trt’nin seksenli yılların sonlarında gösterime soktuğu ve aynı evi paylaşan dört üniversite öğrencisinin başından geçen komik olaylarının anlatıldığı dizi film. dört gençten üçü (fikret kuşkan, ziya kürküt ve oktay kaynarca) daha sonra ünlü bir oyuncu oldular ve fakat adını hatırlayamadığım dördüncü genç ünlü olamadı .
gençler
(bkz: eğleniyor muyuz gençler)
herşey daha mı kötüye gidiyor yoksa olan biten herşey normal de, bizim bakış açımız mı gerçeği idrak edemiyor? işte asıl ikilem bu. ben karamsar düşünmemeye çaba gösteriyorum. evet, gençler biraz hoyrat ama hangi gençlik, hangi zamanda hoyrat olmamış ki, bu internet ve cep telefonuyla büyüyen tıfıllar olabilsin.
bir yerde okumuştum. ikibin senelik tabletlerde şu yazılıymış: "gençlerin ahlakı çok bozuldu. hiç söz dinlemiyorlar. ahir zaman geldi."
ahir zaman daha çok gelecek gibi.
bir de marksın meşhur sözünü unutmamak lazım. "tarihte her şey, öyle olması gerektiği için olmuştur."
çetin altanın dediği gibi "enseyi karartmayalım". tabi, çocuklarımızı adam gibi yetiştirmeyi ihmal etmeden ama ne yaparsak yapalım onların genç olduklarını unutmadan.
bir yerde okumuştum. ikibin senelik tabletlerde şu yazılıymış: "gençlerin ahlakı çok bozuldu. hiç söz dinlemiyorlar. ahir zaman geldi."
ahir zaman daha çok gelecek gibi.
bir de marksın meşhur sözünü unutmamak lazım. "tarihte her şey, öyle olması gerektiği için olmuştur."
çetin altanın dediği gibi "enseyi karartmayalım". tabi, çocuklarımızı adam gibi yetiştirmeyi ihmal etmeden ama ne yaparsak yapalım onların genç olduklarını unutmadan.
(bkz: egleniyor muyuz gencler)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?