her takım taraftarının kaptanına layık gördüğü "büyük kaptan" sıfatını layıkıyla taşımış tek futbolcudur kanaatimce. kendisiyle ilgili bir yazı vardır ki her okuduğumda titreme gelir üzerime.
bülent korkmaz centilmen bir futbolcu değildir, bülent korkmaz bir istanbul beyefendisi değildir, bulent korkmaz bir oğuz çetin, bir cüneyt tanman, bir ergün penbe de değildir...
o bir kahramandır, sami yen’in orta yerinde yumrukları sıkılı, dişleri kısılı dalgalanan bir bayraktır...
bülent korkmaz... brezilya maçında kafasıyla yerden müdahale yapmaktan korkmaz, taça çıkan bir topu çevirirken reklam panolarına girip kolunu parçalamaktan korkmaz, omuz kapsülü dağılacak diye çıkık kolla oynamaktan korkmaz, hava topunda bin kere yardığı kafasını binbirinci defa yarmaktan korkmaz, kadro dışı kalmaktan korkmaz, satılmaktan korkmaz, boş mukaveleye imza atmaktan korkmaz, çoğu futbolcunun aklına bile gelmeyecek bir yerden topu kaleye vurmaktan korkmaz. evet bunlar bir beyefendinin özellikleri değildir, bunlar bir kahramanın özellikleridir.
biz de korkmayız... onu galatasaray’da kadro dışı kalsa bile onu başka forma altında görmekten korkmayız, parasını geç aldı diye kampa katılmamasından korkmayız, sahada bağıdığı hiç bir genç futbolcuyu sonradan bir abi gibi teselli ve motive etmemesinden korkmayız, o varken savaşmadan teslim olmaktan korkmayız, o varken kale çizgimizi henüz geçmemiş hiçbir toptan kormayız. evet bunlar bir seyircinin takımından beklentileri değildir, bunlar bir taraftarın kaptanından bekledikleridir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?