düğüm

paragraf anlaminda geli$me anlamina gelen kelime.

(bkz: serim dugum cozum)

cozulemeyen, yolu bulunamayan $ey.

oğuz tanselin bir şiiri:

düğüm



söylediğin türkü korkuturdu beni
yüreğimde kaygıların zehri
ayrılık çaldı kapımı

ürperirim yolculuktan
çözülüverir düğümler
kavuşan ellerde ışık
ölür geride kalan

iç çeker göğüsler deniz gibi
inanmak istenmez acı gerçeğe
yolcu gider yıkılır dünya
tren raylar üstünde kayar
toprak ayaklar altında

gümüş kanatlı bulutların rüzgârına
el verip düşmeliyim yollara
şehir suyu çekilmiş değirmen
başlar anılar dünyası

(bkz: kördüğüm)

(bkz: gemici düğümü)

cem adrian $arkısıdır..

yalnızlık $imdi bir küçük $ehir yollarından kar erir gelir
ü$ütür bizi ıslatıverir,ellerindeki yağmur değil
çarptım ama ağlamadım
ağlamak kayıp çocuk bu $ehirde

kaçtım ama ağlamadım
ağlamak düğüm düğüm gözlerimde

saçtım ama toplamadım kalbimi
kalbim kayıp bu $ehirde

yaktım ama ağlamadım
ağlamak bana yasak içimde

dugum, iki farkli ucu birbirine baglayandir.

iki ucta artik her ne varsa.

bazen gucludur. 49 kiloyu bile(!) kaldirabilir..

..bazen kopar..

siki baglanmamissa yahut uclardan biri zayifsa..kopar.