engin namlı

arabesk tadında şiirler yazan bir şair.

kendisini kendi kaleminden okuyalım:

"yıl 1975 kastamonu azdavay ilçesinde dünyaya geldim.
büyüdükçe elimden gelen her işe koştum.dağlardan 8 yıl boyunca odun,tomruk vb... orman ürünlerini traktörümüzle babamla odun deposuna taşıdık.ayrıca babamın kahvesinde yaz tatillerinde,hafta sonlarında okul çıkışlarında gece 22 - 24 saatlerine kadar çalıştım. daha sonra altın sektörüyle tanıştım.abimin yanında 3 yıl asitli işlemle altın vb... madenleri sudan ve çamurda ayırt etme tekniklerini öğrendim.ama hiç bir zaman ders çalışmayı fayanslarda matematik problemlerini çözmeyi hiç bırakmadım.genelkurmaydaki askerliğim dönüşünde 1 yıl boşta gezdim.trt nin açmış olduğu sınavla teknisyen olarak trt ankara tv müd atandım.hala burada görev yapmaktayım.4 defa üniversite sınavına girdim fakat kazanamadım.sonunda açıköğretim böl kayıt yaptırdım.8 yılda ikitasat fak çalışma ekonomisi böl bitirdim

ilkokulu çakıroğlu köyünde,ortaokulu azdavay lisesinin orta kısmında okudum,lise 1 tosya endüstri meslek lisesi,lise 2-3-4 kastamonu teknik lisesi(taş mektep) makina böl ümünden mezun oldum
anadolu üniversitesi iktisat fakültesi çalışma ekonomisi ve endüstriyel ilişkiler mezunuyum."

örnek akbilinden işte bir şiiri:

aşk bu muydu?



dünyaya sığdırmayıp övündüğün
her gün vuslatı için dövündüğün
söz bile söyletmeyip savunduğun
herkese anlattığın aşk bu muydu?

her gece uykuna veda ettiğin
yolları eskitip, yorgun bittiğin
uğruna insanlara kin güttüğün
dostları harcadığın aşk bu muydu?

her gün yemeden içmeden durduğun
vuslatı için hayaller kurduğun
gecelerce herkesi uyardığın
bağırıp çağırdığın aşk bu muydu?

düşde bile falına baktırdığın
bayram deyip meşale yaktırdığın
pul yerine kurdele taktırdığın
mektuplar süslediğin aşk bu muydu?

her yerleri birbirine kattığın
uğruna kuma çamura battığın
bütün varını yoğunu sattığın
yollarına döktüğün aşk bu muydu?
iki göz pınarını kuruttuğun
o saçını başını dağıttığın
titreyen ellerini kanattığın
canını acıttığın aşk bu muydu?

hayatını düşlere aktardığın
günleri, geceleri ayırdığın
uykusuzlukta bir rekor kırdığın
her gün mahmur gezdiğin aşk bu muydu?

dalsız, meyvasız ağaca döndüğün
köşe başlarında yanıp söndüğün
kedersiz gönlüne dert edindiğin
çaresiz kıvrandığın aşk bu muydu?

(bkz: o mısralarım var ya)