taylorizm

louandreassalome
frederic wimslow taylor adlı kişinin düşüncesine göre iş,gözlenebilen en küçük parçalara ayrılarak ve her bir parçayı gerçekleştirmek için gerekli zaman ve hareketler kronometre yardımı ile saptanarak standart ücret tayinine gidilir.taylor işçilerin çalışma yöntemlerini,verimlilik ve ücretler arasındaki ilişkileri yakından gözlemiştir.ona göre yöneticilerin ve işçilerin sorumlulukları farklı olmalıdır.yöneticiler işlerin planlanması,organizasyonu ve nasıl yapılması gerektiği gibi faaliyetlerle ilgilenmelidir.işçiler ise verilen işleri yapmalıdır sadece.zira taylor’a göre,işverenin tek düşüncesi en az ücretle işçi çalıştırmak ve maliyetleri düşürmektir.işçinin düşüncesi ise en az çalışma ile en yüksek ücreti almaktır.

endüstri psikolojisinin başlangıç tarihi taylor’un çalışmalarının başladığı 20.yüzyılın başlarıdır.
deep driver
frederich winslow taylor (1856-1915) tarafından, iş (üretimde) düzeni ve işin yerine getirilmesi süreçlerini düzenleyen sistem.

-düzenlenmenin en önemli yanı, işin hazırlanmasıdır;

-el-kol-beden hareketlerinde sistemli bir tasarruf sağlanmalı, böylece en uygun tek yol bulunmalıdır.

-makineden en yüksek ölçüde yararlanılmalıdır (volan kayışı sistemi taylor tarafından işletmeye sokulmuştur).

abd’de, 1800’lü yılların sonlarında “sistematik yönetim hareketi” ortaya çıkmış; frederich winslow taylor, bu akımı geliştirmiş ve kapitalist üretim organizasyonunda dünya çapında etkilere ulaşmıştır. taylor’un yaklaşımı elbette sınıfsal, yani ideolojiktir. işin örgütleniş biçimini ise deneylerle geliştirip 1911 yılında bilimsel yönetim ilkeleri adlı kitabında toplamıştır.

20. yüzyılda kapitalist işletmelerin hızla büyümesiyle birlikte emeğin kontrolü sorunu ile karşı karşıya gelinmiştir. taylorizm, soruna, üretim teknolojisinden bağımsız olarak uygulanabilecek yöntemler geliştirme çabasının ürünüdür. taylor, işçilerin doğuştan “aptal” olduklarına inanır. ona göre, işçiler, yaptıkları işleri bilimsel bir biçimde geliştirerek eni iyi yapılış biçimini bulmak için yeterli zekaya sahip değillerdir. bununla birlikte işçilerin doğal içgüdüleri ve eğilimleri, işi kolaydan alma ve kaytarma yönündedir ki, çalışıyor görünüp dalga geçerler. bu nedenle işçiler pasifize edilmeli ve makinelerin basit bir uzantısı durumuna indirgenmelidir. böylece taylorizm “kapitalist emek sürecinde yabancılaşmış emeğin en iyi nasıl kontrol edileceği” noktasına odaklanmıştır.

yönetim ilkeleri

-işletme yönetimi, işçinin, hem üretim bilgisine hem de fiziksel becerilerine bağımlı olmaktan çıkarılmalıdır;

-fabrika düzeni ve üretim planlama bölümleri, yani tasarım, üretim birimlerinden ayrılmalıdır. yani tasarım, işçinin faaliyeti olmaktan çıkarılmalıdır. böylece vasıflı işçiye ihtiyaç kalmayacak, aynı zamanda da yönetim, emek süreci üzerinde tam kontrole sahip olacaktır;

-işçilere, basit parçalara ayrılmış iş süreçlerindeki işlerin nasıl ve ne kadar sürede yapılacağı talimatı verilmelidir;

-üretim teknolojisinin geliştirilmesi tamamen yönetimin ihtiyaçları çerçevesinde, mühendis, teknisyen ve bilimciler tarafından yapılmalıdır.

özellikle ingiltere’de, vasıflı ustaların kendi meslek alanlarında sendikalılaşmalarını, taylorizm uygulamasına karşı geliştirilmiş refleks olarak algılamak mümkün. taylorist uygulamalarla matbaa ve dokuma ustaları, emek süreci üzerindeki denetimlerinin sürekli olarak zayıfladığını görmüş ve sendika kurmaya yönelmişlerdir. çıraklık devresinin süresi ve çırakların yapacakları işler, katı biçimde belirlenerek vasıfsız emeğin (kadın işçiler dahil) vasıflı ustaların işine el atmaları önlenemeye çalışıldı. ne var ki, bu yaklaşımların, işçi sınıfı içinde bölünmeleri de beraberinde getirdiği söylenebilir.

kapitalist emek sürecinde işçi, her türlü beceriden, üretim bilgisinden ve zihinsel faaliyetten koparılarak vasıfsızlaştırılmış, farksızlaştırılmış, ve her türlü küçük parça işi yapar hale getirilerek değersizleştirilmiştir. böylesi uygulamaların işyerlerinde verimliliği artırdığı doğrudur. ancak, taylorizm, içinde taşıdığı ideolojisi nedeniyle kapitalist üretimde benimsenmiş ve geniş uygulama alanı bulmuştur.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol