası fransız hayranlığımız ve cumhuriyet yıllarındaki amerikan/ingiliz hayranlığımız nedeniyle dilimize bu dillerden sözcükleri de koymuşuzdur. şimdi biz bunları kullanırken insanların gözüne batmakta, ancak arapçalar gayet normal karşılanmaktadır. peki, zamanında öz türkçe sözcükler yerine arapça kullananlar da aynı şekilde garipsenmemiş midir acaba? düşündürmek için falan sormuyorum, gerçekten merak ettiğimden. ya da bundan yüz yıl sonra, fransızca ve ingilizce kökenli sözcükler de dilimize iyice yerleşse ve bizde bir japon merakı başlasa, konuşurken araya bir kaç japon sözcük sıkıştırıp ne kadar "sofistike" olduğumuzu "spesifik" bir açıdan göstermiş olmaz mıyız?

asıl sorun zaman meselesidir. yüz yıl sonra o sözcükler dilimize iyice yerleştiğinde, ki umarız yerleşmezler, bu sefer de ingilizce, fransızca, arapça ve farsça sözcüklerin kullanımı doğal karşılanıp, turkce konusurken ingilizce kelimeler kullanmak eylemini gerçekleştiren insanlara duyduğumuz garipsemeyi, yukarıdaki örneği baz alarak, japonca sözcükler kullanan insanlara karşı göstereceğiz.

ayrıca, son olarak, insanlar türkçe konuşurken ingilizce kelimeler kullananları yadırgarlar ama, başlıkta da görüldüğü gibi, öz türkçe bir karşılığı olmasına karşın bu "dil duyarlısı" insanlar arapça sözcükleri kullanmakta ısrarcı davranırlar. o zaman bu konuda da bir iki yüzlülük, bir "doğu’dan zarar gelmez ama batı’ya karşı dikkatli olalım" tavrı vardır, sanki araplar ingilizlerle bir olup çölün ortasında bize saldırmamış gibi.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol