independence

"mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi" sözünü hatırlatarak, gayet vakur bir biçimde entryme başlıyorum efenim.

bildiğiniz üzere buralarda yeniyim, o sebeple ve hatta bu sebeple, ki şu sebeple de olabilir, göze batıyor olabilirim. amma fekat, göze temasım halinde bol suyla yıkayınız. daha olmadı hekiminize danışınız..

demem odur ki, buralarda olmamım sebebi bu adamdır. yılın en büyük transferini gerçekleştiren kulüp başkanı neyse, sözlükler aleminde beni transfer ederek aynı ölçüde başarı yakalayan adam budur !

aradı bigün, randevu talep etti, daha doğrusu sekreterimden etmiş. sekreterim pek sallamamış. sonra gelip kapıya dayanmış, güvenlik aradı, abi burda jedi elbiseleri giymiş bi adam var dedi, seni görcekmiş, yoksa elindeki kılıçla topumuzu kesecekmiş dedi.

açıkçası bu azmine hayran kaldım. gönderin gelsin dedim. geldi bu. ama nası ağlıyo, nası ağlıyo, salya sümük.. püüü, anlatmaya kelime yetmez.

sakinleşince konuştuk biraz. gel dedi, sana hanlar hamamlar, saraylar sikkeler vadedmiyorum, mutluluğu vadediyorum dedi. olmaz dedim. çıkardı bi kutu yıldız sakızı koydu. o zaman olur dedim. sevindi tabi. yazık, kıyamam ya.

neyse, sonuç itibarıyla ülkemi çok özledim, bayrağımı özledim, memleketimin koyunlarının kirpiklerini bile özledim.

(bkz: çömez olacak yazarın son entry örneği )

şimdi, var olan komuta zincirine olumsuz örnek olmaması adına beni çömez yapabilir. sorun değil, 10 entry daha yazar gelirim. bir ölürüm, bin gelirim ben. ama mesele o değil. şimdi yine de kalsın bence bu entry. gün olur lazım olur kardeşim, bu devirde çöpünü bile atmıcaksın.

ha unutmadan, parası neyse verim, sat şu sözlüğü bana be! vade olursa süper olur. gerçi olmasa da olur, biriken bonusumla bile alırım 437654875438 yıl sonra.

bir başka "çılgın mode on" gününde görüşmek dileğiyle..