gittiginde

gittiginde,
sonmemis toprak kacti gozume,
aglamam ondan.

(bkz: when you re gone)

gittiginde,
yuregimi delen minik kus
havalndi.
tek basina mumkun degil oysa
yasamasi.

gittiğinde;
giremedim günün ilk entrysini,
geç kaldım kahretsin..

gittiğinde
hemen bi hatun attım yatağa oh be dünya varmış a.q

gittiğinde;
ben de orada olacağım...

gittiğinde;
gider gitmez bir anket yaptım.

gittiğinde;
hemen asılacağım

gittiğinde;
dur gitme..!

gittiğinde;
bir daha asla dönme!

gittiğinde;
arkandan nanik yapacağım.
sen görmesen de o gece,
sana yaptıklarım için,
en çok da o nanik için,
ağlayacağım sadece..
ayrıca, saçmalamaya başlayacağım mütemadiyen;
gittiğinde..

gittiğinde;
düşmemiş kuru yapraklar ayrılığın ne kadar ıslak olduğunu fısıldadı yüreğime, üşüdüm, ürpertti beni sensiz bir sabahı düşünmek. meğerse gaz yapmış akşamki yemek. attım seni içimden. evet osurdum.

gittiğinde;
insanlar gördüm yollarda, dudakları çatlamış, aşkın oturduğu sokakta oturan. ama hepsi götüne bakıyordu. kıvırmadan yürü lan orospu!

gittiğinde;
gökten üç elma düştü, uykum geldi sonra, yemek yedim geçti. acı bir tat kaldı ağzımda sana küfür etmekten. açılmıyor şemsiyem.

gittiğinde;
gittim de.

gittiğinde;
ağlamaktan yanacak gözlerim,
sonra üşüyeceğim,
çok üşüyeceğim..

gittiğinde;
gökku$ağı bile tek renk olacak;
siyah...

gittiğinde;
herşey bitti...

gittiğinde;
kokunu çok özleyeceğim,
seni arayacağım dokunduğum her tende ,
sonra dönünce kızacaksın bana,
bir haftada beni nasıl aldattın diye..

gittiğinde;
artık çok geç olacak her şey için
gitmiş olacaksın çünkü sen
bitmemişti oysaki
en güzel hikayem