okuldan kacip kutuphaneye gitmek

normal sartlarda imkansiz bir olay.

bir paradoks. yani okulu asip kutuphaneye gitmek icin cok inek olmak gerek.cok inek olan adam da okuldan kacmaz.derin mevzu.

(bkz: okuldan kacip internet kafeye gitmek)

derslerden istediği verimi alamayacağını anlayan akıllı öğrenci davranışıdır. zamanını boşa harcamak yerine kütüphanenin o nezih ortamında ders çalışmayı tercih eder.

(bkz: camiden kaçip türbeye gitmek)

kütüphanelerin batak, ihale, king gibi kağıt oyunlarını oynayabilmek için devasa masalara sahip olduğu düşünüldüğünde çok da saçma olmayan hatta mantıklı olan bir eylemdir.

okulda istediğini bulamayıp birtakım arayışlara girmek eylemine geçen öğrenci olabilir.kütüphaneyi seçmiştir.internet kafeye gitmekten daha faydalıdır bu.çünkü bilir ki internet kafeye giderse oyun oynayacaktır bunun bilinciyle kütüphaneye gider.. kös kös oturmaktansa da bir iki kitap okur bir şeyler öğrenir falan filan.

paraniz kisitli hatta hic yoksa..internet cafe diye bir sey daha turkiye de yoksa, hatta internet yoksa..arkadaslarinizin devamsizlik hakki dolduysa...eve gidemeyeceginizi biliyorsaniz..tum gun gezmis ve cok yorulmus,ustelik okulun bitmesine daha 6 saat varsa...paraniz olmadigi icin okul servisiyle eve donecekseniz...anne ve babanizin is yeri okulunuza yakin ve her an ortalikta gozukme ihtimaliniz varsa..evde televizyon seyrettirilmiyor ve bu yuzden kitaplarla kanka olduysaniz.. evet benim gibi okuldan kacip kutuphaneye gidersiniz.

inek olma alametleri.

ineklik değil öküzlüktür.

ders cali$ma durtusunun amina koymakla e$deger hareket. okulda gurultu cok oluyor diye kutuphanede kitaplarin arasinda ineklemek durumu. ajdar anik boyle yaparmi$ zamaninda, $imdi durumu ortada. terliyor cok yavrucagiz.

ancak kütüphane görevlisine aşık olunduğu taktirde yapılacak eylem. yoksa bu mentaliteyle okul kıranın çük kadar aklı yoktur.

kimi eski kimi yeni milyonlarca kitabın arasında dolaşıp onların kokusunu içine çekmek , onlara dokunmak ister kişi bazen. hiçbir beklentisi, hiçbir amacı olmaksızın, rafların arasında kaybolmak, kendisiyle ilgili hiçbir şeyi düşünemeyecek kadar başkalarını(kitapları) dinlemekle meşgul olmak ister.
işte böyle zamanlarda kişi, dersi de ekebilir, sevgilisini de, arkadaşlarını da, hatta kendisini bile.

okuldan bi hayır gelmeyeceini anlayan, ama o dersi de calısması gereken öğrencinin yapacağı eylemdir.baktın ki okulda olmuyor, ev desen hayırsızın önde gideni, o zaman alır basını gidersin kütüphaneye, ne bir gürültü, ne baska bir sey, ortamın havasıyla gaza da gelir bir güzel calısırsın.ineklik değil fırsatçılık ve zeka belirtisidir.

yaptığı yanlışı anlayan kişinin, vicdanını rahatlatmak adına, "bari kütüphaneye gideyim de telafi edeyim" mantığıyla hareket etmesidir.