henry ford

henry ford michigan’da irlanda kokenli bir ciftcinin alti cocugunun en buyugu olarak dunyaya geldi. oniki yasindayken annesini kaybeden henry,bos zamanlarini kendisine kurdugu bir mekanik atolyesinde geciriyordu. burada 15 yasinda ilk buharli makinesini yapti.

detroit’te bir sirketin atolyesinde cirakliga basladi ve onceleri cep saatleri onarimi konusunda uzmanlasti. cep saatlerini buyuk capta uygun fiyata uretme planindan kisa bir sure sonra vazgecti. 1882’de michigan’in guneyinde buharli makine montoru olarak ilk kez silrekli bir ise girmis oldu. alti yil sonra bir ciftcinin kizi olan clara j.bryant ile evlenerek ondan bir cocuk sahibi oldu.henry ford genelde tek bir modeli satisa cikardigi halde, 20. yuzyilin ilk yarisinda amerikan piyasasina egemen hale gelmisti, ilk kez kendisi tarafindan uygulanan seri uretimle ford, surumu ve kazanci arttirmanin yani sira daha yuksek ucret ve daha kisa calisma saatleriyle iscilerin kosullarinida daha cekici bir hale getirmisti.seri uretim sirketinin ekonomik basarilari, yalniz satisa sunulan tasit araclarina dayanmakla kalmayip, ford’un planlama, orgutlenme ve uretim alanlarinda uyguladigi yeniliklerle de yakindan iliskiliydi. 1913’te otomobil endustrisine seri uretim bandini getiren ford’dur. ford’un, is bolumu ve rasyonellestirme yoluyla daha dusuk maliyetli bir uretime ve daha yuksek satis sayilarina ulasilacagina iliskin dusuncesi tutundu. ayni zamanda daha kisa calisma saatlerini ve daha yuksek isci ucretlerini savunmakla birlikte sirketinde sendikal eylemleri kabul etmedi. "fordizm" izleyen zamanlarda cok sayida isletme tarafindan benimsendi.1896 senesinde yaptigi ilk otomobil quadricycle modeliydi, ve bu model buyuk basarilara imza atti.ford model t ‘yi ingiltere manchester’da ki bir fabrikada 1911’de uretmeye basladi. 1912 senesinde ingiltere’ye is gezisine giden ford’un araclari devamindaki senelerde fransa, italya ve almanya’dada satilmaya basladi.1928’de britanya ford kuruldu, 1930’da ford cologne’de ki fabrikasini acti ve boylece ford ingiltere ve almanya pazarina girerek avrupa’ya acilmis oldu.