ilginç bir küçük burjuva ve aydın eleştirisi, hermann hesse kitabı. thomas mann’ın, bu kitabı göklere çıkardığını ve utanmadan sıkılmadan, "deneysellik bağlamında" da olsa ulysses gibi bir anıt eserle kıyasladığını, kitabın arkasındaki yazıdan hatırlıyorum.
ha kitap ulysses’in sayfa sayısı olarak çeyreği kadar bile yok, gözü korkmasın kimsenin.
sidharta (nasıl yazılıyor bu?) adlı eserini okuyup hesse’yi uzunca süre bir kenara koyanlar, onu orada unutmasınlar. zira ben de artık hesse’yi "tamam adam nobelli mobelli ama, biz de can taşıyoruz lan, göz bu, zaman bu." diyerek görmezden gelmeye razıydım; yazarin bu eseriyle karşılaşmamla görüşlerim değişti. sidharta’nın sonunda budizme bir saygı duruşu niteliği taşıdığını anladım. "skmişim budizm" diyerek okununca olmuyordu tabi.
bu kitabı okumadan da insanlar gülüyor lan.
okunmasa da olurmuş, şimdi farkettim. neyse, yolla gitsin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?